Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verilen ek süre salı günü doluyor.

SAFİLE USULU H&H YORUM

Hatırlanacağı gibi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışma süresi Mart sonu olarak belirlenmiş ancak uzlaşma sağlanamadığı için Nisan sonuna kadar süre uzatılmıştı.

Şimdi, bu hafta bu açıdan önemli bir hafta olacak…

Şöyle ki…

Meclis Başkanı Çiçek sürenin salı günü dolmasından sonra muhtemelen önce Komisyon üyeleri, ardından da siyasi parti liderleri ile görüşecek.

Ancak müzakere edilen 150 maddeden sadece 29 madde üzerinde uzlaşılmış olduğu için, ortada, “140 madde üzerinde uzlaştık, ha gayret geri kalan 10’u da tamamlayalım.” gibi bir durum olmayacak.

Onun yerine görülen tablo şu olacak…

150 maddeden 29’u üzerinde zar zor, ittire kaktıra ve 1.5 yolda sadece 29 maddede uzlaşıldıysa…

Artık uzlaşma beklemek demek ki, olmayacak…

İşte dikkat çekmek istediğim husus tam bu aşamaya ilişkin…

Bu aşamada masadan ilk kalkan CHP olmamalı.

Bu kararı almak ve bunu deklare etmek AKP’ye kalmalı.

Neden?

Çünkü hem Cemil Çiçek ve hem de Hükümet uzlaşma sağlanamadığı için zaten CHP masadan kalkmasa bile bu işi sonlandırmak durumunda kalacak.

Ama bu adımı atan Hükümet tarafı olmalı.

Hükümet bu adımı kendiliğinden atmak zorunda kalacağı için de…

Örneğin Başbakan’ın, “Masadan kalktılar” diye birkaç tur atması pek mümkün olmayacak.

Diyebilir ki…
“Bir uzlaşmadılar bizimle.”

CHP ve MHP de ama buna mukabil diyebilir ki…
“Bir uzlaşmadılar bizimle, halbuki 1.5 sene oturduk masada.”

Masadan ilk kalkan Hükümet olmalı ve zaten kalkmaya mecbur, kalkmayıp da yosun bağlayacak değil.

Ve, CHP ve MHP masanın başında sonuna kadar otursa bile zaten değişen birşey olmayacak ki…

Ama ne olacak, Hükümet masadan ilk kalkan taraf olacak.

Bu aslında havagazı bir aspekt ama Hükümet şu ana kadar o kadar içten pazarlıklı TBMM gece mesaileri  yaptı ki…

Böyle birşeyi sonuna kadar hak ediyor.

Bir de…
12 Eylül 2010 referandumunu hatırlarsanız…

Hükümet orda şeker haplarının içine yargı bağımsızlığını budamayı koymuştu.

CHP aslında ta o zaman üzerinde uzlaşılması mümkün olan şeker maddelere destek vermeli ve Hükümet sadece şekerlemelerin içindeki yargı budaması ile iyot gibi referanduma gitmeliydi.
Sonuç o zaman böyle olmayabilirdi.

Birşey daha…

Hükümet Anayasa Uzlaşma Komisyonu dağıldıktan sonra tek seçeneği var…

330 oyu ya CHP ve MHP içinden birkaç kişi ile veya BDP ile tamamlamak.

Size şimdiden söyleyebilirim ki, BDP seçeneğini unutun.

Hükümet bunu yapamaz.

TBMM’de temsil edilen diğer iki parti CHP ve MHP içinden ise, 5-6 kişi bulurlar mı sorusunun cevabını biraz daha izleyelim ama…

Bu da zor seçenek çünkü böyle bir referandumun sonucu da artık çok çok az güvenli olur Hükümet açısından.

Ne yani….
Koskoca bir ülkenin kadim anayasası ile oynamayı neden bu kadar kolay zannetti ki Hükümet.
3 ordan, 5 burdan, iki pazarlıktan…

Yok canım, o kadar da değil.

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz