‘Koridorlarda ‘terörle mücadelede reklam yarışı’nın sıkıntıları dile getiriliyor’

‘Koridorlarda ‘terörle mücadelede reklam yarışı’nın sıkıntıları dile getiriliyor’
16 Haziran 2020 11:41

Saray ve kabine içindeki güç odakları eskiden kapalı kapılar ardında kavga eder birbirleri ile çekişirlerdi. Çok nadir de olsa kameralar önünde birbirlerine omuz atarlar sonra da yanlış anlaşılmaları düzeltmek için bunun muhabbet tezahürü olduğunu iddia ederlerdi!.. Şimdilerde bu itiş kakışlar, rekabetler, çekememezlikler, daha çok güç bende olsun mücadeleleri adeta küçük abdest yarışı olarak kamuoyunun gözü önünde cereyan etmeye başladı.

 

 

Ahmet Takan / Korkusuz

Fotoğraf: Reuters

 

 

“Ne var bunda? Rekabet her zaman iyidir” demeyin. Devlete ve millete iyi hizmet konusunda girişilen yarışa elbette diyecek bir şeyimiz olmaz. Ancak söz konusu devlet yönetimi ise bunun bir raconu vardır, hassasiyetleri vardır, dengeleri vardır, kamuoyuna devlet adamına yakışır şekilde anlatma yöntemleri vardır. Vakti vardır… Saati vardır… Ve hatta uyulması ve asla göz ardı edilmemesi gereken ketumiyet söz konusudur. Meramımı anlatabilmek adına hemen çok güncel bir örnek vereceğim. Ama, yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için peşinen altını çizeyim; güvenlik güçlerimizin terör örgütleri ile giriştiği amansız mücadelelerde hep yanlarında oldum, kahramanlarımızın canları pahasına yürüttüğü operasyonları hep destekledim ve son nefesime kadar da destekleyeceğim. Aşağıdaki satırların onlarla ve yürüttükleri kutlu mücadeleyle zerre kadar alakası yoktur. İsyanım, her zaman o kahramanlar üzerinden siyasi rant devşirmek isteyenlere oldu ve aynen öyle de devam edecek!..

 

Ve, önceki gün- pazarı pazartesi bağlayan gece- “Son dakika” haberi ile yerimizden hopladık. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki terör üslerine yönelik “Pençe-Kartal Operasyonu” başlattığı duyuruluyordu. Gecenin ilerleyen, dün sabahın erken saatlerinde Türk Hava Kuvvetleri’nin Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Avaşin Basyan, Gara ve Hakurk’taki terör yuvalarını imha ettiğini öğrendik. Fakat, servis edilen fotoğraflar ve video görüntüler ile öyle bir algı yaratıldı ki; “Acaba Türk Silahlı Kuvvetleri karadan da bir operasyona başladı mı?” diye sormadan edemedim. Her seçim arifesinde Kandil’e kara operasyonu haberlerine alışık olduğumuz ve bunun şart olduğuna inandığımız için “Ha bu sefer herhalde esaslı bir kara operasyonu geliyor inşallah” diye temenni ettik. Ancak gördük ki; ortada sadece Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın operasyonu izlediği karargahta yumruk havaya fotoğrafları vardı. Bana biraz ‘One man show ‘gibi geldi. Benim bildiğim Türk Hava Kuvvetleri ayda ortalama 20-30 kez bu bölgeye operasyon yapar, katilleri inlerinde vurur. Bu seferki operasyonun diğerlerinden tek farkı toplu halde yapılmasıydı.

 

 

Kahramanlarımızın fedakarlıkları ile aslında rutin faaliyet kapsamındaki bu operasyon üzerinden Hulusi Akar gösterisi neden yapıldı?.. Ortada bir kara operasyonu yok… Fırat’ın doğusu da vurulmadı. Barış Pınarı Harekatı’nı zaten unuttuk!.. Denilebilir ki; “Terör örgütü PKK’nın lojistik desteğini kesmek açısından hayatiydi”. O zaman hatırlatırım; Katillerin lojistik diye bir sıkıntıları yok ki… ABD devamlı bu şer örgütüne TIR’lar dolusu silah ve mühimmat gönderiyor. Barış Pınarı Harekatı sırasındaki görüntüler hâlâ hafızalarınızdadır; teröristler kahraman Mehmetçik’ten kaçarken yanlarında o silahları götürmediler. Hepsini bırakıp kaçtılar. Ha!.. Geçekten yumruk havaya yapmayı hak etmek mi istiyorsunuz?.. O zaman ABD’lilerin PKK’ya yardım TIR’larının bir veya birkaçını vuracak siyasi kararlılığı ve iradeyi gösterin. Birini vurun ki diğer TIR’ı sıkıysa göndersinler!. Üstüne bir de Rus sevkiyatını vurun . O zaman ülkece üçlü çekelim!.. Hatta, “Hulusi buraya, yumruk havaya” diye avaz avaz canı gönülden tezahürat edelim.

 

Kabine revizyonu, erken seçim söylentilerinin arttığı Ankara ortamında sayın bakanlar iyiden iyiye sosyal medyaya ve basın açıklamalarına sarılır oldu. En sıradan, -normal siyasi şartlarda- bir bürokratın yapması gereken açıklamalar bile allanıp pullanıp abartılıp köpürtülüp bakanların sosyal medya ve basın açıklamalarından duyurulur oldu. Bakanlar, adeta ıspanaktan yağ çıkarır hale geldi!.. Koronadan ekmek yiyemeyenler propaganda icadı yarışına giriştiler. İşin iç burkan yanı da var. Her devlet adamının asli görevi olması gereken terörle mücadelede başarı da bu iktidar döneminde iç rekabet yarışı vasıtası haline geldi. Ankara’nın devlet koridorlarında 2 bakanlık arasında süren “Terörle mücadele başarısı üzerinden reklam yarışı”nın sıkıntıları dile getiriliyor. Başarıların sade bir dilde kamuoyuna anlatılmaktan çıkıp reklam ve algı operasyonlarına ulaşmasından oluşan ve oluşacak ters etkiler anlatılıyor. Haksız da değiller!..

 

https://www.korkusuz.com.tr/bakan-akar-erdogani-neden-unuttu.html