Kaybedenler ve kazananlar

Kaybedenler ve kazananlar
2 Aralık 2014 10:24

CHP yazı dizisine, muhalefete çözüm önerileri konusuyla –sonuçları açısından araya girilen- bu yazıdan sonra devam edilecektir.

 

Çağların IŞIK H&H YORUM

 

MHP’nin Tunceli ziyareti, muhalefete atfedilen başarısızlığın gerçekçiliğinden kuşku duyanlar için son derece iyi bir örnek oldu.

Sonuçları açısından birçok kaybedeni ile bir tek kazananı olan bir ziyaret yaşandı.

MHP açısından;

Her şeyden önce koca MHP öylesine basit bir tuzağa o kadar kolay düştü ki anlamak gerçekten çok zor.

MHP’nin Dersim olayları politikasını çok iyi bilen Sayın Başbakan, Sayın Bahçeli’yi Tunceli’ye gidememekle suçladı ve meydan okudu.

Daha önce Sayın Erdoğan’da CHP’yi Sivas’ın ötesine geçememekle suçlamıştı çok kere.

İktidarın bu söyleminin CHP’yi kamuoyu nezdinde zor duruma düşürdüğünü bilen Sayın Bahçeli, MHP’nin de aynı duruma düşmesini önlemek istedi.

Bu yüzden; AKP’nin –geçmiş tecrübelere dayanarak- bu söylemine ısrarla devam edeceği varsayımından hareketle bu meydan okumayı hemen kabul etti.

İyide etti.

Fakat fazlasıyla erken bir tarih belirledi.

Ziyaretin altyapısı hazırlanmadan çıkıldı yola.

Kesin bir program ayarlanamadan.

Sanki doğaçlama bir geziydi.

Pikniğe gider gibi.

Fakat Sayın Bahçelinin, tunç yürekli insanların, MHP’yi bağırlarına basacaklarına olan inancı, Dersim mazlumlarını adi birer isyancıya benzettiği sözleri arasında yitip gitmişti.

Hata etti.

Yanlış hesapladı.

Dersimde olanları bir isyan olarak yorumlaması değildi yanlış olan.

O kendi bileceği işti.

Fakat artık tarihe mal olmuş ve üzerinde ağıtlar yakılmış bir trajediyi, siyaseten değil de yaşanılan acıların talihsizliği açısından değerlendirmek MHP’ye bir şey kaybettirmezdi.

Aksine; MHP bu ziyareti Alevilerle barışma, Kürtlerle tanışma fırsatına dönüştürebilirdi.

Yapmadı.

Yapamadı.

Sonuçta kaybı büyük oldu.

HDP açısından;

DBP Eşgenel Başkanı Kamuran Yüksek “Erdoğan ve AKP hükümeti Bahçeli’yi resmen Dersim’e öldürtmeye gönderdi” diye açıklama yaptı.

Ancak; Sayın Bahçeli’nin Tunceli’ye gelmesini istemediklerine dair karar aldıklarını ve buna yönelik açıklama yaptıklarını unutmuşa benziyorlar.

Tunceli’de yapılan protestoların ağırlıklı olarak kendi teşkilatlarınca yapıldığını da unutmuşa benziyorlar.

Anadolu misafirperverliğini siyasete kurban ettiler.

Türkiye partisi olmak iddialarını, kuşe kâğıtlar üzerindeki, uçan mürekkeplerden ibaret tuttular.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Demirtaş için, özellikle Karadeniz Bölgesinde açılan stantlara yapılan saldırıları, faşistçe saldırılar olarak tanımlayanlar, bir siyasi parti liderinin bir kente gelmesine engel olma hakkını kendilerinde nasıl görebildiler?

CHP’nin çözüm sürecinde rol almasını umut edenler, MHP’ye gösterecekleri konukseverlikle, Sayın Demirtaş’ın barışçıl dilini taçlandırmış olsalardı daha iyi olmaz mıydı?

HDP ilk kez siyasetin ergen oğlanı gibi davrandı.

Kaybetti.

Aleviler açısından;

Uzun yıllar öncesinden gelen ülkücü-solcu ihtilafı yüzünden MHP ile mesafeli olan Aleviler, MHP’nin yakınlaşma çabalarını böylesine hoyratça harcamak yerine, AKP’ye gösterdikleri hoşgörüyü, MHP’ye göstermekten imtina etmemeliydiler.

Ziyaret isteklerini geri çevirdikleri cemevlerinin, siyasi istismar konusu edilmemesi gerektiğini, sadece MHP’den istemek yerine,

CHP’den ve AKP’den de istemeliydiler.

Aleviliğin felsefi omurgasını oluşturan hümanistliği ve “incinsen de incitme” hoşgörüsünü, kendi evlerine gelmiş bir misafirden daha iyi kimseye gösteremezlerdi.

Alevilik hoşgörüsüne haksızlık ettiler.

Alevilerde kaybettiler.

AKP açısından;

Sayın Davutoğlu siyasi kazanımlar uğruna hiçbir çabadan geri kalmayacağına dair çok net sinyaller veriyor.

Sayın Bahçeli’ye yaptığı Tunceli meydan okumasının arka planı asil bir amaçtan ziyade popülist bir siyasi çıkar hesabına dayanıyordu.

Fakat tam 12 den vurdu.

MHP; Tunceli’ye gittiğine gideceğine bin pişman oldu.

Zırhını kuşanmadan savaş alanına giren atsız şövalye misali karizması fena çizildi.

AKP bir taşla iki kuş vurarak, Aleviler ile ülkücüler arasındaki tarihsel derinliğin kapanması fırsatına ağır bir darbe indirmenin yanında, MHP’nin muhalefet etme yeteneğinin içler acısı halini de, somut olarak teşhir etme fırsatına sahip oldu.

AKP etik olarak değilse bile, siyaseten kazanan taraf oldu.

 

Çağların IŞIK
Twitter @caglarinisik

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Seni başkan yaptıracağız
Yarının gülüşleri bugünün gözyaşlarında boğuldu
Dağlıca saldırısının Cizre’yle ilgisi var mı?