İnsan ve başkent

İnsan ve başkent
10 Haziran 2013 08:33

Yazının başlangıcını asırlardır atalarımızdan bizlere miras olarak kalan İslam dini ve Şanlı Türk bayrağının dalgalandığı kutsal toprakların büyük nimetlerini Yüce Türk İslam alemine bir kez daha hatırlatarak başlıyoruz.

Numan ALADAĞ H&H YORUM

Yüce Türk İslam alemi olarak unutmamalıyız ki, ”İslam, temizlik üzerine kurulmuştur.” (Hz. Muhammed S.A.V.)
 
Hadis-i şerifler:

1- Zülme, haksızlığa uğramış olan kimsenin bedduasından sakın. Çünkü onunla ALLAH arasında bir perde, yani onun bedduasını ALLAH’a ulaşmaktan geri koyacak bir engel yoktur. (Hz. Muhammed S.A.V)

2- Kim ben bilginim derse odur cahilin ta kendisidir. (Hz. Muhammed S.A.V.)

3- Hakikaten, nefsini (şirkten, günahtan ve kirlerden) temizleyen kurtuluşa ermiştir… (Hz. Muhammed S.A.V.)

4- ALLAH’ın en sevmediği insan, düşmanlıkta sert ve şiddetli davranandır. (Hz. Muhammed S.A.V.)

5- Utanmadıkça dilediğini yap. (Hz. Muhammed S.A.V.)

6- Bir kimse bir fidan dikerse ona o diktiği fidandan hasıl olan meyveler kadar sevap yazılır. (Hz. Muhammed S.A.V.)

21’ci asrın yaşayışına uygun olan ve Türk ulusunun eşsiz meziyetlerini açıklayan din emir ve nehilerini (Allah tarafından yasaklanan) Yüce Türk İslam aleminin maddi yükselişleri ile aynı sırada güçlendirmek ve güçlendirmenin devamı için Büyük Türk Milletine düşen görev, irademizi güçlendirerek herkesin anlayabileceği bir tabir ile manevi ve maddi temizlik çemberi içerisinde anlatmamız gerekir. Türkiye’nin sanayi ötesi bir toplum olabilmesi için, yazılı ve görsel kalemleri kullanabilecek bilim adamlarına bir başlangıç imkanı verilirse Türküm Müslümanım diyebilenlerin umdukları dilekleri yerine gelecektir.

Hem Samimiyetle, Türküm Müslümanım diyeceksin, hem cüzdan muhasebesini vicdan muhasebesine tercih edip benim başkentim (kalbim)  temizdir diyeceksin! Olmaz böyle şey; insanları kandırabilirsin ama, ALLAH’ı kandıramazsın.
 
İslam dini, temizliği esas alan ve İmanın kemalinden sayan bir dindir. Gelmiş geçmiş dinler içinde temizliğe dinimiz kadar önem veren bir başka din gösterilemez. Hz. Muhammed’in (S.A.V.), ”Temizlik İmanın yarısıdır” sözü, önemin derecesini belirtmekte, dolayısıyla Müslümanlığın temizlikten ayrı düşünülemeyeceği gerçeğini ifade etmektedir. Bunun içindir ki, başkent (kalp) temizliği, Müslümanım diyebilen herkesin uygulaması gereken bir husustur.
Temizlik, Müslümanın en güzel süsü, İmanla beslenmiş ruhunun nurdan örtüsüdür. Temizlik, yalnız bedeni ve çevre temizliği değildir. Bir örnek verelim: Türkiye Cumhuriyetinin başkenti Ankara. Türk silahlı kuvvetlerinin başkenti, Genelkurmay Başkanlığıdır. Din işlerinin başkenti Diyanet işleri başkanlığıdır. Diğer kurumların da aynı şekilde genel müdürlük ve başkanlıkları vardır. Bir İnsanın Başkenti ise kalbidir. Kalbi temiz olmayanın İmanı zayıf olur. Temiz kalpli insan birbirine destek olur; Müslümanım diyebilen birbirine destek olmalıdır ki, kuvvetli İmana sahip olmasından bahsedilebilsin. İmanlı olabilmemiz için, her canlının ve yerin başkenti olan kalbi temiz olmalıdır.

İslam dini maddi ve manevi temizliği birbirinden ayırmamıştır ve tam tersine birbirinin tamamlayıcısıdır. İslam dinine göre ceset ve ruh birbirinin tamamlayıcısıdır. Dinimiz bunlardan birini yükseltip diğerini ihmal etmez. İkisinin de olgunlaşmasını ister. İkisinin de terbiyesinde ilk şart, insan başkentinin (kalbi) temiz olmasıdır. İslam dini, insan başkentinin ruhunu kirleten yalan, gıybet, vatan sevgisinden mahrum kalmak, şirk, israf, cimrilik, tarihi Türk İslam kültüründen mahrum kalmak, bencil olmak, anlık düşünme ve benzeri manevi kirlerden Müslümanım diyebilenleri şiddetle yasakladığı (men) gibi; İnsan başkentinin ibadete mani ve sağlığı tehdit eden maddi pislikten de aynı hassasiyetle uzak durmamızı emrediyor.
 
