Kılıçdaroğlu, Bahçeli gibi RTE’nin koruması altına girdi

Kılıçdaroğlu, Bahçeli gibi RTE’nin koruması altına girdi
28 Temmuz 2016 09:50

Sevgili okuyucularım; bildiğiniz gibi MHP’de muhalifler, RTE’nin yedek lastiği, payandası, bataklıktan kurtarıcısı Devlet Bahçeli’ye başkaldırıp kurultayı toplama girişimlerinde bulunup hatta yargıya başvurmuşlardı ama haklı çıkmalarına rağmen bir türlü sonuca ulaşamamışlardı.

 

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Çünkü her defasında RTE’yi battığı bataklıktan kurtaran Bahçeli gibi biri MHP’nin başında ulunuyor ve bu onu ziyadesiyle memnun ediyor, Tanrı’nın bir lütfü olarak görüyordu.

 

 

 

Dolayısıyla, Devlet Bahçeli gibi bir MHP ve Türklük düşmanı, BOP Eşbaşkanı RTE’nin cankurtaran simidi birinin partisinin başında kalması için emrine aldığı yargı ayağı ile kararları hep bu bedbahtın lehine çeviriyordu.

 

 

 

Ve bundan da sonuç alındığını hep birlikte gördük.

 

 

 

Yani RTE, sürekli olarak Devlet Bahçeli’yi şarj ederek güçlendiriyordu ve buna son hızla yine devam ediyor.

 

 

 

RTE biliyor ki, MHP’nin başına muhalif adaylardan biri geldiği taktirde, kendisi ve güruhu çok perişan duruma düşecek, partisi AKP alabora olup dağılacaktır.

 

 

 

Şu acı bir gerçek ki, RTE tıpkı Bahçeli denen partisini ve kendisine oy vermiş seçmenini satan herif gibi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da CHP’nin başında kalmasını istiyor ve karşısına kurultay yapmak isteyen muhalif adaylar çıktığında yine yargı ayağı ile her türlü yardıma hazırlanıyor.

 

 

 

Çünkü MHP’nin başında Bahçeli, CHP’nin başında Kılıçdaroğlu bulunduğu sürece ebediyen iktidarda kalacağını ve küresel güçlerin kendisine verdiği görevleri layıkı ile yerine getireceğini çok iyi hesap ediyor.

 

 

 

Bahçeli denen Türk ve milliyetçilik düşmanı herifin ne mal olduğunu, bunu defalarca yazdığımı okuyucularım çok iyi biliyor.-yine yazmaya devam edeceğim-

 

 

 

RTE, Kılıçdaroğlu’nu neden CHP’nin başında bulunmasını istiyor?

 

 

 

Bunun nedeni siyaset sosyolojisi açısından çok basit.

 

 

 

Hemen yanıtını veriyorum, Kılıçdaroğlu’nun Alevi olmasıdır.

 

 

 

Bir kısım art niyetliler öküzün altında buzağı aramasın diye bir açıklama yapma gereği duyuyorum.

 

 

 

Ben sosyolojik olarak Sünni bir çevreden geliyorum ama tüm mezheplere eşit mesafedeyim hatta tarihsel olarak Aleviliği çok önemsiyorum çünkü Araplaşmaya karşı Türklüğün korunmasında bir kale görevi yapmıştır ve işlevsel olarak buna devam ediyor.

 

 

 

Ayrıca TBMM’de fiilen milletvekilliğim döneminde 2006 ve 2007 mali yılı bütçe görüşmelerinde partim adına Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi üzerinde konuşma yaparken, Aleviliğinde Diyanet bünyesine alınmasını ve bunun nedenlerini anlattım.-isteyenler TBMM Tutanak Müdürlüğü’nden konuşma metinlerini alarak inceleyebilir-

 

 

 

Ben şimdi çok ayrı bir siyasal algı ve olgudan bahsediyorum.

 

 

Nedir bu fenomen?

 

 

 

Dinciliğin hakim olduğu, kültürel seviyenin çok düşük olduğu ülkelerde sosyolojik tabirle sürü halindeki kitleler oy kullanırken dinsel değerleri göz önüne alarak oy kullanırlar.

 

 

 

Bu bağlamda Türkiye’de aynı kategoriye girmektedir ve İslam’ı kullanarak siyaset yapan din tüccarları bundan çok yararlanmaktadır.

 

 

 

Hatta sürekli iktidar olmalarının nedeni de budur.

 

 

 

Şimdi olayı kısaca analiz edelim.

 

 

 

CHP, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurumlaştırmış ve devrimleri gerçekleştirmiş Atatürk’ün kurduğu bir partidir.

 

 

 

Şu bir gerçek ki, bir ülke yasal olarak laik ve modern hukuk devletine geçmekle halkı bulunduğu lığ cahillik bataklığından hemen kurtulamıyor, duruma göre bu geçiş süreci 50, 100, 150 veya daha fazla sürüyor, hatta yapılan karşı bir devrimle geriye dönüş oluyor yani irtica hortluyor.-bugün olduğu gibi-

 

 

 

İşte bu bağlamda olmak üzere Kemal Kılıçdaroğlu’da oturduğu CHP genel başkanlığı koltuğunun kendisi açısından çok kaygan olduğunu ve bir gün muhaliflerinin onu oradan indireceklerini yaşadığı olumsuzluklar ve karşısına çıkan adaylar nedeniyle öngördüğü için RTE’den aldığı koruma sinyalleri ile Devlet Bahçeli’nin bu yolla sonuca ulaştığını görünce boynunu kurtuluş simidi olarak RTE’ye uzatmış ve kemendin takılmasına izin vermiştir.

 

 

 

Artık Kemal Kılıçdaroğlu’nun yuları RTE’nin elindedir.

