Kongre tartışmaları

Kongre tartışmaları
5 Ekim 2012 09:42

Geçen hafta yapılan AKP olağan kongresi kamuoyunda yaratılmaya çalışılan beklentileri karşılamadı.


Hilmi SARAL H&H YORUM

“Büyük Usta” daha önce çeşitli nedenlerle söylediklerini yineledi. Yeni bir şey yoktu konuşmasında. Deyim yerindeyse dağ fare doğurdu. Onun için AKP kongresinden akıllarda iki şey kaldı ve kamuoyu da bunları tartıştı, tartışıyor.

 
Birincisi, kongrenin konuklarından Barzani’nin “Türkiye seninle gurur duyuyor.” diyerek alkışlanması, ikincisi “oyunbozan” muhalif basının kongreye alınmaması. Birincisini MHP, ikincisini CHP protesto ederek kongreye katılmadılar. Katılmadılar ama kongre yöneticileri onları katılmış gibi kongreye takdim etti.
 
Barzani’nin alkışlanmasını yadırgayanlar oldu. Ben de bu yadırgayanları anlamadım ve yadırgıyorum! Biz ki hükümet olarak terörle mücadelede en büyük müttefik onu seçtik, terörün bitirilmesi konusunda umutlarımızı ona bağladık, elbette onunla gurur duyacağız! Ne var bunda yadırganacak! Yo, yo “Türkiye’ye bir Kürt kedisini bile vermeyiz.” dediğini unutmuş değilim. Sizin anlamadığınız PKK’lıların “kedi” olmadığıdır. O “kedi” vermem dedi. Yoksa PKK’lıları vermem demedi. Baksanıza kaç zamandır PKK’lıları guruplar halinde giyindirip, kuşandırıp, donatıp, silahlandırıp gönderiyor ve gelen PKK’lılar da hemen her gün beş on askerimizi, polisimizi, yurttaşımızı şehit ediyor! Ee, onun gönderdiklerini biz yakalamıyorsak suç onun mu? Değil! Bundan dolayı Türkiye onunla gurur duymalı!.. Onun yolladıklarını biz yakalamış olsaydık eğer terör çoktaaan bitmişti!
 
“Oyunbozan” basının kongreye alınmamasından daha doğal ne olabilirdi ki. Burası AKP kongresi, ev sahibi kimi isterse onu çağırır değil mi? Halkın haber alma özgürlüğü varmış. Var tabii. Bunca gazeteyi ve televizyonu boşuna mı yandaş yaptık. Hepsi harıl harıl bizim istediğimiz haberleri hep bir ağızdan sahibinin sesi olarak halkımıza ulaştırıyor. Her konuşmamızı naklen anında halkımız izliyor. O münasebetsiz şom ağızlıları mı okuyup dinliyor halkımız. Toplasan hepsinin satışı ve reytingi bizim yandaş yayınlardan birisi kadar ya yapar ya yapmaz. Kongreye almadık onları diye cazgırlık yapıyorlar. Kongreye almadık diye cazgırlık yapacaklarına Silivri’ye almadık diye dua yapsınlar! Yakın arkadaşlarının durumuna baksın da kendi durumlarına şükretsinler.
 
İleri demokrasimizin “Büyük Ustası” konuşurken çatlak ses çıkarmak kimin ne haddine düşmüş. Bütün konuşanlar onu övmeli, bütün kalemler onu yazmalıdır. Onu övmeyen diller lal olsun. Onu yazmayan kalemler kırılsın.
 
Çok partili ileri diktatörlüğümüzün-ay pardon, demokrasimizin demeliydim- liderini tek parti dönemi diktatörlüğü ile karıştırmayın. Geçti o günler, geçti. Biz şimdi 2071’i düşünüp düzenliyoruz. Siz hala Mustafa Kemal döneminden örnekler veriyorsunuz: Yok efendim, Milli Mücadele’nin ilk yıllarında Kemal Salih Sel’le Adapazar’ı havalisinde dolaşıyormuş da, işgal altındaki İstanbul’dan gazeteler gelmiş de, içlerinde Milli Mücadele’ye muhalif Peyam-ı Sabah gazetesi de varmış da, oradan Refik Halid Karay’ın bir fıkrasını okutmuş da, “Aleyhimize yazıyor, ama güzel yazıyor.” demiş. (Bir Ömür Boyunca, Refik Halid Karay, s.96.).  Savaş yıllarında bile muhaliflerine hoş görülü davranmış.
 
Kardeşim anlamıyor musunuz? Sizin diktatörlük anlayışınız muhaliflerinize hoşgörülü davranmayı gerektirebilir. Bizim ileri demokrasimizde ise muhalefete yer yoktur.
 
Anlatabildim mi?
 
[email protected]