Kılıçdaroğlu: 17 Aralık günü maskeleri indi!

Kılıçdaroğlu: 17 Aralık günü maskeleri indi!
9 Mart 2014 15:46

Kemal Kılıçdaroğlu, bugün seçim mitingleri için Mersin’de konuştu. Kılıçdaroğlu’nun hedefinde Başbakan Erdoğan vardı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında “Bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Adı şaibeye bulaşmış bir kişi asla başbakanlık koltuğunda oturamaz” sözleriyle halka seslendi. 

 

 

17 Aralık Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapıldı. Başbakan’a sesleniyorum adam gibi adamsan istifa et. İstifa eder mi? Çünkü istifa ederse nereye gideceğini biliyor. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Adı şaibeye bulaşmış bir kişi asla başbakanlık koltuğunda oturamaz.

 

Bütün dünya onu şaibeli bir başbakan olarak görüyor. Yarın yurt dışına gittiği zaman başka bir ülkenin başbakanıyla karşılaşınca, o başbakan ne düşünecek? O koltuk halka hesap vermeyi onurlu gören, kul hakkı yiyenlerden hesap soranların yeridir. Mersin ayağa kalkmış, hükümet isitifa diyor, Mersin söylüyorsa tüm Türkiye söylüyor.

 

 

Rize’ye, Çanakkale’ye, Mersin’e gittim aynı slogan. Hala çıkmış meydanlara oy istiyor. Bu ülkenin namuslu insanları adı hırsıza çıkmış birine oy vermez. Bir gerçeğin altını çizmez istiyorum. Meydanlara çıktı dedi ki ben yolsuzluk yapanlardan hesap soracağım. Ben yolsuzlukla mücadele edeceğim dedi. Millet de inandı, başbakan yaptı. Ben yasaklarla mücadele edeceğim dedi. Millet gitti oy verdi. Türkiye’nin vicadanına sesleniyorum, AKP’ye oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Siz inandığınız bir partiye oy verdiniz. Ama şimdi 17 Aralık günü, bunların maskesi indi. Sadece siz değil tüm dünya gördü. Size yalan söylediler, kandırdılar. Sizi kandıran bir siyasi liderin partisine oy verecek misiniz? Halkı kandırana oy verilmez.

 

Vatandaşlarım hırsız var diye bağırıyor. Geçen bir vatandaşım mitingine katılmış, ne diyor diye. Cüzdanı çalınmış ama korkmuş bağırmaya ‘hırsız var’ diye. Siz ayakkabı kutusunda korkan bir başbakan gördünüz mü? Manisa’da bir vatandaşımız karakola götürüldü hakaret ediyordun diye. O kadın tüm kadınlar gibi yürekli bir kadın. Yine Manisa’da bir üniversite öğrencisinin çantasında pankart bulmuşlar, üzerinde hırsız var yazıyor. Polis yine başbakana hakaret etti diye almış. Öğrenci de burda hırsız var yazıyor niye üzerine alınıyor demiş. Bu ülkede hırsız var deyince artık sadece bir kişi akla geliyor. 17 Aralık günü Başbakan oğlu Bilal’a telefon ediyor, evde ne var, paraları sıfırla diyor.

 

Yırtık ayakakbıyla siyasete girdim diyor. Şimdi dünyanın en zengin başbakanı. Her kuruş benim alın terimin karşılığıydı. Sen neden mal varlığını açıklamıyorsun? O sesler montaj diyor. Montaj olduğunu iddia ediyorsun: O ses kayıtlarını dünyanın en saygın sütdyolarına gönder karar versinler, TİB’in kayıtlarını açıkla. Açıklamıyor, çünkü gerçek olduğunu o da biliyor. Wikileaks çıktığında 2 ayrı kaynaktan kontrol ettik. Erdoğan’ın İsveç bankalarında 8 ayrı hesabı var diye. Daha önce eski genel başkanımız için de yapıldı. Sayın Baykal hemen bir dilekçe yazdı İsveç’e. Oradan bir cevap geldi ‘Baykal’ın hesabı yoktur’ diye. Senin de yoksa niye dilekçe vermiyorsun. “Evlatlarıma helal lokma yedirmedeğim halde” diyor milllete mitinginde. Biz de aksini söylemiyoruz. Sen nasıl bir babasın, oğlunu ortak ediyorsun. Ne diyordu hırsızlık babadan oğula geçmez. Sen kendi hırsızlıklarına evlatlarını ortak ettin. Sende hiç edep yok mu? Bugün gazetelerde bir haber var. AB’ye demişler ki biz yargıya müdahale etmiyoruz. Her adımları yalan.