Kaftancıoğlu İmamoğlu ile doğrudan konuşmalıydı

Kaftancıoğlu İmamoğlu ile doğrudan konuşmalıydı
13 Kasım 2019 17:30

Şu günlerde CHP için son derece lüzumsuz bir tartışmanın içindeyiz, iki satır yazmadan edemedim bu konuda.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
İmamoğlu’nun kampanya danışmanı Necati Özkan, İmamoğlu’nun İstanbul seçimini almasına yönelik olarak, “Kahramanın Yolculuğu” isimli bir kitap yazmış.

 

 
Bu kitapta İmamoğlu’ndan kahraman diye söz ederken, CHP İstanbul İl ve Kaftancıoğlu’nun İstanbul seçiminin alınmasındaki emek ve başarısına değinmemiş.

 

 
Bunun üzerine Kaftancıoğlu twitter hesabından Necati Özkan’a, “Sen aslında kendini anlatıyorsun bu kitapta kahraman olarak” dedi meal olarak.

 

 
Tabii, asıl bozulduğu Necati Özkan’ın Kaftancıoğlu’nu kitapta bu kadar arka plana atmış olmasıydı.

 

 
İnsanlar emekleri görülmeyince kırılırlar, ki, bu gerçekten de bir haksızlıktır.

 

 
Ben de geçmişte bu duyguyu hayatımda yaşadım.

 

 
Hatta bir keresinde (ama o siyaset alanı değildi, fakat yine de konu öz olarak aynı) o alanla tüm ilişkilerimi kestim ve bir daha bana ulaşamadılar.

 
Hatta, hayatımda böyle birkaç kez birilerini ve bazı grupları yaşarken, “gömdüm”

 

 
Ama sonraki yıllarda bunun değerlendirmesini yaptığımda esasen yapılan işin adı konmasa ve hakkınız teslim edilmemiş olsa bile, insanların bunu bildiğini ve gerçeği kimsenin değiştiremediğini gördüm.

 

 
Mesela o bir alanda, hala herkes, beni tanıyan, tanımayan, herkes o işi yapşan kişi olarak benden söz ediyor.

 

 
Diğer üstüne konanlar ise, söndü gitti, ve benim vardığım o muazzam sonucu da hiçbiryere götüremediler. Üsüne konup, içine ettiler sadece.

 

 
Hayatta kimse kimsenin emeğini gerçekte çalamıyor.

 

 
Çünkü arkası gelmiyor.

 

 
Şimdi, kendimi böyle anlattıktan sonra, Kaftancıoğlu’na gelelim.

 

 
Bence Kaftancıoğlu Necati Özkan ile hiç muhatap olmamalıydı.

 

 
Bundan rahatsız oluyorsa bu konuyu doğrudan İmamoğlu ile görüşmeliydi.

 

 
Elbette şu da var, bir siyasetçi bir seçimden çok başarılı çıkarsa onun kampanyasını yapanlar da bundan pay çıkarırlar ve kamuoyuna anlatmak isterler.

 

 
Ama kamuoyu esasen sadece siyasetçinin kendisini algılar.

 

 
Kampanya yapanlara ise, sadece kendisi de kampanya yapacak ve kampanya konusunda uzman birini arayan siyasetçiler dikkkat ederler.

 

 
Halk, seçmen, genel kamuoyu buna hiç dikkat etmez, hatta kampanya yapan birinin varlığından bile habersizdir.

 

 
Bir başka husus olarak da şuna değinmek gerekir.

 

 
İnsanlar bazen kendilerini ön plana çıkarırken, bir başkasını geri plana itmek için yapmazlar bunu.

 

 
Yapmak istedikleri şey sadece kendilerini öne çıkarmaktır.

 

 
Belki, hatta muhtemelen, Necati Özkan ile Kaftancıoğlu’nun ilişkileri çok iyi olmamıştır kampanya boyunca da. Detay bilgim yok.

 

 
Ama genele atfen söylüyorum bunu, yani insanlar bazen kendilerini göstermeye, öne çıkarmayı ister, buna endekslidir ve bunu yaparken bir başkasını geri plana itmeye çalışmıyor olabilirler.

 

 
Fakat bu olayda şu var ki, Necati Özkan bu yaptığıyla kendi kariyerine zarar veriyor.

 
Örneğin CHP içinde böyle bir tartışmaya sebep olduğu için prestiji azalmıştır yönetim gözünde.

 
Bu tür abartılı ifadeler ve kitaplarla kendini tanıtmaya çalışmasına da bence sıcak bakılmamıştır.

 

 
Ayrıca Kahraman kavramı daha ziyade çok tehlikeli ortamlarda birşey yapmış kişiler için kullanılır.

 

 
Savaş vardır veya 80 gün dağda aç susuz, yaralı gezmiştir, göğüs göğüse süngüyle çarpışmıştır vs.

 

 
Yani, İmamoğlu yeterince büyük, çok çok önemli ama kahraman abartılı bir kavram.

 

 
Yazıya girerken lüzumsuz bir konu ama yazacağım demiştim, bu cümlemi de açmalıyım.

 

 
Bu konu kendi içinde çok önemli bir konu, yani kişiler arası rekabet Türkiye’de siyaseti kilitleyen ana faktörlerden birisi.

 

 
Benim lüzumsuz dediğim CHP ve kamuoyu ilişkileri açısından.

 

 
Yoksa bu kişiler arası rekabet olayını yönetemeyen partiler çok şey kaybediyor hep Türkiye’de.

 

 
Ve, Avrupa’da bu konuda tüm kurumlar, buna siyaset de dahil, devamlı profesyonel destek alıyor. O kadar önemli yani.

 

 
Şu notu da ilave edip, yazıyı bitireyim…

 

 
Kaftancıoğlu’nun Necati Özkan’a tepkisi esasen dolaylı olarak İmamoğlu’na bir tepkiyse, bu sorunun doğrudan Kaftancıoğu ve İmamoğlu ekseninde ele alınması gerekir.

 

 
Tabii, bilmiyorum ben onların arasındaki ilişkinin frekanslarını, bir gözlemim, bilgim yok sadece genel hatları ile bir şeye dikkat çekmeye çalışıyorum.

 

 
Ki, 2023’de veya ondan önce bize iyi işleyen bir CHP lazım.

 
Konu ise, Türkiye.

 

 
Bu asla unutulmamalı.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar