Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı İlker Yücel, Halkın Habercisi’ne konuk olarak soruları cevaplandırdı.

H&H RÖPORTAJ

Halkın Habercisi‘ni ziyaret eden Yücel’le 29 Ekim’de Ulus’ta yapılan Cumhuriyet kutlamasından, çuval olayına, TGB’nin kuruluşundan 13 Aralık Silivri buluşmasına kadar pek çok konuyu konuştuk.

Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Yücel, “vatan ve devrim kurumu” olduklarını söyleyerek, “Kanunumuz Nutuk’tur” dedi. 13 Aralık’ta herkesin önceliğinin vatan olması gerektiğini belirten Yücel, ” ‘Vatan sağ olsun’ diyerek vicdanımıza mühür vuran aydınlarımızın içerde yalnız olmalarına izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.

BİZ VATAN VE DEVRİM KURUMUYUZ

H&H-TGB sadece mitinglerle değil, sosyal sorumluluk faaliyetleriyle  de öncü. Farabi salonunda kurulmadan önce  nasıl bir süreç  yaşandı, TGB nerelerden geçti?

İlker Yücel-Kuruluşu 2004-2005 yılında Atatürkçü Düşünce Topluluğu olarak başladı. Daha sonra ülkemizin durumu bize sağ-sol demeden birleşme kararı aldırdı. 2006 yılında “Söz konusu  vatansa gerisi teferruattır” dedik. Hobi toplulukları dahil bir çok grupla kurulduk ve çok hızlı büyüdük.

TGB’yi, yürümeyi bilmeden koşmayı başarmak isteyen çocuk olarak nitelendiriyorum. Biz vatan ve devrim kurumuyuz.

İlker Yücel, muhabirlerimiz Sinem Tokulluoğlu ve Çağrı Özcan’la birlikte…


H&H-Farklı görüşlü öğrenciler nasıl ikna oldu da birleşti? Nasıl bir arada tutuyorsunuz? Neden gençler  kendi partilerinin gençlik kollarını değil de TGB’yi tercih ediyorlar?

BURSA NUTKU’NU KABUL EDEN HERKESE AÇIĞIZ

İlker Yücel-Particiliğe de karşı değiliz ama gençlikte particiliğe soğukluk vardı. Biz siyasi görüşü durulaştırdık. ‘Bursa Nutku’nu kabul eden herkese açığız’ dedik. Kimin hangi partiden olduğuyla ilgilenmiyorum. Kimin yüreği vatan için çarpıyorsa, partisi fark etmez, o kişi bizim için değerlidir. Ya Atatürk’ü, milleti savunursunuz ya da karşı tarafsınızdır. Bu dönem, Kurtuluş Savaşı gibi bir dönemdir. Bir vatansızlaşma sürecidir yeni bir devrimle atağa kalkmalıyız ve sağ-sol demeden herkese açığız.

OKULLARDA ARKADAŞININ SIRTINA BASMAK ÖĞRETİLİYOR

H&H-Sosyal sorumluluk faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?

İlker Yücel-Sosyal sorumlulukta “Eğlen, üret, paylaş, öğren” parolasını, anahtarını kullanıyoruz. Bu konuda yaz kamplarında ülke sorunları, ülke geleceği ile ilgili atölye çalışmaları, tiyatro resim çalışmaları yapıyoruz.

Okullarda arkadaşının sırtına basmak öğretiliyor. Ezberci, değer yargılarını sorgulamaktan aciz gençlik yaratılmak isteniyor. Biz buna engel olmaya çalışıyoruz. Bunun dışında Diyarbakır’da, Bismil’de okul yaptık. Ağalık kurumu orada çok önemliydi bunu durdurmak istedik. Şimdi  Siirt’te 3 okula yardımda bulunacağız. Van’da kütüphaneler kurduk. Gençliğin yeteneklerini geliştirmeye çalışan bir topluluğuz. Suna Aksoy’la tiyatro grubu kuruyoruz. Barbaros Şansal’la çalışmalarımız var. TGB her konuda gelişen gençlik kurmaya çalışıyor.

H&H-Üye sayınız kaç kişi?

İlker Yücel-Şu an da 60 bin.

H&H-TGB her ilde var mı?

İlker Yücel-76 İlde var. Gelişen illerimiz var ve 22 ülkede TGB gelişimi var. Bizden habersiz gruplar kuruyor arkadaşlarımız. Mesela TGB Avustralya’da da bizden habersiz kuruldu. Biz de şaşırdık. Onların yabancı ülkede büyüyüp Atatürk’e, ülkeye bağlılıkları çok önemli. Tepki vermeye, protestolara da başladılar.

TGB’Lİ OLAN KUBİLAY OLMAYA HAZIRDIR

H&H-TGB’ye katılma şartları nelerdir?

İlker Yücel-Herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Ama daha çok öğrenci kişileriz. TGB’ye herkesi bekleriz. Ama çalışma yerimiz üniversitelerdir. Resmi sitemizden, Facebook sitemizden ulaşabilirler. TGB, “ben’in, biz  olduğu” yerdir. TGB’li  olan, vatanı önceye koyar. Kubilay olmaya hazırdır. Cıvıl cıvıldır. Ama Kuvay-i Milliye görüşündedir.

KAĞNILARLA SEFERBERLİK MESAJI VERDİK

H&H-29 Ekim’i kutlamanın nasıl bir sakıncası vardı da yasaklandı sizce?

İlker Yücel-Şimdi ki rejim, mafya ve tarikat rejimidir. Bu yasak tarihi bir olaydır. Yasaklama, Kurtuluş Savaşı’nda mitinglerin yasaklanmasına benziyor. Biz Birinci Meclis’i önemsiyorduk. 19 Mayıs’ta Bandırma Vapuru’nu yürüttük. Kurtuluşun simgesidir. 29 Ekim’de de simge olarak kağnıları seçtik. Kağnıları yürüttük. .

Yasa dışı durum yoktu. Mutlu olunmalıydı birliğimizden, kalabalığımızdan ama inatlaşma haline getirildi. Biz o kağnılarla yeniden seferberlik dönemi yaklaşıyor mesajını, sinyalini verdik. Türkiye’nin vücudu satıldı, tarım bitirildi, Mehmetçiğin kanı önemsizleştirildi. Biz de, bu manzarada  küçücük Meclis’te kurulan yapıyı hatırlatmak istedik ve galiba başardık. Ankara’ya teşekkür ederiz. Güvendik onlara.

Gelemeyenler olunca korktuk ama bizi yalnız bırakmadılar. Müdahale kötüydü ama halkımız dağılmadı. Çok vatansever polis de vardı elbette. Ama direniş de oldu. Olmasaydı keşke. Ya kendimize gelip bağımsızlığımıza sahip çıkacağız ya da ABD gözetiminde küçük bir diktatörlük olacağız.

H&H-TGB 12 Eylül döneminde var mıydı?

İlker Yücel-TGB simgesinde başka bir grup olabilir ama biz 80 sonrası kurulan bir birliğiz.

KİM ATATÜRK’E KARŞIYSA, BİZ DE ONLARA KARŞIYIZ

H&H-TGB herhangi bir partiyle ya da gençlik kollarıyla anlaşmalı mı?

İlker Yücel-TGB’de parti propagandasına izin vermiyoruz. CHP ve İşçi Partisi’yle iletişimimiz var. MHP’yle de görüşmelerimiz var. Kim Atatürk’e karşıysa biz de onlara karşıyız. TGB’de her partiden kişi var. Bizde emeğimizi, vatanımızı savunmak esastır. Siyasi iktidar ılımlı İslam ülkesi yaratmaya, ülkeyi ABD sömürgesine çevirmeye, PKK’yı öne çıkarmaya çalışıyor. Biz de, kim bunlara karşıysa yanımızda yer var diyoruz.

İlker Yücel, H&H ekibiyle birlikte…

H&H-29 Ekim Tandoğan’da neden yapılmadı ve Ulus tercih edildi?

İlker Yücel-Cumhuriyet, o küçücük Meclis’te büyük olanaksızlıklarla, fedakarlıklarla kuruldu. Gençliğe bu vatan kolay kurtarılmadı mesajını vermek istedik. Bu geleneksel kutlamalara girer ve yasalara aykırı değildir. Ama İçişleri Bakanı’nı  helikopterlere çıkaran bir süreç yaşandı. Ülkemize binlerce insan sahip çıktı. Biz de Atatürk’ü keşfetme sürecine önderlik ettik.

NUTUK BİZİM KANUNUMUZDUR

-29 Ekim sonrasında ifadeye çağrılmanız ve sizin de Nutuk verme olayınız nasıl gelişti?

Biz zaten alışığız, sürekli çağırılıyoruz. Türkiye’yi nereye götürdüler bunlarla anlaşılıyor. Şehit eylemleriyle, şifre skandalı eylemlerimizle, çuval geçirme eylemimizle yargılanıyoruz şu an. Bu ifade basitti bizim için. Çuval olayı için 16 yıl hapsimiz isteniyor. Nutuk’u verdik çünkü ‘Bizim kanunumuz budur ve üstüne tanımayız’ dedik.

YABANCI ASKERLERİN BU TOPRAKLARDA ÜNİFORMALARIYLA GEZMELERİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

H&H-Çuval eylemini gerçekleştiren gençlerin şu anki durumları nedir, dava ne durumda?

İlker Yücel-Çuval olayında asker şikayetçi oldu, ağladı. Ona sembolik olduğunu, korkmaması gerektiğini söyledik. Sonuçta bireysel sorunumuz yoktu. Bizim amacımız ‘Burası Türkiye, çuvalının hükmü geçmez’ demekti. Dava sürecinde tercümanının kimliğinin araştırılmasını istedik çünkü etraftan çok saygı görüyordu. Amerikan ordusunda çalışan bir Türkmüş. Aslında tercümanların yeminli tercüman seçilmesi gerekir. Ama o da Amerikalıymış. Dolayısıyla o dava düşecek diye bekliyoruz, tutuksuz yargılanıyor şu an arkadaşlarımız.

Çuval eylemi değişik zamanlarda 5 kez gerçekleşti ve bu Amerikan askerlerinde tedirginlik yarattı. Çuval olayından sonra TGB de iki kat büyüdü. Yabancı askerlerin bu topraklarda üniformalarıyla gezmelerine izin vermeyeceğiz. TSK’ya da mesajımız, NATO’dan çıkmadığımız sürece kafamıza çuval geçirmeye devam edecekler. Karşı durulmalı bu duruma. Ki zaten askerlerimiz bu yüzden, NATO’ya karşı oldukları için içerideler.

13 ARALIK’TA ÖNCELİK VATAN

H&H-13 Aralık Silivri planınızı anlatabilir misiniz?

İlker Yücel-Silivri davalarının izlenmesi yasaklandı, canlı yayına izin verilmiyor. Avukatları tutuklandı, suçlandı. Karşı görüşlü hakimlerin hepsi sürüldü. Gizli tanıklar ortaya çıkarıldı. Tanık yasasını ise AKP değiştirdi. Delil gösterilen her şey sahte çıktı. Örgüt olmayan bir örgüt kuruldu.
Aydınlarımız, askerlerimiz orada, onları yalnız bırakmayız.

Adım adım öldürülüyorlar. Eskiden dışarıda öldürülüyorlardı şimdi içeride ölmelerine ortam sağlanıyor. Şimdi oraya sahip çıkmazsak hiçbir şeye sahip çıkamayız. Vatan severleri dağıtma dönemi yaşıyoruz. Mantıksız bir sistemdir bu. Yine hapis cezaları çıkacaktır. ‘Vatan sağ olsun’ diyerek vicdanımıza mühür vuran aydınlarımızın içerde yalnız olmalarına izin vermeyeceğiz. Türkiye’mizi teslim etmeyeceğiz. Geleceğimizi savunmak için gideceğiz oraya.

H&H-Nasıl bir organizasyon planınız var? Nasıl gidilecek mesela?

İlker Yücel-Bütün birimlerimiz otobüs kaldıracaklar. Tarihi bir gün o gün ve tabi ki herkesin özel işi, sorumluluğu vardır ama 13 Aralık’ta öncelik vatan olmalıdır.

DAVA ADAMLARIYIZ

H&H-Yeterince korunabiliyor musunuz?

İlker Yücel-Profesyonel değil ama özel ekibimiz var. Dava adamlarıyız bizler ve belli etmeden, görünmeden koruyorlar beni. Bizi en fazla Silivri’ye atarlar, biz de kitap okumaya zaman bulmuş oluruz. Biz kaçmayız. Başımıza ne gelirse bu vatanda gelsin.

H&H-Yandaş medyayı ve oradaki programlara katılmanızı değerlendirir misiniz?

İlker Yücel-Dini bir meta ve sermaye yapmaya çalışan zihniyetle bir araya gelip tartışmak ve birkaç kişiye dahi olsa ulaşmak bizi mutlu ediyor. Ben görevim gereği öndeyim ama tüm arkadaşlarım fedakarca çalışıyorlar. Türkiye şu halde olmasa biz siyasetle bile ilgilenmeyiz ama yaşananlar vicdanımıza dokunuyor. Biz TGB heyecanı ile siyasi tecrübeleri birleştirmeye çalışıyoruz.

H&H-Eylem ve yaz kamplarınızı yapacak maddiyatı nasıl buluyorsunuz?

İlker Yücel-Her şeyi bağış olarak topluyoruz, ihtiyacımıza göre kurumlarla görüşüyoruz. Tek bir kaynağa bağlı kalmıyoruz. Çünkü bu karşı tarafta bizi yönetme isteği doğurur. Aidat gelirlerimiz ve kaynak çeşitliliği ile ilerliyoruz. Kendi kaynağımızı kendimiz yaratıyoruz.

H&H-Aidatınız ne kadar?

İlker Yücel-Liseli arkadaşlarımız için 10 TL, üniversiteli arkadaşlarımız için ise 15 TL.

H&H-Eylemleriniz neye göre belirleniyor?

İlker Yücel-Biz birimlerimize karar verme yeteneklerinizi geliştirin diyoruz yani her birim kendi planını kendi yapar ama tabi ki genel disiplin ve merkezi karara uygun olmalıdır. Yaratıcılığımızı öne çıkarıp, güldürürken farkındalık yaratmak istiyoruz.

GELECEĞİ KURAN KURUM OLMAK İSTİYORUZ

H&H-TGB’yi 5 sene sonra nerede görüyorsunuz?

İlker Yücel-TGB’de yetişenler ADD’de, İşçi Partisi’nde, CHP’de ve Baro’da işe giriyorlar. Kadro merkezi gibiyiz. Geleceği kuran kurum olmak istiyoruz. Atatürk’ün devrimlerinin yükseltilmesini ve emeğimize sahip çıkılmasını istiyoruz. Yepyeni bir gelecek istiyoruz. Kadınların ve gençlerin sahneye çıktığı bir ülke istiyoruz. Basit figüran olmaktansa koparılmak istenen Kürt kardeşlerimiz dahil halk olmak istiyoruz.

H&H-TGB içinde demokrasi var mı?

İlker Yücel-Atamalar olarak soruyorsanız, il başkanına biz karar vermeyiz. Her il kendi başkanını kendi seçer. Türkiye’de demokrasi yok ama TGB’de kararları ortak almaya çalışıyoruz. Ben demokrasimiz olmasa bu kadar uyumlu olamazdık diye düşünüyorum.

H&H-Derginiz Kırmızı-Beyaz’da neler var kimler yazıyor?

İlker Yücel-Sadece gençler yazıyor. Bayi desteğimiz yok. Elden ele satışla 15 bin satıyoruz. Tasarımı ve içeriğiyle üstün bir dergiyiz. Merkezlerimizden temin edebilirler.

İlker Yücel, Gökçe Barutçu ve Sinem Tokulluoğlu’nun sorularını yanıtlarken…

H&H-TGB’den bağımsız olarak sizin ülke için isteğiniz nedir?

İlker Yücel-Bağımsızlık. Şu an da kanser ve yalnız olan Türkiye’de emekçi halkımıza duyduğumuz sorumlulukla ayaktayız. Bağımsız olursak emeğimizin hakkını alırız ve yepyeni bir Türkiye kurarız.

Röportaj: Gökçe Barutçu-Sinem Tokulluoğlu
Fotoğraf: Çağrı Özcan