Londra’dan Murtaza’nın rüyası;

Londra’dan Murtaza’nın rüyası;
13 Eylül 2011 15:39


Rüyamda İngiliz Parlementosu’nun yakınlarındaki St.James Park’ta Başbakan David Cameron’a rastladım…Tek başına,düşünceli düşünceli yürüyordu…Yanına yaklaşıp:

 

   “İyi günler sir” dedim.”Birisi sigortalarınızı attırdı galiba…”

 

   Elimi sıktı:

 

   “Evet,sabahtan beri Meclis Basın Komisyonu karşısında Murdoch olayından dolayı sorguya çekiliyordum” dedi.”They made my mother cry bastards…Efendim neymiş,yok gazetelerin birinde telekulaklığa göz yuman yayın yönetmenini niye araştırıp soruşturmadan kendime danışman yapmışım…Yok bu basiretsizliğim devlet yönetiminde zaaf yaratmaz mıymış falan filan…Olacak iş mi be brother…”

 

   Güldüm:

 

   “Boşverin” dedim,”İlkel demokrasilerde normaldir böyle şeyler…”

 

   Garip garip yüzüme baktı:

 

   “Nerelisiniz siz?” dedi.

 

   “Övünmek gibi olmasın Türk’üm dedim.”İleri demokrasinin bağrından geliyorum…”

   Yürümeye başladık…Cameron cebinden çıkardığı arpa buğday tanelerini güvercinlere atarken itiraf geldi:

 

   “Doğrusu Mr.Tayyip’e çok gıpta ediyorum” dedi.”Demokrasiyi adım adım öylesine tek adam rejimine dönüştürdü ki hayran olmamak mümkün değil…Her istediğini rahatça yapıyor,kimseye hesap verme mecburiyeti de hissetmiyor.”

 

   Onayladım:

 

   “Haklısınız” dedim.”Muhterem Başbakanımız sağolsun demokrasi kavramını yepyeni boyutlara taşıdı…Dünyada tek adam demokrasisi bir tek bizde var.”

 

   Sordu:

 

   “Peki sizin vatandaşlar bu durumdan memnun mu?”

 

   “Hem de nasıl” dedim.”Memnun olmasa Erdoğan her seçimde oyunu artırabilir miydi?”

 

   Şaşırdı:

 

   “İlginç bir seçmen psikolojisine sahipsiniz galiba” dedi.”Nasıl bir psikoloji bu?”

   Özetlemeye çalıştım:

 

   “İtimiş,kakılmış,ezilmiş insanlar içlerindeki isyan duygusuna hitap eden kişileri lider gözüyle görüyor,onlara müthiş hayranlık duyuyor…Bir nevi refleks yani…Hele işin içinde din faktörü ve makarna da varsa o lideri tutabilene aşkolsun…”

 

   Din faktörünü anladı,makarnayı anlamadı:

 

   “Makarnanın demokrasiyle ne ilgisi var?” dedi.

 

   “Bizim gibi avanta kültürü gelişmiş toplumlarda bire bir ilgisi var” dedim.”Veriyorsun makarnayı,alıyorsun makamı…”

 

   Koluma girdi,ağır adımlarla hemen yakınlardaki Büyükelçiliğimiz’e doğru yürüdük…İçeri girer girmez Cameron gördüğü ilk görevliye sordu:

 

   “Türk vatandaşlığına geçmek için nereye müracaat ediliyor acaba?”

 

   YORUMU:Anladığım kadarıyla bizim memleketteki siyasi yapı seni bayağı rahatsız ediyor Murtaza…Oysa alışman lazım…Vatandaş demokrasiyi sandığa gitmekten ibaret sandığı sürece bu yapı değişmez çünkü…


Yazarın Son Yazıları:
Rize’den Nuri’nin rüyası
Rüyaların İçinden Keçiören’den Hidayet’in rüyası;
Ankara’dan Ruhi’nin rüyası