İhsan Özkes’den rezidans konusunda da açıklama bekliyoruz
11 Temmuz 2015 15:19

İhsan Özkes, herkesin bildiği gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasetten önce müftülük makamına kadar yükselmiş İstanbul milletvekili.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

İhsan Özkes’i dört yılı aşan süreç içerisinde bilhassa AKP içindeki yolsuzluk ve İslam dışı olaylara karşı İslami görüşleri ortaya koyarak onların din tüccarlığı yoluyla siyaset yapmalarını ve haram servet edinenleri deşifre edip dindar halkı kandırmalarının önüne geçme atraksiyonları ile tanıyoruz ki son derece yararlı olduğuna tanıklık yapabilirim.

AKP ve diğer siyasi muhaliflerin İslam’a aykırı icraat ve tutumlarına tıpkı fetva niteliğinde toplumu aydınlatıcı demeçler verme görevlendirmesi çok açık olarak belli ki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapılmış ve bundan kuşkum yok.

Öncelikle bir İslam bilgini olması nedeniyle İhsan Özkes’e karşı bir art niyetimin olmadığını ve saygı duyduğumu, benim de dinsel hassasiyetlerimin olduğunu, ayrıca da Kenan Evren gibi ‘’Hoca oğluyum’’ diyerek dindarlık olmayacağını-dedem ve büyükdedemin birer müderris (profesör) olmasına rağmen-bu nedenle İslami bilimlerin tüm dallarında uzun yıllardır sürekli okuyarak derinlemesine bilgi sahibi olduğumu, kızımın da İlahiyat fakültesi mezunu bir ilahiyatçı olarak meslektaşın olduğunu belirterek konuya girmek istiyorum.

Ve bir Alevi düşmanı değil, dostu olduğumu da belirtmeliyim ki bu konudaki içtenliğimin anlaşılması için eski bir parlamenter olarak 2006 ve 2007 mali yılı bütçe konuşmalarında Anavatan Partisi grubu adına Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi üzerindeki konuşmaları iki yıl üst üste ben yaptım.

Her iki bütçe konuşmasında da Alevilik mezhebinin Diyanet’te temsil edilmesi gerektiği ve bu konuda bir Alevilik Dairesi’nin kurulması gerektiğini teklif eden ilk Sünni milletvekili olma özelliğini taşıyor olabilirim ki, TBMM tutanakları herkesin elinin altında görebilirler.

Evet, derdimiz bir türlü bitmez bilmeyen yolsuzluk ve inanç şovmenliği.

Yolsuzluğu ve inançsal şovmenliği yapan sağcı da olsa, solcu da olsa, Sünni veya Alevi de olsa milletin düşmanıdır.

CHP’den İstanbul milletvekili seçilen Gamze İlgezdi TBMM’de yemin ederken sol el yumruk halinde havada, sağ el Alevilik sembolü olarak kalbin üzerinde hem solculuk hem de Alevilik şovu yaparak tam bir kamuflaj yapıyor.

Neden?

Sonradan bir öğreniyoruz ki Gamze İlgezdi’nin üzerine tapu kayıtları ile rezidansdan on beş daire çıkıyor.

Vallahi bu solculuğa cankurban, ben de böyle ballı kaymaklı solcu-ne sağcı ne de solcuyum-olmak isterim.

Ama Gamze İlgezdi önseçim çalışmalarında delegeye ‘’Sermayeye karşı emek…vs.’’ sloganları atarak kendini züğürt gösterme numaraları yapıyor.

Bravo, büyük başarı; bu tür siyasal numaraları acaba AKP’lilerden mi öğrendi?

Diş hekimlerinin böyle genç yaşta-veya geç yaşta-50 trilyon servet edinemeyeceklerini ‘’Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’’ bile bilir.

Eşi Ataşehir Belediye Başkanı mütahit Battal İlgezdi yardım etmişmiş!

Yahu siz koskoca toplumu mu kandırıyorsunuz?

Böyle laflara rahmetli Kemal Sunal’ın filimlerinde oynadığı ‘’Salako’’ rolündeki kişi bile inanmaz.

Yardım yapacak güçte olup olmadığını resmi belgeli rakamlarla ortaya koyacaksın.

Örneğin, firmanın bu geçen yıllar içinde ödediği vergileri resmi rakamsal belgelerle ortaya koyacaksın.

Vs, vs, vs…

Var mı öyle üç kuruşa beş köfte.

Sonra da tıpkı RTE gibi kendinizi mağdur gösterin, olmadı bir de TBMM’de solculuk ve Alevilik şovu yapın.

RTE ve AKP’lilerin Sünni dindarları kandırdığı gibi siz de solcuları ve Alevileri kandırın ve yıllarca CHP içinde hükümranlığınızı sürdürün.

Sonra bir de bakıyoruz ki rzisdansdan yararlanan sadece İlgezdiler değilmiş, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kızı, damadı ve özel kalem müdürü de nasiplenenler arasında.

Ve Gamze Hanım’ın işsiz ablası Oya Şeyurt da rezidans nasiplisi.

Al gülüm ver gülüm saadet zinciri!

Yerim seni aslan solculuk, sen ne tatlı lezzetli bir şeymişsin!

Kemal Kılıçdaroğlu, kızı, damadı ve özel kalem müdürünün rezidans şaibeleri konusunda gazetecilerin kendine sordukları soruya çok demogojik olarak ‘’Onlarla gurur duyuyorum, onur duyuyorum.Onlar alınteri ile kazandılar, kul hakkı yemediler, hırsızlık yapmadılar…’’ yanıtını veriyor ki buna kargalar bile güler çünkü bir siyasetçi topluma hesap verirken ortaya süslü lafları değil, rakamlara dayalı devletin resmi belgelerini ortaya koyar.

Battal İlgezdi ve eşi Gamze İlgezdi, Kemal Kılıçdaroğlu ve kızı Zeynep Kılıçdaroğlu’nun basına rezidans hikayeleri konusunda verdikleri demeçler suç işlemiş çocukların ‘’ben yapmadım’’ ifadeleri ile verdikleri kekemeli yanıtlara çok benziyor ama hiçbir şey ilelebet karanlıkta kalmaz, aydınlanır.

Ben buradan tüm medya mensuplarına sesleniyorum, bu işin peşi bırakılmamalı tüm cerahatlar deşiştirilmelidir, aksi halde daha büyük çapta İSKİ pisliklerinin yaşanmayacağını kimse garanti edemez.

Bunarı kısaca anımsattıktan sonra şimdi Sayın İhsan Özkes’in bu konuda yapacağı göreve gelelim.

Yukarıda da belirttiğim gibi İhsan Özkes’in AKP’lilerin yolsuzluk ve usulsüzlükleri hatta Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in İslam dışı tutumları dolayısıyla yaptığı eleştirilerin hepsine hak verdim, taktirle karşıladım.

Şimdi İslam bilgini sabık(önceki, eski) müftü CHP milletvekili İhsan Özkes ağır bir imtihanla karşı karşıyadır.

Bakalım ki karşıt parti mensuplarına getirdiği birer fetva niteliğindeki İslami eleştirileri kendi parti mensuplarına ve siyasal nüfuz ticareti yoluyla zenginleşen onların yakınlarına getirecek mi?

Ki, hemen bir şeyi anımsatmak istiyorum Sayın İhsan Özkes’e.

Dört bakanın Yüce Divan görüşmelerinde o gün eski bir milletvekili olarak-eski milletvekillerinin Genel Kurul çalışmalarını istedikleri zaman izledikleri üstte locası vardır-Genel Kurul’daydım ve İhsan Özkes’in Hz. Muhammed’e ait olan ‘’Hırsızlık yapan kızım Fatıma’da olsa mutlaka onu cezalandırırdım’’ pankartını açtığını bizzat canlı olarak izledim.

İhsan Özkes kendi parti mensupları olduğu için bu olaylara İslami bir açıklama getirmediği taktirde kendisinin de çok iyi bildiği gibi Hz. Muhammed’in ‘’Bildiklerini gizleyen kimse yarın kıyamet gününde ağzına ateşten bir gem vurularak cezalandırılır’’ hadis-I şerifiyle karşı karşıyadır.

Yine Sayın İhsan Özkes CHP içindeki çıkarları zedelenmesin ve genel başkanı ile arası açılmasın diye bu şaibeli olaylara İslami bir açıklama getirmediği taktirde Kuran-I Kerim’in Araf suresi 16.ayette geçen ‘’Dileseydik ayetlerle onu elbette yüceltirdik.Fakat o, dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu.Onun durumu köpeğin durumu gibidir.Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur, kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur.İşte bu ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur.Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler’’ ifadeleri ile karşı karşıyadır ki, bu ayet, kekendisinin çok iyi bildiği gibi Belam İbn-i Baura hadisesine işaret ettiğini müfessirlerin çoğu kayıt altına almıştır ki aylar önce kendisi hemşerim de olan bir kara cahilin Genel Kurul’da bu yakıştırmayı çok haksız olarak ona yaptığında nasıl öfkelendiğimi çok iyi anımsıyorum.

Sayın Özkes’e kendisinin çok iyi bildiği Nisa suresi 10.ayette geçen ‘’Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe(cehennem) gireceklerdir’’ ifadelerni de anımsatarak genel başkanı Kılıçdaroğlu tarafından kendine verilen görev çerçevesinde CHP içindeki bu şaibelere de tıpkı AKP’lilere yaptığı gibi ivedilikle gerçekleri gizlemeden İslami yorum getireceğini kuvvetle umut ediyoruz.

Sayın İhsan Özkes şu gerçeği çok iyi bilir ki kendi parti mensuplarının şaibeleri ile ilgili İslami açıklamalarda bulunmayan bir din bilgininin başka parti mensuplarının şaibelerine fetva veremesi kamuoyu tarafından bir daha dikkate alınmayacaktır.

Sayın İhsan Özkes’in ‘’Bunlar iftiradır, iftira da büyük günahtır’’ deme hakkı da vardır; Kuran-I Kerim Hucurat suresi 12. ayetinde geçen ‘’Ey müminler! Zannın çoğundan kaçının çünkü zannın bir kısmı günahtır’’ ifadelerine dayanarak.

Bu durumda da Sayın İhsan Özkes’e iki olguyu anımsatırım.

Bunlardan biri artık Ortaçağ’da yaşamadığımızı ve her şeyin kaydının tutulmasıyla belgelendiği ve zan altında tutulanların bu resmi belgeleri ortaya koyacağı gerçekleri.

Diğeri ise ortaya belge konmadan iftira olabileceğini rakip parti mensupları için neden bugüne kadar düşünmediği gerçeği.

Kısaca CHP karşıtları ve parti içi muhalifler böyle bir fırsat yakalamışken asla boş durmayacak, olayları sonuna kadar deşeceklerdir.

Ve, din bilgini eski müftü İstanbul milletvekili Sayın İhsan Özkes’in keskin bir sınavla karşı karşıya olduğudur.

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter