Erdoğan TSK’nın Kılıçdaroğlu’na, “Uzmanlar bana Afyon’daki patlamanın % 99 ihtimalle sabotaj olduğunu söyledi” dediği için dava açacağını söyledi dün.

 

Safile USUL H&H YORUM

Çok merak ediyorum, TSK gerçekten dava açacak mı, ki, bunu önümüzdeki günlerde okuruz zaten basında.
 
Ama Kılıçdaroğlu’na dava açacak hiçbir konu yok ortada.
 
TSK’yı buna Başbakan teşvik ediyor olsa dahi (neden teşvik ettiğini düşündüğümü aşağıda anlatacağım) Kılıçdaroğlu’na dava açmayı gerektirecek hiçbir durum yok ortada.
 
Çünkü Kılıçdaroğlu ordudan belge sızdırmadı, ordunun sırlarını çalıp ifşa etmedi, orduya karşı herhangi bir tertip düzenlemedi.
 
Kılıçdaroğlu, sadece, ana muhalefet partisi lideri olarak tüm toplumu sarsan ve nasıl olabileceği konusunda hiçbir ikna edici açıklamanın gelmemiş olduğu bir konuda bilgi toplamaya çalıştı.
 
Ya, emekli bazı askerlerle konuştu veya halen görevli olanlarla, bunu bilmiyoruz ama Kılıçdaroğlu bunu hiç kimseye açıklamak zorunda değil.
 
İstediği ile konuşur ve sorar, sormalıdır hatta.
 
Erdoğan Kılıçdaroğlu’na, “O zaman kaynağını açıkla” diyor ya.
 
Buna sıfır hakkı var. Kılıçdaroğlu ayrıca onun memuru değil, ana muhalefet partisinin siyasi lideri.
 
Yukardan devam ediyorum yine…
 
Kılıçdaroğlu başka ne yapmış?
 
Uzmanlardan veya görevli veya emekli bazı askerlerden bu patlamanın sabotaj olacağı yönündeki açıklamaları kendisi ile röportaj yapan bir gazeteciye anlatmış.
 
Gazeteci de bunu doğal olarak yazmış. Çok iyi de yapmış.
 
Ne var şimdi bunda dava açacak?
 
Burası diktatörlük mü yoksa hukuk devleti mi?
 
Hani AB ile müzakere edenler güya?
 
Yoksa alışmadık AB “donu” bir yerde durmuyor mu?
 
Kılıçdaroğlu’na uzmanların verdiği bilgi yanlış da olabilir, Kılıçdaroğlu’nun aktardığı uzman açıklamaları doğru çıkmayabilir vs.
 
Ama bunun bir dava açma ile ne alakası var Allah aşkına?
 
Yanlışsa söylediği Kılıçdaroğlu’nun, yaparsın bir basın toplantısı, “yanlış” dersin, “biz yakında doğrusunu açıklayacağız” dersin, o kadar.
 
Bu dava lafı da neyin nesi?
 
Ki, bana öyle geliyor ki bu biraz bir Erdoğan zorlaması.
 
Çünkü, Erdoğan’ın söylediklerinden anlaşılıyor ki…
 
Genelkurmay 2. Başkanı Kılıçdaroğlu’nu aramış ve, “Afyon patlaması sabotajdır dediğiniz söyleniyor” gibi birşey demiş.
 
Kılıçdaroğlu da Erdoğan’ın söylediğine göre güya, “Ben böyle birşey söylemedim, konuyla ilgili açıklama yapacağım.” demiş.
 
Erdoğan da Genelkurmay 2. Başkanı ile Kılıçdaroğlu arasındaki telefon trafiğini adım adım takip etmiş.
 
Ve, bunu bir de köpürtüyor.
 
Oysa bu böyle olmamıştır bence.
 
Kılıçdaroğlu, muhtemelen de, kaynağını gizlemeye çalışıyor olabilir.
 
