Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, büyükşehir belediyesi tarafından hayata geçirilen spor kurslarının başladığına dair Rıza Kayaalp – Taha Akgül Spor Salonu’nda düzenlenen “Ankara’da Gençler Sporla Buluşuyor” etkinliğine katıldı.

 

 

 

Burada bir konuşma gerçekleştiren Yavaş, “Sosyal sorumluluk projesi olarak bugün ortaya çıkan bu projenin inşallah başarılı olmasını, ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Emeği geçen A’dan Z’ye kim varsa; antrenöründen sporcusuna kadar, burada başka görevleri yapan tüm idarecilere sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 1985’ten beri Ankara’mıza, ülkemize çok madalyalar kazandırdı bu tesis. 1985’ten bugüne kadar emek veren bütün yöneticilerimizin hepsine çok teşekkür ediyorum. Onların da hakkı çok. Haklarını yemeyelim. Şuanda nöbet bizde. Biz daha hızlı bir tık yukarı çıkmak için hep birlikte çalışacağız. Hepinize saygılar sunuyorum” dedi.

 

 

KAYAALP: BU KARDEŞLERİMİZİ GÖRÜNCE O YILLAR AKLIMA GELİYOR

 

 

Rıza Kayaalp ise bu projede emeği geçen herkese teşekkürlerini sunarak, “Her zaman destekçimiz olan Mansur başkanımıza sizlerin huzurunda da teşekkür ediyorum. Biz bu yola çıkarken 11 yaşındaydık. Ve bir hayalimiz vardı; büyük şampiyonluklar kazandırıp, bayrağımızı göndere çektirtmek, İstiklal marşımızı söylettirmekti. Şimdi bu kardeşlerimizi görünce o yıllar aklımıza geliyor. Ve arkamızda da iyi günde kötü günde her zaman duran birileri vardı; annemiz ve babamız. Şuan bakıyorum çoğu kardeşimin annesi ve babası burada. Ve hepsinin gözünde büyük bir heyecan var” şeklinde konuştu.

 
AKGÜL: HEM OKUL OKUYUP HEM DE SPORUMUZU YAPABİLİRİZ

 

 

Taha Akgül ise ailelerin çocuklarını spor yapmaları konusunda desteklemesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: ‘’Öncelikle sayın belediye başkanımıza bugün buraya teşrif ettikleri için kendilerine teşekkür ediyorum. Gerçekten burada çok güzel bir hava var. Bugün tesisimize geldiniz bizleri şereflendirdiniz; ailelerimiz için söylüyorum. İnşallah sizin evlatlarınız da vatana, millete güzel ve hayırlı sporcular olurlar. Ben ailelerimize şunu söylemek istiyorum; ailelerimizde şöyle bir kanı var; ‘Spora giden, güreşe giden, tekvandoya, boksa giden öğrenci derslerinden geri kalır, dersinde başarılı olamaz.’ Tabii ki herkes mimar, herkes doktor, herkes öğretmen olmak zorunda değil. Bizler de hem okul okuyup hem de sporumuzu, ikisini bir arada yapabiliriz. Rızayla ben özellikle bunu gösteriyoruz. Hem Avrupa, dünya, olimpiyat şampiyonu olup hem de yüksek lisans yaptık. Biz ailelerimize bunları da söylüyoruz. Spor çocuğu hem ahlaki yönden hem ruhsal yönden hem de eğitim açısından kendisini geliştirmesine yardımcı olur.”