Kulakları sağır ama kalbi…

Kulakları sağır ama kalbi…
4 Ağustos 2012 10:12

Her sabah işe giderken ve her akşam eve dönerken yol üzerindeki belirli noktalara bıraktığım plastik kapları suyla dolduruyorum. Arabamın arkası su deposu gibi. Elini attığın yerden su şişesi, damacana çıkıyor.


Deniz Bilgen ÇAKIR H&H YORUM

Biliyorum ki benim gibi nice hayvansever var, yazın bu en sıcak günlerinde minik dostlarımız susuz kalmasın diye sabahtan akşama kadar su servisi yapan. Ancak işin acı kısmı şu ki, bir çok da hayvan düşmanı var; koyduğumuz su kaplarını ezen, bile bile  tekmeleyip deviren, içine taş toprak dolduran.

Ne yazık ki iki ayak üstünde yürümekle insan olunmuyor.  
 
Kendine insan süsü vermiş bazı yaratıklar sırf zevk için hayvanlara eziyet ediyor.

Geçtiğimiz kış hatırlarsanız Ankara'da yakılmış sokak köpekleri bulunmuştu. Sadece Ankara'da da değil, Türkiye'nin her tarafında bu böyle. Kendisinden güçsüzü görünce ezen, tekmeleyen, döven, yakan, acı çektiren bu 'zavallı' insancıklar geceleri kafalarını yastığa koyduklarında nasıl uyuyorlar bilmiyorum.  
 
Tabi bir de 'güya' hayvanseverler var. Kedi, köpek, kuş hiç fark etmez bir hayvanı geçici bir hevesle evine alıp, ev ortamına alıştırıp sonra da öksüz yetim sokağa bırakanlardan bahsediyorum.  
 
Aşk'ı hatırlarsınız. Ankara Bahçelievler'de çaresiz dolaşırken bulunan ve  daha sonra sevgili Deniz BALIM KARATEPE vasıtasıyla bu sayfalardan kendine yeni bir yuva edinen sevimli golden…

""

AŞK, yeni yuvasında çok mutlu…

Aşk'ımız çok şükür yeni yuvasında ve çok mutlu. Ama ne yazık ki her hayvan onun kadar şanslı olmuyor. 

Bu haftaki minik dostumuzla yine Deniz Balım KARATEPE sayesinde tanıştık. O doğuştan sağır bir dalmaçyalı. Sağır olduğu anlaşılınca ailesi tarafından terk edilmiş.


Bakın Deniz Balım Karatepe nasıl anlatıyor minik dostumuzu;

 
 
“O doğuştan sağır bir Dalmaçyalı. Evet kulakları sağır; ama kalbi değil… O yüzden gittiği evin ömürlük yuvası olacağına, sahibiyle bir ömür geçireceğine inandı. Ama öyle olmadı. Bugünden itibaren yeni sahibini beklemek üzere-tabi olur da şansı dönerse-, bir klinikte küçücük bir kafeste yaşamak zorunda.

""

Ne suç işleyip de parkta koşup oynarken, evde sahibinin peşinde dolaşırken bu şekilde kafese kapatılarak cezalandırıldığını anlayamıyor. Kulaklarının aksine kalbi tüm seslere, sevgiye o kadar açık ki, sahibi günler sonra 'Seni almaya geldim.' dese işitmeyen kulaklarıyla duyacak, inanacak… Hiç kin beslemeden kuyruk sallayarak karşılayacak onu… Çünkü onun kulakları seslere kapalı, kalbi sevgiye değil…

""

Bugün güzel yuvasından, koşturup durduğu parktan, ordaki diğer sahipli arkadaşlarından, arasının çok iyi olduğu çocuklardan koparılıp; mutsuzluğunu gözleriyle gayet yoğun anlattığı kafesine gitti.

2,5 yaşındaki bu safkan güzel kızımız belki bu kafeste ağlamaya devam edecek, belki de onu sevginin gücüne yeniden inandıracak yeni ve ömürlük sahibiyle, başka parklara, başka çocuklara arkadaşlık etmeye gidecek.

Kim bilir, belki kendisi gibi engelli bir çocuğa arkadaş, sırdaş olacak, onu korumak için her şeyi yapacak…

Tek istediğimiz asla hak etmediği bu yalnızlık ve terk edilmişlikten kurtularak, ona her şeyden önce sevgi verecek vicdanlı bir sahibe kavuşması, ömürlük yuvasında sevildiğini bilerek, terk edilme korkusu olmadan yaşaması."

Evet… Dostumuz Deniz BALIM KARATEPE'nin satırlarını okudunuz.  

Bu sevimli miniğe yeni bir yuva vermek isteyen okurlarımız sayfamızdaki iletişim numaralarından, Halkın Habercisi Facebook  sayfasına mesaj göndererek bizimle irtibat kurabilirler….

2,5 yaşında, safkan Dalmaçyalı…
Dişi…
Tuvalet eğitimi ve aşıları var…
Kısırlaştırılarak da sahiplendirilebilir…
Önceliğimiz Ankara olmakla
beraber; içimize sindiği takdirde Ankara dışına da
sahiplendirilecektir…

[email protected]

twitter.com/denizbcakir


Yazarın Son Yazıları:
Bizim artık bir şehidimiz daha var
Meğer ben 28 Şubatçıymışım…
MHP Erdoğan dedi!