Ey Yüce Türk İslam alemi!

Maddi ve manevi her işimizde insan başkentinin (kalbi) temiz olmasının önemi büyüktür. Ruhunu temizlemeyi başarmış Türküm Müslümanım diyebilen, nasıl ki bu sayede ALLAH’ın sevgisine layık olmuşsa, bedeni temizliğe dikkat eden bir insan da, sağlık gibi eşsiz bir hizmetin daima mutluluğuna erer.
 
Bir ülkenin, bir kurumun ve bir insanın başkenti, sürekli hizmet sektörü faaliyetlerine (Tüketime) odaklanıp ağırlık verirse, sanayi toplumu olabilmesi için üretimden mahrum kalmışsa o başkentlerin sağlıklı olduğundan bahsedebilir mi?

Pisliği dolayısıyla sağlığı bozulan bir Müslümanın hiç kimseye faydası olmayacağı gibi, böyle insanların ALLAH katındaki yeri de başkenti (Kalbi) temiz insanla bir değildir.

ALLAH’ın sevdiğini kulunun sevmemesi ne mümkün! Ve Türküm Müslümanım diyen insanın başkentinin temiz olmaması ne acı! İnsanlar arasında başkenti (Kalbi) temiz olan kimse, bencil olmayıp samimiyetle başkalarına faydası dokunan kimsedir. Türküm, Müslümanım diyebilenlerden bazılarının sevinci varsa, buna senin de sevinmen lazım; bazı Müslüman kadeşlerimizin maddi ve manevi sorunları varsa, tasarrufumuz kadar yardımcı olmamız gerekir.
 
Üzücü bir konu ile yazımızı noktalıyalım:  Gündemden önce birinci derecede tepki gösterilecek faaliyetler: Neden, nereden buldun ve yolsuzluklar neden araştırılmıyor, neden halen %100 Türk malı bir otomobilimiz yok, neden lüzumsuz ithalat teşvik ediliyor, neden başta Harran ovası olmak üzere Türkiye de halen tarım ve tarıma dayalı sanayi de modernleşme olmuyor, neden her iş kolundaki gerçek ve samimi mucitler desteklenmiyor, neden bazı gıdalarda kullanılan fruktoz şurubu’nun - GDO’lu fruktoz şurubu kullanılmıyor- diye bir güvence yazısı yok, neden bazı temizlik ürünleri petrol orjinlidir veya değildir bilgilendirme yazısı yok?

Bu yazdıklarım herkesin bilmesi gereken bilgilerdir. Gündemde ki tepkilerden önce bunlar daha stratejik önem taşıyor. Birinci derecede tepki gösterilecek asıl meseleler bunlardır. Büyük Türk Milleti olarak; aklımızı başımıza alıp uyanmalıyız. Lüzumsuz faaliyetlerle zamanımızı israf etmeyelim. ”İsraf haramdır.” (Hz. Muhammed S.A.V.)

Sanayi ötesi toplum ülkeleri, çeşitli yollarla Türkiye de ki ana hammaddelerin işlenmesini engelleyip, Türkiye’ye sürekli ihracat yapmak için, çalışmadan (tembel) mahrum, jet hızı ile zengin olma hayalinde ki, ihanet şebekelerini bulup, ve bunların sayesinde Türkiye’nin sanayi toplumu olmasını engellemenin en kolay yoludur faaliyetleriyle Türkiye’nin gündemini değiştiriyorlar. Yüce Türk İslam alemi olarak, Vatan haini ihanet şebekelerinin, bu bencil ve anlık faaliyetlerinin farkında mıyız?  ”Topluluk Rahmettir, ayrılık azap.”  (Hz. Muhammed S.A.V.)
 
Hükümet ve TBMM’ deki muhalefet partileri demokrasinin varlığını ispatlamak için; iktisadi demokrasinin kurulmasını sağlamalıdırlar ki, Türkiye de demokrasinin varlığını kanıtlayabilelim. Altını çizerek iddia ediyorum! İktisadi demokrasi kurulmayan bir ülke dikta rejimi ile idare ediliyor demektir. ”Topluluk Rahmettir, ayrılık azap.” (Hz. Muhammed. S.A.V.)
 
Vatan Şehitlerini, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş Müslümanları Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara şifa-i şerifler dileriz.
 
Özdeyişler:

Biz kendi elimizle teslim etmedikçe, onlar özsaygımızı alamazlar. (Mahatma GANDİ)

Her insan kendisine karşı harekete geçenlere kızmamayı bilmesi lazımdır. (Mahatma GANDİ)

Baskı altında bulunanların kalkındırma ihtiyacı vardır. (Mahatma GANDİ)

İnsanlığa faydalı olmak için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyeceksin! (Mahatma GANDİ)

Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek. On yıl sonrasını tasarlıyorsan, ağaç dik. Ama yüz yıl ötesini düşünüyorsan, o zaman halkı eğit. (Çinli Kuan TZU)

Bir ülkede eğitim ve üretimden çok maddiyata değer verilirse, bilinmelidir ki, o toplumda keseler şişmiş, hafızalar zayıflamıştır. (Numan Aladağ)


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun