Bülent Arınç hiç beklenmedik bir anda siyaseti bırakacağını açıkladı.

Safile USUL H&H YORUM

Bunu açıkladığı günün (4 Eylül Salı) Beytüşşebap’ta PKK’nın 10 askerimizin hayatına mal olan saldırısından saatler sonra olmasında bir anlam aramak çok spekülatif olabilirse de…
 
Bülent Arınç’ın aktif siyaseti bırakma kararının ardında partisinin istikbalinin kolay olmayacağı gibi bir düşüncesinin yatıyor olmasını çok ihtimal dahilinde görüyorum.
 
Tayyip Erdoğan’ın başbakanlıktan ayrılıp, Çankaya’ya çıkma planları dahilinde, kendisinden sonraki dizaynda Arınç’a yer düşünmemesi de Arınç’ın bırakma nedenini izah eden bir faktör olabilir.
 
Ancak…
 
Bülent Arınç Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkabileceğine inanıyor olsa dahi…
 
Normal koşullarda kendisine yer verilmediğini düşünse bile bunun için mücadele etmeyi tercih edebilirdi.
 
Erdoğan’a, “Ben de senin gibi bu partinin kurucusuyum, şimdi sıra biraz bana da gelsin” diyebilirdi.
 
2007’de Erdoğan’a, “Cumhurbaşkanı ya sen, ya Gül ya da ben olmalı” diye dayattığı biliniyor mesela.
 
Böyle birşeyi şimdi de yapabilirdi.
 
Bunu tercih etmemesinin sebebi bana partisinin yakın gelecekte karşılaşacağı büyük sorunları görüyor olduğunu düşündürüyor.
 
Ve, tam da en kötü dönemde partisinin iktidarının başında yer almak istemez herhalde.
 
En iyi ve iyi yıllar arkada kaldı artık.
 
Kazanın dibini kazımak istemiyor olması çok normal Arınç açısından
 
Arınç sanırım kendi içinde kamuoyuna konuştuğundan çok daha farklı hususları düşünüyor.
 
Tahminlerim ise şu yönde:
 
1-Arınç partisi içindeki insanların çoğu ile aslında iletişim kuramıyor, yani biraz bir yalnız adam
 
Bunun dışında da…
 
2-terörün artacağını ve bununla başetmenin çok zorlaşacağını…
 
3-Suriye ile girilen dalaşın hükümeti açısından çok riskli olmuş olduğunu ve bu riskin arttığını…
 
4-Türkiye’de ordu ile uğraşmanın sonu olmadığını ve aynı zamanda bunun tehlikeli olduğunu…
 
5-Orduyu şekilden şekile sokayım derken ayaktaki pabucun düşebileceğini, Ortadoğu’nun tekin olmadığını görüyor.
 
Ve, siyasi anlamda ana motivasyonlarına birisi Milli Görüş geçmişinin bir nevi bir hesaplaşması olan Arınç bu hesaplaşmadan artık tad almaz hale geldi.
 
Çünkü bu tadı almasını engelleyecek kadar yüksek bir siyasal risk atmosferine girdi partisi.
 
Bu nedenle de artık çekilmeye karar verdi.
 
BAHÇELİ
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kararı da beklenmedik bir biçimde geldi.
 
Ancak Bahçeli kendi içinde bunu uzun süredir düşünüyor ama bunu greçekleştirmek için uygun bir fırsatı bekliyor olmalı.
 
Bilmediğimiz bir sağlık sorunu varsa, bunu bilemem ancak…
 
Bahçeli siyasi liderliğin gerektirdiği esnekliğe ve rahatlığa pek sahip birisi olmadığını sanırım kendisi de düşünüyor kendi hakkında.
 
Bahçeli insan ilişkilerinde kuralları olan, bu kurallarda tavizsiz ve biraz da böyle epey seçici bir insan.
 
Bu onun bir yönü.
 
Diğer bir yönü de dışardan göründüğünden çok daha yumuşak bir yapıya sahip olması ancak içinde bulunduğu şartlarda, bilhassa da, ülkücü camianın töresel kuralları içinde, hep katı olmak zorunda.
 
Bu da onu yormuş olabilir.
 
MHP’nin daha genç ve daha dinamik ellere geçmesi gerektiğini düşünmüş de olabilir.
 
Bahçeli’nin kendi yerine bırakacağı isim olarak Meral Akşener’i tercih etmesi ise, bilhassa şu dönemde bende, “Terörle biz mücadele ederiz” mesajı gibi geldi.
 
Akşener bilindiği gibi PKK eylemlerinin en yoğun olduğu 90’lı yıllarda içişleri bakanlığı yapmıştı.

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz