‘İsmail Kahraman’ın Meclis başkanları tarihinde yeri olamaz!’

‘İsmail Kahraman’ın Meclis başkanları tarihinde yeri olamaz!’
31 Ağustos 2022 12:09

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık,” açıklamasını yaptığı belirterek tepki gösterdi. Çıray, “İsmail Kahraman’ın Meclis başkanları tarihinde yeri olamaz!” düşüncesini dile getirdi.

 
Kahraman’ın sözlerinin Kurtuluş Savaşı’nı Gazi Mustafa Kemal Atatürk komutasında yöneten yüce Meclis’e ve onun temsil ettiği Türk Milleti’ne yönelik çok ağır hakaret olduğunu anlatan Çıray, “Türk Milleti’ne, onun kurtarıcılarına ve cumhuriyeti kuranlara böylesine patolojik bir hınç ve nefreti temsil eden zihniyetin temsilcisi İsmail Kahraman’ın Meclis başkanları galerisinde yer almış olması kabul edilemez. İsmail Kahraman’ın Meclis başkanları tarihinde bir yeri olamaz! O halde Türk Milleti’nin ve yüce çatısının onuru ve itibarı için yapılması gereken bu figürün meclis tarihinden silinmesi, başkanlığının yok hükmüne indirilmesidir. Milletimizin, ebedi başkomutanımız ve önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde mücadelesini verdiği yüksek medeniyet hedeflerinin ve medeni değerlerin kayıtsız koşulsuz bir savunucusu olarak ne kadar vurgulasam az: Türk Milleti’ne sonsuz bir geleceğin ufkunu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında verilen varoluş savaşını yok sayarak aşağılayan bir zihniyetin yüce Meclis’e gölgesinin düşmesine kesinlikle izin verilemez.” dedi.

 

 

Çıray yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

 

 

“İsmail Kahraman’ın başkanlığının yok hükmünde sayılması için kanun teklifi vereceğim”

 
Bu kanun teklifini vermesinin bir İzmir milletvekili olarak başta Atatürk olmak üzere, istiklal şehitlerimize, gazilerimize ve tüm kahramanlarımıza karşı manevi bir borcu olduğunu söyleyen Çıray sözlerine şöyle devam etti: “İktidara geldiğimizde vereceğim ilk kanun teklifi İsmail Kahraman’ın başkanlığının yok hükmünde sayılmasına dair kanun olacaktır. Böylece AK Parti’ye oy veren vatandaşlarımızın da saygıdeğer bir parçasını oluşturdukları Türk Milleti’ne yönelik çok önemli bir görev yerine getirilmiş olacaktır! Bu kanun aynı zamanda Kahraman zihniyetinin korkunç bir sefalet döngüsüne soktuğu Türk Milleti için büyük bir onarım ve yeniden canlanış sürecinin paha biçilemez sembolik bir başlangıcı, her alanda ve her anlamda yerle bir ettiği Türkiye Cumhuriyeti için ise yeniden inşa döneminin çok anlamlı bir ilk adımı olacaktır.”

 

 

Çok net, sağa sola kaydırmadan, hiçbir yalpalama olmaksızın söylüyorum: İsmail Kahraman’ın aşağıda birkaç cümleyle hatırlatacağım siyasi cürümler tarihi, meclis başkanlığı sırasında defalarca açığa vurduğu patolojik radikal zihniyeti, Fesli Kadir alçağının ötesine geçememiştir. İsmail Kahraman, ilk olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kampüsü içinde yer alan uluslararası Ağa Han Mimarlık ödülü almış Halkla İlişkiler Binalarının yıkımının baş sorumlusudur. Bu binaların yıkılmasının, Atatürk Hava Limanı pistlerinin ortadan kaldırılarak battal hale getirilmesinden farkı yoktur. Yıkım kararı ve süreci halihazırda tamamen karanlıktadır. Aydınlatılması için yeni iktidarı ve Meclis Başkanını beklemektedir. Ayrıca Kahraman, Meclis Başkanı olarak sonuna kadar sahip çıkması gereken Anayasa’ya açıkça aykırı davranmaktan ve bu doğrultuda tavır almaktan hiç çekinmemiştir. Laiklik ilkesinin anayasada yer almamasını savunmanın çok ötesine geçmiştir. Bütün bunlar Kahraman’ın radikal fanatik dinci geçmişiyle elbette tutarlılık içindedir.

 

 

“Kahraman’ın FETÖ ile ilişkileri araştırılacaktır”

 
Burada önemli olan husus, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yönelik en alçak ve en hıyanet dolu saldırının, yani FETÖ darbe ve ayaklanmasının tam da İsmail Kahraman’ın dönemine denk gelmesidir. İsmail Kahraman’ın, başında olduğu Birlik Vakfı vasıtasıyla terör ve hıyanet örgütünün “Cemaat” olarak bilindiği dönemde bu cemaatle görünen-görünmeyen birçok ilişkisi vardı. Kahraman’ın FETÖ ile ilişkileri araştırılacaktır. Darbeden sonra ortadan kaybolan damadının etkin bir FETÖCÜ olduğuna ilişkin ciddi iddialara rağmen kendini bu işten tere yağından kıl çeker gibi sıyırmasını bilmiştir. Gazetecilerin “Damadınız FETÖ firarisi mi” sorusuna “Onu ben bilemem. Şahıslara ait keyfiliktir” diye yanıt veren İsmail Kahraman’ın FETÖCÜ olduğu kuvvetli kanıtlarla iddia edilen firari damadının FETÖ Soruşturması kapsamında el konulan hastanesine atanan kayyum, yine Kahraman’ın ağabeyi Rüştü Kahraman’ın damadı, TMSF fon kurulu üyesi Rüştü Şener’dir. Ancak Kahraman’ın işleri, Fetö Darbesi Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporun sümen altı edilmesindeki gibi kolaylıkla akıp gitmeyecektir. FETÖ ile ilişkilerinin mahiyeti seçim sonrasında Meclis’te kurulacak özgür Meclis Soruşturma Komisyonları ve mutlak kuvvetler ayrılığı güvencesi altında tarafsız ve bağımsız şekilde hukukun üstünlüğünü esas alan mahkemeler tarafından mutlaka aydınlatılacaktır.”