Konjonktür belirginleşiyor, hükümete çekilen çizgi de belirginleşiyor

Konjonktür belirginleşiyor, hükümete çekilen çizgi de belirginleşiyor
17 Ağustos 2013 10:19

AB Yüksek Temsilcisi Michael Mann’ın Mısır’da Çarşamba sabahı olanlara ilişkin yaptığı açıklamaya dikkat edersek…

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Michael Mann şöyle diyor…

 

“Şiddetin hiçbir şekilde çözüm getirmeyeceğini yineliyoruz ve Mısırlı yetkililere azami sağduyu çağrısında bulunuyoruz.”

 

Bu açıklama ne zaman yapıldı?

 

Mısır’da bu sabah, gerçek bir sayıya ulaşmak mümkün olmasa da, yüzlerce kişinin açılan ateşle hayatını kaybetmesinin ardından.

 

Ve, normalde AB eğer Mısır ordusunun silahlı müdahalesine hakikaten karşı olsaydı milyon kez emin olabilirsiniz ki, yaptığı açıklama böyle değil, başka türlü olurdu.

 

Mesela en azından, “Mısır ordusu demokrasiyi yok ediyor” filan derdi.

 

Ama AB sadece itidal çağrısı yapıyor ve bu tür bir çağrı böyle bir olaylar konteksinde hiçbirşey ifade etmiyor aslında.

 

Yani, AB açıkça Mısır ordusunun müdahalesini destekliyor.

 

Şimdi…

 

Mısır ordusu yönetime el koyduktan hemen sonra yazdığım bir yazıda, Mısır ordusunun getirmek istediği düzen açısından, emin olana kadar ipleri elinden bırakmayacağını söylemiştim.

 

Şu anda olan da bu.

 

Mısır ordusu başlarda İhvan’ın meydandan çekilmesini bekledi biraz, düşük frekanslı bir yöntem izleyerek ortamı sakinleştirmeye çalıştı ancak İhvan istenen ölçüde geri adım atmadığı için bastırma yoluna gidiliyor şu anda.

 

Ve, AB de bu işin arkasında…

 

ABD ise, zaten arkasında ve de başından beri planlamanın içindeydi.

 

Bu total tablo şunu gösteriyor…

 

ABD ve AB siyasal İslam olgusuna karşı silahlı bastırma yöntemini tercih eder hale geldiler ve bu çizgi önümüzdeki en az bir 10 senenin temel siyasal vektörü olacak.

 

Bundan geri dönüşe gitmez ABD ve AB.

 

Şimdi yine…

 

Mısır’da İhvan’ın, en azından bu şekliyle, bir daha iktidar olmasını beklemek gerçekçi değil.

 

Mısır ordusu sonuna kadar ipleri elinde tutacağa benziyor, ki, arkasında tüm batının desteği var.

 

Zira, bir defa, ABD ve AB, İhvan’ın elinde ve Filistin’deki siyasal İslamcı olgu ile kenetlenen bir Mısır istemiyor.

 

Mısır çok uzun zamandan beri ABD ve AB’nin güvenlik limanı idi ve bu limanı terk etmeyecek ve güvenli hale gelmeden de bırakmayacak ve de Mısır’ın Gazze’ye açılan güvenli kale özelliğini kaybetmesine müsaade etmeyeceklerdir.

 

Bu genel durum tüm Ortadoğu’yu da etkileyecek elbette.

 

Ve, bu kapsamda Erdoğan Hükümeti Ortadoğu’da gitgide daha fazla dışlanarak, etki alanı zamanla tamamen dağıtılır.

 

Çünkü ABD ve AB Erdoğan Hükümetini artık kendi açısından faydalı bulmuyor, tam tersine hesaplanamaz ve zararlı buluyor.

 

Erdoğan Hükümetinin tek şansı yoğun bir seçim ekonomisi ile oy alarak iktidarda kalmak, ki, onlar da şu anda bunu yapıyor zaten. (önceki seçimlerde de yaptılar ama bu sefer daha da yoğunlaşacaklar buna)

 

Bu seçim kadar ağır bir seçim belki de hiç olmadı ve olmayacak Türkiye’de.

 

Lakin şunu şimdiden söylemek mümkün ki…

 

Erdoğan’ın 2023 hayali sadece bir hayal.

 

2023’ü maalesef o belirlemeyecek.

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel daha o gün tepki vermiş Köksal’a
Galiba bu iş tutacak
AKP seçmeninden oy alacak