Kel tavuk kel horoz ile

Kel tavuk kel horoz ile
19 Ağustos 2013 15:20

Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı olduktan sonra, komşularla sıfır sorun olacağını düşünenler yanıldıklarını erken anladılar.

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

 

Davutoğlu’ndan sonra Türkiye hangi komşusuna selam verdiyse o komşu, ülke yangın yerine döndü. Züccaciye dükkanına fil girmiş gibi ortalık kırılıp döküldü. Kırılıp dökülenleri toparlamak ve biraz da Türk halkının hükümetimiz gibi düşünmediğini o ülke halklarına anlatmak için CHP heyetleri bu ülkelere ara ara ziyaretler yapıyorlar. Önümüzdeki günlerde de CHP lideri Kılıçdaroğlu bir heyetle Irak’a gidecek.

 

Başbakan Erdoğan, Türkmenistan’a giderken gazeteciler Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyaretini sordular ona. Başbakan bir an durdu, yüzüne alaysı bir gülümseme yayıldı ve konuşmaya başladı. “ Irak Türkiye’de muhatap olarak anamuhalefet liderini buldu. Buyursun görüşsünler.”

 

Böylece Başbakanımızın Irak Başbakanı Maliki’yi muhatap almadığını öğrenmiş olduk. Onun zamanı değerlidir, herkesle muhatap olamaz ya! Eğer biriyle muhatap olacaksa, o mutlaka önemli birileri olmalıdır! Maliki ,onun ayarında birisi değildir. Maliki ancak kendi ayarında olan Kılıçdaroğlu’yla görüşebilir. Sizin anlayacağınız Kılıçdaroğlu-Maliki görüşmesinde “Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuştur.”

 

Kılıçdaroğlu-Maliki görüşmesini alaycı bir küçümsemeyle geçiştiren Başbakan Erdoğan’ın son zamanlardaki görüşmeleri kimlerle oldu? Önce hakaretli sözlerle inkâr edip, sonra devlet yetkilileri görüştü dediği PKK lideri Öcalan’la. Önce MİT görevlileri, daha sonra da DTP milletvekilleri aracılığıyla sürdürülen bu görüşmeler halen devam ediyor. İmralı’ya en son kaçıncı heyet gitti saymakta zorlanıyoruz. Öcalan ile hükümetimizin görüşmeleri için İmralı suyolu edildi. Zaten İmralı bir ada olduğu için suyolu edilmesi de doğal, değil mi?

 

Gene en sık görüşülenlerden biri, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani. Türkiye’ye bir Kürt kedisi bile vermeyiz demişti anımsarsanız. Barzani ile terör sorununu çözme konusunda görüş alış verişinde bulunuyor bizimkiler.

 

Son aylarda gündemimize yeni bir görüşmeci daha girdi. PYD lideri Salih Muhammet Müslim. Müslim PKK’nın Suriye’deki kolunun başkanı. Yani Suriye’nin Öcalan’ı. Bu Müslim, çarşıya gelir gibi sık sık ülkemize gelmekte, Ankara’da, İstanbul’da MİT yetkilileriyle ve Dışişleri Bakanımızla görüşmeler yapmaktadır.

 

Öcalan’la, Barzani ve Müslim ile yapılan görüşmeler dolaylı olarak Başbakan Erdoğan’ın yaptığı görüşmelerdir. Bu görüşmelerde nelerin konuşulduğu toplumdan gizlenmekte, ortalıkta bir “açılım ve çözüm süreci” sözü dolaştırılmaktadır. Devlet politikası yerine kendi kişisel amaçlarını gerçekleştirmek isteyenler toplumdan ne yaptıklarını, ne konuştuklarını gizlerler. Başbakanın da yaptığı budur. Eğer Başbakan’ın kafasında bir devlet politikası olsaydı Kılıçdaroğlu’nun Maliki ile görüşmesini bir fırsat sayar, Maliki’ye Kılıçdaroğlu ile mesaj göndermeyi düşünürdü. Nasıl ki Öcalan’a, Barzani’ye, Müslüm’e birileriyle mesajlar gönderiyor, Maliki’ye de Kılıçdaroğlu ile gönderirdi.

 

Bunu yapmayıp da tarafları tahrik eden bir tavır takınması bir başbakanda olması gereken devlet adamlığından ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.

 

Anamuhalefet partisi liderini muhatap bulmayı küçümseyen başbakanın bulduğu muhataplar terör örgütü liderleridir. Olaya davul dengi dengine çalar mantığı ile bakacaksak, Anadolu’da bu durumu anlatan söyle bir söz daha vardır: “Daz daz ile dız dız ile / Kel tavuk kel horoz ile”

 

[email protected]