Ya muvazzaf bir askerse mesela?
 
Veya, Genelkurmay’la iddialaşmak istememiştir çünkü bu ne olursa olsun halen bilinmeyenleri olan ve teknik olarak karışık bir konu veya ona kimin neyi anlattığını açıklayacak durumda değildir vs.
 
Erdoğan niye köpürtme yapıyor ki?
 
Şundan mı acaba? Bakın çok safiyane formüle ediyorum…
 
Erdoğan son zamanlarda orduya sahip olduğu için o kadar mutlu oluyordur ki…
 
CHP’nin geçmişini ve ordu ile eşzamanlı olarak var olmuş olmasını (Cumhuriyet’in kuruluşunun tarihini hatırlayın) kıskanıyordur ve ordunun artık sadece ona ait olmasını istiyordur…
 
Mu acaba?
 
Hadi burasını çocukça deyin geçin ama… (ki, tabii asıl sebeplerden birisi ana muhalefeti yıpratmak ve küçük duruma düşürmek)
 
Erdoğan’ın dün söylediklerinden, Kılıçdaroğlu’nun sabotaj açıklamasından sonra defalarca Genelkurmay ile konuşup, Kılıçdaroğlu’nun sözleri ile ilgili olumsuz spekülasyonlar yaptığı, hatta çok mümkündür ki, dava açmalarını teşvik edici şekilde konuştuğu çok belli oluyor.
 
Genelkurmay da belki Başbakan’ın yüzüne gelip ondan farklı konuşamamış ve, “bittabi” filan demiş olabilir nezaketen.
 
Bunu anlarız yakında, yani bakalım TSK hakikaten dava açacak mı.
 
Bu arada Erdoğan’ın dünkü açıklamasını aşağıya kopyalıyorum ki, dediğim daha iyi görülür olsun.
 
“Anamuhalefet partisinin lideri dün bir gazetede çıkan fakat sonra kendisinin açıklamıyor, cevapsız bırakıyor ‘yüzde 99 sabotaj’ diyor ve kendilerini Genelkurmay İkinci Başkanı aradığında da verdiği cevapta da ‘konu ile açıklama yapacağını böyle bir şey söylemediğini’ biz oralardan duyuyoruz. Hakkında böyle bir şey var. Çık ‘böyle bir açıklama yapmadım’ de. Eğer yaptıysan işte bazı komutanlardan bilgi aldık, eğer böyle bir ifade varsa kim bu üst düzey komutan bunu açıkla. Böyle tutarsız samimiyetsiz ve böyle bir durumdan rant devşirmeye çalışmak gibi bir şey olabilir mi? 25 şehidimiz var, ‘sen bundan bir şey kazanabilir miyim?’ gayretine giriyorsun. Ve ‘TSK’yı da buradan yaralarım’ diyerek ikinci bir atış yapıyorsun. Bunlar çok yanlış şeyler.” şeklinde konuştu. Gerek hükümet gerekse de TSK’nın oturmuş yerleşik bir anlayışı olduğunu vurgulayan Erdoğan, “İdari adli bütün soruşturmalar devam etmektedir ilk andan itibaren. Böyle bir sabotaj olayını ‘üst düzey bir komutandan aldım’ diyeceksin ‘yüzde 99 sabotaj’ diyeceksin. Eğer size ait değilse bu; çünkü tam sayfa bir haber. Eğer size ait değilse çık yalanla. Yalanlamıyorsan o zaman sen bunu söyledin. Tabiî ki burada haklı olarak TSK’nın da böyle bir iftira karşısında yapması gereken yargı yoluna gitmektir ve gidecektir. TSK yargı yoluna gidecektir. Biz de hükümet olarak yargı yoluna ayrıca açık tutuyoruz. Hükümetiyle muhalefetiyle bu konuda duyarlı olmazsak ülkede birlik ve beraberliği sağlayamayız.”