 

 

 

 

Kılıçdaroğlu, Bahçeli’nin RTE tarafından kurtarıldığını gördükten sonra ona karşı sert muhalefet tavrını tamamen kaldırmış ve adeta ‘’Artık senin büyüklüğünü kabul ediyorum, beni de kurtar’’ der hale gelmiştir.

 

 

 

Hele 15 Temmuz’da kurgulanarak yapılmış naylon darbe girişimini fırsat bilen Kılıçdaroğlu, RTE’ye daha bir yaklaşmış ve onu mağdur olarak ilan etmiştir.

 

 

 

RTE’nin naylon darbeyi kullanarak olağanüstü hal ilan etmesini, bu nedenle bir gecede on binlerce masumu işinden atmasını, kodeslere tıkmasını, hiçbir terör etkinliği olmadan yüzlerce gazeteciyi tutuklamasını vs. hiç ağzına almaması Kılıçdaroğlu’nun kendisini onun tarafından korunma talebinden, bu konuda verdiği mesajlardan başka bir şey değildir.

 

 

 

Daha önce kaçak saraya gitmeyeceğim diyen Kılıçdaroğlu tıpış tıpış oraya gitmiş ve adeta küçük bir çocuğun babasına ‘’Baba arkadaşım beni dövdü’’ demesi gibi o da ‘’Sayın Cumhurbaşkanım, beni TRT’ye çıkarmıyorlar’’ şikayeti karşısında RTE’nin de tıpkı babanın çocuğuna verdiği ‘’Bilmiyordum oğlum, dur ben de onu döveceğim’’ yanıtı gibi ‘’Bilmiyordum seni TRT’ye çıkarmadıklarını, olur mu öyle şey’’ diyerek adeta küçük bir çocuk yerine koymuştur.

 

 

 

Taksim mitinginde on maddelik manifesto yayınlayan Kılıçdaroğlu AKP’nin yaptığı sivil darbeye hiç değinmemiş, rakamın yüz bin kişiye ulaşacağı işinden ekmeğinden edilen masum mağdurlara hiç değinmemiştir.

 

 

 

Daha önce Fethullah Gülen’in aleyhinde tek bir sözcük sarf etmeyen Kılıçdaroğlu önceki gün ‘’FETÖ’yü ABD teslim etmelidir’’ demecini vererek RTE tarafından CHP genel başkanlığında sürekli oturma korunmasını sağlamıştır.

 

 

 

İşlem tamamdır.

 

 

Alan memnun veren memnun.

 

 

 

CHP’nin başında Alevi birisi oturduğu sürece, yukarıda siyaset sosyolojisi açısından nedenini açıkladığım gibi asla ve katiyetle Sünni kesimden hiçbir zaman doyurucu oy alamayacaktır.

 

 

 

Hatta Kılıçdaroğlu beş vakit namazını kılsa ve beşin üstüne beş daha kılsa, her ay hacca gitse, zemzemle gusül abdesti alsa, fırsat buldukça başını secdeden kaldırmazsa, evliya denilen zatlara türbedarlık yapsa, dev camiler yaptırsa vs. bile Sünni yığınlardan oy alamayacaktır çünkü bu yığınlar kendisine Alevi önyargısı ile bakıyorlar.

 

 

 

Ama RTE’nin farz edelim ki her gün kafayı çektiğini, zamparalık yaptığını, pavyonlardan hiç çıkmadığını, namaz kılmadığını, oruç tutmadığını, cami değil eğlence mekanları yaptığını, millete her çeşit zulüm yaptığını vs. bilseler bile Sünni yığınlar hiç tereddüt etmeden oylarını onun partisine vereceklerdir çünkü o bir Sünnidir ve yaptığı her işte bir hikmet vardır önyargısı ile hareket ediyorlar.

 

 

 

Bunu çok iyi anlamış bulunan Kılıçdaroğlu CHP genel başkanlık makamını sağlama almak için kendi tabiriyle RTE’nin altına yatmış ve mutlak olarak onun koruması altına girmiştir.

 

 

 

CHP’nin Kılıçdaroğlu’na karşı muhalif beyleri artık hiçbir şansınız kalmadı.

 

 

 

Devlet Bahçeli’nin RTE tarafından korunması sonucu nasıl da başarılı olduğunu düşünün ve sizinde başınıza aynı hadiselerin geleceğini anlayın.

 

 

 

Hiçbir şansınız yok!

 

 

 

Devrim yaparak modern Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuş olan CHP cahil Sünni yığınlar tarafından din düşmanı yaftası yapıştırılmışken birde başında bir Alevi genel başkanın olması parti açısından siyaset sosyolojisine göre tam bir hezimettir.

 

 

 

 

Eğer Kılıçdaroğlu CHP’ye bir iyilik yapmak istiyorsa kendiliğinden genel başkanlıktan ayrılması gerekir.

 

 

 

Böyle bir kararı toplumun tümüne yarar getirir.

 

 

 

Aleviler içinde hayırlı bir karar olur.

 

 

 

Şu anda devlet kurumlarında hiç görev verilmeyen Aleviler Sünni bir genel başkan uhdesinde CHP iktidar olunca kendileri için çok daha yararlı olmaz mı?

 

 

 

Gaye üzüm mü yemek yoksa bağcıyı mı dövmek?

 

 

 

Ama öyle anlaşılıyor ki, Kılıçdaroğlu kesin kararını vermiş ve boynuna gönüllü olarak taktığı RTE kemendi ile onun koruması altına girmiştir.

 

 

 

CHP genel başkanlığını koruma azim ve kararındadır tıpkı Devlet Bahçeli yöntemi ile!

 

 

 

Hayırlı uğurlu olsun!

 

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!