İmam böyle, cemaat ne yapsın?

İmam böyle, cemaat ne yapsın?
25 Şubat 2012 10:47

Geçen gün ajanslara “Türk Ceza Kanununun Özel Hayatın Gizliliğini ihlal suçlarını düzenleyen 134.maddesine dayanılarak açılan davalarda artış yaşandı. 2009 yılında 792 suç için dava açılırken 2010 yılında bu sayı bin 108'e çıktı.” diye bir haber düştü.

MHP'li Özcan Yeniçeri sormuş, Adalet Bakanı Sadullah Ergin de cevaplamış.

Haber “rakamlarda patlama” diye çıktı ama ben düşük bile kaldığını düşünüyorum.

Baksanıza etrafınıza, herkes birbirini izleme derdinde.

İnternet sitelerindeki reklamlara bakın mesela;
Saat şeklinde casus kamera,
Telefona yerleştirilen ses dinleme cihazı neviinden bir çok aparat, kanunen yasak olmasına rağmen, tabiri caizse “çatır çatır” alenen satılıyor.

Ki böyle olması da çok ilginç değil aslında.
Devlet eliyle insanların izlendiği, dinlendiği ve elde edilen materyallerin medyada açıkça yer aldığı bir ülkede yaşıyoruz.

Oysa kanun diyor ki;
“Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz”

“Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır”

Peki bu suçlar devletin güvenlik görevlisi ya da adli yetkilisi tarafından işleniyorsa.

O zaman sorun yok. Çünkü tuğla kalınlığında iddianamelerde, davayla hiç ilgisi olmayan konuşmalar, telefon numaraları çarşaf çarşaf yer alıyor. Bir tek Allahın kulu da çıkıp; “Kardeşim iyi de bu konuşmanın davayla ilgisi ne? Bunun yasal yaptırımı yok mu?” demiyor.

İmam böyle olunca, cemaat de imama uyma gayretine düşüyor haliyle…

Siz dua edin özel hayatın gizliliğini ihlalde patlama olmuş. Ben yakında ortadan ikiye çat diye çatlarsak bile şaşırmam.

Geçen gün ajanslara “Türk Ceza Kanununun Özel Hayatın Gizliliğini ihlal suçlarını düzenleyen 134.maddesine dayanılarak açılan davalarda artış yaşandı. 2009 yılında 792 suç için dava açılırken 2010 yılında bu sayı bin 108'e çıktı.” diye bir haber düştü.


MHP'li Özcan Yeniçeri sormuş, Adalet Bakanı Sadullah Ergin de cevaplamış.


 


 


 


Deniz Bilgen Çakır     H&H YORUM


 



Haber “rakamlarda patlama” diye çıktı ama ben düşük bile kaldığını düşünüyorum.  Baksanıza etrafınıza, herkes birbirini izleme derdinde.


 


İnternet sitelerindeki reklamlara bakın mesela;



Saat şeklinde casus kamera,
Telefona yerleştirilen ses dinleme cihazı neviinden bir çok aparat, kanunen yasak olmasına rağmen, tabiri caizse “çatır çatır”  alenen satılıyor.


 


""


 


Ki böyle olması da çok ilginç değil aslında.


Devlet eliyle insanların izlendiği, dinlendiği ve elde edilen materyallerin medyada açıkça yer aldığı bir ülkede yaşıyoruz.


 


Oysa kanun diyor ki;
“Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz”


“Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır”


 


Peki bu suçlar devletin güvenlik görevlisi ya da adli yetkilisi tarafından işleniyorsa?


 


O zaman sorun yok. Çünkü tuğla kalınlığında iddianamelerde, davayla hiç ilgisi olmayan konuşmalar, telefon numaraları çarşaf çarşaf yer alıyor.  Bir tek Allahın kulu da çıkıp; “Kardeşim iyi de bu konuşmanın davayla ilgisi ne? Bunun yasal yaptırımı yok  mu?” demiyor.


 


""


 



İmam böyle olunca, cemaat de imama uyma gayretine düşüyor haliyle…


 


Siz dua edin özel hayatın gizliliğini ihlalde patlama olmuş. Ben yakında ortadan ikiye çat diye çatlarsak bile şaşırmam.


Yazarın Son Yazıları:
Bizim artık bir şehidimiz daha var
Meğer ben 28 Şubatçıymışım…
MHP Erdoğan dedi!