Kızılay’ın derdi ticaret!

Kızılay’ın derdi ticaret!
27 Şubat 2023 10:54

Kızılay’ın skandallarına bir yenisi eklendi. Depremin vurduğu illerde yurttaşlar günlerdir çadır beklerken Kızılay’ın, AHBAP ve TEB’e çadır sattığı ortaya çıktı. Kızılay Başkanı Kınık durumun ahlaki olduğunu ileri sürdü. Kuruma tepki yağdı.

 

 

Resmi rakamlara göre 45 bine yakın yurttaşın yaşamını yitirdiği Maraş merkezli depremlerin üzerinden üç hafta geçti. İktidar, ilk günden bu yana hata üstüne hata yaparken liyakatsiz atamalarıyla AKP’nin arka bahçesi haline gelen, iktidarın içini boşalttığı Kızılay, yeni bir skandala daha imza attı. Depremin vurduğu kentlerde yüzbinlerce depremzede çadır talebinde bulunurken Kızılay’ın elindeki çadır stoklarını satmak üzere beklettiği ortaya çıktı.
Birgün’de yer alan habere göre Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, Kızılay’ın depremin ilk günlerinde Haluk Levent’in kurucusu olduğu AHBAP Derneği’ne 46 milyon lira tutarında çadır sattığını duyurdu. “İddiaya göre Kızılay, depremin üçüncü günü AHBAP’a 46 milyon TL tutarında çadır satışı gerçekleştirmiş” diyen Ağırel, “Ayrıca elindeki stokları ve gönderilecek yardımları da cemaat, tarikat vakıf ve derneklerine yönlendirdiği ileri sürüldü” ifadelerini kullandı.

Tepkiler üzerine hem AHBAP hem de Kızılay satışın gerçekleştiğini doğruladı. Kızılay, alışverişin, ‘afetzedelerin barınma ihtiyacının bir an önce çözülmesi’ için yapıldığını, ‘çadır üretiminin devamını sağlamak amacıyla da ham madde bedelinin kabul edildiğini’ bildirdi. Kızılay Başkanı Kerem Kınık, durumun ahlaki, akılcı ve yasal olduğunu ileri sürdü. AHBAP’tan yapılan açıklamada ise “Arkadaşlarımız, Kızılay’ın iştirakinde olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş ile görüşme gerçekleştirdiler. Ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik” denildi.

 

 

Tanesi 140 bin liraya TEB’e de satmışlar

 

 

Kızılay’a tepkiler sürerken Türk Eczacılar Birliği’nin (TEB) de Kızılay’dan parayla çadır almak zorunda kaldığı öğrenildi. TEB Başkanı Arman Üney, tanesi yaklaşık 140 bin lira fiyatla 76 metrekare büyüklüğünde 5 adet çadırı Kızılay’dan satın aldıklarını söyledi. Üney, bu alım için ödemeyi Kızılay’ın bir iştiraki olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.’ye yaptıklarını belirtti. BirGün’e konuşan Üney, şu ifadeleri kullandı: “Deprem sürecinde biz ilk gün kendi TIR eczanemizi gönderdik. Sonra da 5 konteyner temin ettik. Konteynerler küçük, biz de daha büyük ne bulabiliriz’ diye düşündük. Bize kendilerinin çadır temini yapan bir iştirak şirketi olduğunu söylemişlerdi. Biz konteyner temininde bu kadar zorlanınca bir arkadaşımız da çadır için Kızılay ile iletişime geçmemizi önerdi. Kızılay bize istediğimiz özelliklerde 5 tane 76 metrekarelik çadır olduğunu söyledi. Dolayısıyla onu temin edebileceğimizi söylediler, biz de aldık. Bizim 28 çadırımız var. Diğer bölgelerde bir şekilde konteynerleri ve alabileceklerimizi almaya çalıştık. Bazı kuruluşlar bize bağışta bulundu. Kızılay’ın iştirakinden de 5 çadır aldık, ödemesini de yaptık doğrudur.”

 

 

Sosyal medyada kuruma tepki yağdı

 

 

Skandala sosyal medyada da tepki yağdı. Gazeteci yazar Ece Temelkuran, “Canıyla uğraşan insanla çadır pazarlığı yapmışlar. Büyük bir ülkeyi kalpsiz bir bakkala çevirdiler” yorumu yaparak hükümeti istifaya çağırdı. TİP Milletvekili Barış Atay ise, “Siz var ya! Asla yakanızı kurtaramayacaksınız bu yaptıklarınızdan!” dedi. Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, bedelsiz verilmesi gereken çadırları satan Kızılay Başkanı Kerim Kınık için “Hocası olmaktan utanıyorum. Beni ve diğer hocalarını affedin, belli ki ona Tıp Etiği öğretememişiz” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’den de tepki geldi. Akşener, “Türk Kızılay’ını; Paranın gücüyle insanını yalnız bırakan, binbir dümen kurup içini boşaltan bir anlayışa mahkûm ettiniz. Yazıklar olsun!” açıklaması yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise Twitter’dan paylaştığı mesajında, “Artık sadece aklımızla değil, vicdanımızla da alay eder oldunuz! İstifa edin” dedi. CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Ahbap, Kızılay’ın kendilerine çadır sattığını, yani Murat Ağırel’in haberini doğruladı. Ahbap tabii ki en kısa sürede çadır temin etmeye çalışacak. Ama Kızılay’ın deprem bölgesine göndermek yerine çadır satması büyük skandal” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
HDP’nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Halkımızı enkaz altında bırakan; ölüme, soğuğa, açlığa mahkûm eden iktidar ve denetimindeki Kızılay, böyle bir dönemde bile utanmadan çadır ticaretini savunuyor. Derdi halk değil rant olan Kızılay’ın konuya ilişkin açıklaması çürümüşlüğün vesikasıdır. Hesap vereceksiniz!” ifadesini kullandı.

 

 

AKP iktidarının bir özeti niteliğinde

 

 

Öte yandan Kızılay’da ortaya çıkan skandallar 20 yılı geride bırakan AKP iktidarının kurumların içini nasıl boşalttığının bir yansıması oldu. 2017 yılında 3 milyar 150 milyon TL gelir elde ettiğini açıklayan Kızılay’ın geliri 2021 yılında neredeyse iki katına çıktı. Kurumun 2021 gelirinin 7 milyar 935 milyon TL olduğu ifade ediliyor. Kurumun harcamaları, yöneticilerine ödediği 40 bin TL’ye varan yüksek maaşlar gündemden düşmedi. Kızılay, 2019’da tüm itirazlara rağmen holdingleşti. Malatya’daki ülkenin en büyük konteyner üretim fabrikası ise skandallarla anılan Kızılay’a ait. Ancak, dünya da en büyük konteyner üretim fabrikalarından biri olduğu da ifade edilen Kızılay’ın fabrikasında deprem felaketine rağmen günlerce üretim yapılmadı. Daha önce kebapçılık yapan Recep Toy isimli bir kişi fabrikada idare müdürü olarak görevlendirildi.

 

 

Şirketleşme Kızılay’ı bu hallere getirdi

 

 

Kızılay’daki usulsüzleri BirGün’e aktaran kurumun eski Yönetim Kurulu Üyesi Sabahattin Tezdiğ, “Ben 10 yıl boyunca gönüllü hizmet ettim. 2016 ve 2019 yılları arasında Kızılay genel merkez yönetim kurulu üyeliği yaptım. İlk yıllarda nisandan sonra göreve geldiler ve uygun görmediğimiz kararlar önümüze gelmeye başladı. Şu an gündemde olan işçi alımları, usulsüz ihaleler, yalı kiralaması, lüks araçlar gibi konularda biz ters düştük. Yapılan bu uygulamalar hukuka ve kanunlara aykırıydı. Tüzüğe aykırı olduğu için de kabul etmedik. Ardından ben 2018 yılında bu uygulamalar için Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundum. Kurumu zarara uğrattıklarını belirttim. 2019 yılında takipsizlik kararı verildi. Olayı kapattılar. Nitekim görüyoruz” dedi.

 

Van Depremi yaşandığında Batman şube başkanı olduğunu söyleyen Tezdiğ, “O zaman her ilde depolarda yaklaşık 100-120 bin adet çadır bulunuyordu. Maalesef Kızılay şirketleştirildiği için çadır stokları kalmadı. Çadırlar satılmaya başlandı. Elinde mutlaka stok olmalıydı ancak bu çadırların satıldığını gördük. Böyle bir deprem felaketinde AHBAP’a satılan o 2 bin 50 çadırın yurttaşlara derhal ulaştırılması gerekiyordu. Ancak Kızılay bu çadırları halka ulaştırmak yerine satmayı tercih etti. Kızılay’ı bu hale şirketleşme ve tecrübesiz kadrolar getirdi. Özellikle 2019 yılı öncesinde Kızılay barınma ve tedarik konusunda çok başarılıydı” ifadelerini kullandı.

“Kızılay’ı bu hale şirketleşme ve tecrübesiz, liyakatsiz işe alımlar getirdi” diyen Tezdiğ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi yüksek maaşlarla işe alım yaptılar. Biz bu kararlara itiraz ettik ancak 2019 yılında tekrar bu şirketleşme kararını hayata geçirdiler. Bu şirketleşmenin bir sonucunu yaşıyoruz. Yönetimdeki usulsüzlüklere ve liyakatsiz atamalara ses çıkardığım için beni lağvettiler, işten çıkardılar. Keşke bu depremler yaşanmasaydı. Ancak, bu karşılaştığımız durum mutlaka incelenmeli. Halk bu kadar çadıra ihtiyaç duyarken ne olursa olsun devlet himayesindeki bir STK bu çadırları ücretsiz şekilde halka ulaştırmalıydı. Depremin üzerinden yirmi günü aşkın süre geçti. Hâlâ o çadırlara ulaşamayan insanlar var. İnsanların orada iki tane bile olsa çadıra ihtiyacı vardı. Kızılay burada bir müşteri çıksın diye beklemek yerine halka çadırı ulaştırmalıydı. Depremden mağdur olanlar bir de bu şekilde mağdur edilmemeliydi.”

 

 

Kızılay yönetiminin imza attığı bazı skandallar şöyle:

 

 

• Kızılay Başkanı Kınık, çalışanların sosyal medya hesaplarını inceletti. Kurumun zam politikasını ve kendisini eleştiren çalışanlar fişlendi. Çalışanlar, savunmalar sonucu tazminatsız işten çıkarıldı.

• Sağlık Bakanlığı, Kızılay’ın AKP’ye yakınlığıyla bilinen Sancak ailesi aracılığıyla yurtdışına kan göndermesine izin vermedi. Bakanlık, Kızılay’ı “Halk nazarındaki imajınız zedelenir, kan bankacılığı sekteye uğrar” diye uyardı.

• Kızılay, “hasarlı ve zeminin riskli” olduğunu yönünde raporu olmasına rağmen MÜSİAD’ın binasını kiraladı ve 4 yıldır bu binayı kullanıyor.

• Kızılay’ın yoksullara ücretsiz dağıtmak üzere hazırladığı konserve etler, AKP Milletvekili Cemal Taşer ve kardeşi Kızılay Şube Başkanı Battal Taşer’in ortağı olduğu otelden çıktı.

• Kızılay’ın Yemen’e insani yardım göndermek için bir havacılık şirketinden 245 bin dolara kiraladığı uçak, uçuş izni alınamayınca havalanamadı. Ödediği parayı geri almak için dava açan Kızılay 72 bin TL daha kaybetti.

• Eski AKP Milletvekili Muhammed Murtaza Yetiş’in, 2021 yılında Kızılay’ın Sağlık A.Ş. isimli şirketine yaklaşık 30 bin TL maaşla genel müdür yapıldığı açığa çıktı.

• Kerem Kınık’ın Kızılay Başkanı olduktan sonra, Kızılay’ın Yeryüzü Doktorları Derneği’ne hayvan kesme ve dağıtma karşılığı 1 milyon 295 bin lira ödeme yaptığı ortaya çıktı.

• Başkent Gaz’ın, Kızılay üzerinden çocuklara cinsel istismar skandalıyla ülke gündemine oturan gerici Ensar Vakfı’na 7 milyon 925 bin dolarlık bağış yapması gündem oldu.

• Depremin ilk günü “Her yere ulaştık” diyen Kızılay Başkanı Kerem Kınık, Kızılhaç Dernekleri Federasyonu’nun depremdeki eksiklikleri bildiren raporunu Twitter adresinden paylaştı.