Bu sabah okuduğum haberle gerçekten sarsıldım.

Safile USUL H&H YORUM

Adam İzmirli, Kordonboyu’ndaki nerdeyse tüm içkili mekanların sahibi, İzmir İşadamları Derneği Başkanı, CHP’den 2011 milletvekili adayı ve…
 
İzmir üstünde 2014 yerel seçimi için AKP ile CHP arasında kıyasıya bir mücadele sürerken, AKP’ye geçiyor.
 
İzmir’e hayatımda bir kez çok küçükken babamla bir kez de yazlıktan Karadeniz’e uçmak için havalimanına olmak üzere, toplam 2 kez gittim.
 
Ona da gitmek denirse.
 
Ama benim için de İzmir siyasi sembol ve İzmir’deki geleneğin yıkılmasını istemem.
 
Kahrolurum bu olursa.
 
Şimdi sabah sabah kalkınca böyle bir haber oku; başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
 
AKP’ye geçen Ömür Şanlı neymiş, kimmiş diye baktım hemen ve gördüm ki, Kordonboyu’nun içkili lokallerinin sahibi Ömür Şanlı’nın CHP içinde yaşadığı sorunlar çok uzun zamandır yerel basına yansımışmış.
 
Ege’de Son Söz Gazetesi, mesela, 25.7.2011 tarihinde Ömür Şanlı ile röportaj yapıp, yayınlamış.
 
Röportajdan anlaşılıyor ki, Ömür Şanlı’nın İzmir CHP yönetimi ile girdiği çelişkiler yönetilebilir cinstenmiş ve böylesine önemli bir yerel figürün rakip partiye geçmesi önlenebilirmiş.. (röportajı yazının sonunda link olarak veriyorum, orijinal halini orda görebilirsiniz)
 
Şimdi bakın…
 
Ömür Şanlı hem CHP üyesi, hem de İşadamları Derneği Başkanı olarak İzmir BB Başkanı ile muhtelif defalar bazı projeler ekseninde konuşmuş ve bu projeleri hayata geçirmek istemiş.
 
Projeler son derece aklı başında, müşteri dostu, örneğin restoranlarda sigara içilecek bölümlere konulacak tente şeklinin müşteriyi rahat ettirecek biçimde olması, tuvalet ve kanalizasyon sorununun çözülmesi, her mekanın saksı ve tabelalarının tek tip olması vs. gibi şeyler yapmak istemiş.
 
Ama İzmir BB Başkanı tentenin şekline varana kadar müdahil olup, neticede kendi dediğini yaptırmış…
 
Ki, onun da muhakkak bazı makul gerekçeleri olabilir.
 
Ancak siyasi bir parti, en azından önemli yerel figürleri rakip partiye kaptırmamak için çok yakın bir insan menejmenti yapmak ve sorunu çözmek için muhakkak bir orta yol bulmak durumundadır.
 
Üstelik de belli ki, Ömür Şanlı çok enerji dolu bir insan ve illa birşeyler yapabileceği bir mecra arayacak. Bu tür insanları kaptırma potansiyeli hem yüksektir hem de bu tür insanları rakip partiye kaptırmak iyi değildir.
 
Ayrıca röportajdan şunu da görüyorum ki, Ömür Şanlı ile ilişkilerde, “Benim dediğim olur.” tavrı kullanılmış ki, siyasi bir yönetim bu tür bir tavra girdiğinde son derece amatör ve çiğ davranıyor demektir.
 
Hele de İzmir’de ve AKP’nin İzmir’i almak için “öldüğü” bilinirken, Ömür Şanlı olayı böyle mi yönetilir?
 
Kaldı ki, geçenlerde, adını unuttum, Tunceli’den bir CHP’li de AKP’ye geçti ve ben o adamı da izledim televizyonda.
 
Gayet makul, iyi ve bir de, CHP’den kopması kader olmayan birisi.
 
Biraz adamın derdine derman olunsa, biraz saygılı davranılsa, biraz yakınlık ve sevgi görse kalırdı bence o CHP’de.
 
Allah aşkına zaten teşkilat yapısı çok yetersiz olan CHP bir de yerel olarak önemli isimleri kaybetme konusunda bu kadar rahatsa, elden ne gelir ki.
 
Bu arada, Ömür Şanlı röporatjının linki burda, bence lütfen okuyun:
Ceza İzmirlilere kesiliyor
 

AÇILIM ZORLUĞU HASTA ETTİ
 
Öncelikle geçmiş olsun.
 
Gerçi, kendi sesinden video haberinden izledim ve Başbakan’ın hastalığı hiç de öyle hastanelik edecek gripal enfeksiyona benzemiyor ama, onu bırakalım şimdi.
 
En azından kendini grup toplantısı yapacak kadar iyi hissetmiyor olabilir.
 
Ancak, BDP Eşbaşkanı Demirtaş da aynı gün hastalanıp, grup toplantısını iptal edince…
 
Şunları kaydetmek abartılı olmaz herhalde.
 
Yarın PKK’nın elindeki rehinleri bırakması bekleniyor ve bu hem AKP hem de BDP için çok önemli.
 
Çünkü bu olay gerçekleşmezse her iki taraf da boşa çıkmış olacak.
 
Ki, zaten her iki taraf da bu işten genel anlamıyla bir sonuç çıkmayacağını görüyor ve en azından rehinlerin bırakılması onları bir süreliğine iddia sahibi olmayı sürdürme anlamında rahatlatabilecek.
 
İşte, muhtemelen bunun tam bir gün öncesinde gerilimli bir grup toplantısını sinirleri ve bünyeleri kaldırmadı.
 
Zaten de, hemen bütün insanlar ağır stresler, endişeler, belirsizlikler, üzüntüler, korkular, güç kaybı hissi vs. vs. altında akut olarak hastalanırlar.
 
Grup toplantısını iptal etmesinde, bir faktör de şu olmuştur ki, muhtemelen…
 
Erdoğan bu salı grup toplantısı yaptığında “milliyetçi” konuşma yapmakla, anti-milliyetçi konuşma yapmak arasında karar verememiştir. PKK’yı da kızdırmamak lazım tam da bugün, diğer kendisine muhalif olanları da.

---

Yazarın Son Yazıları:
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı