İçeride başka dışarıda başka adam

İçeride başka dışarıda başka adam
26 Ağustos 2013 12:14

Sizin de çevrenizde öyleleri vardır:

 

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

 

 

Dışarıda herkese yardım etmeye çalışır, hoşgörülü sevecendir; ne var ki kendi evine geldiğinde despot kesilir. Eve geldiğinde hane halkı kaçacak delik arar. Karısına hot, çocuklara zot çeker. Evde kimse onunla konuşmaya cesaret edemez. Dediğim dedik havasında evde terör estirir. Orada tek otorite vardır, o da onun otoritesidir.

 

Yandaş televizyonda başbakanı ağlarken görünce bu tipler geldi aklıma. Öyle ya ülkemizde o kadar ağlanacak olay olmuşken kılı kıpırdamayan başbakan Mısırlı Esma için sicim gibi gözyaşları akıttı.

 

Göçükte ölen işçilere bırakın ağlamayı “Güzel öldüler” diye açıklama yapan bakan,hala görevde başbakanla birlikte mesai yapıyor. Afyon’daki patlamada şehit olan askerler için başbakanın ağladığını duyan var mı? Uludere’de, Reyhanlı’da, Cilvegözü’nde öldürülen vatandaşlarımız için başbakanımızı ağlarken gördünüz mü? Ya PKK’lı teröristlerin öldürdüğü binlerce yurttaşımızın ölümünde böyle bir duruma rastladınız mı? Mısır’da, Suriye’de meydana gelen olaylara çok duyarlı davranan başbakan Erdoğan, aynı duyarlılığı Irak’taki Müslümanlar için göstermemişti. Irak’ta bir buçuk milyon Müslüman katledilirken o da BOP Eşbaşkanı sıfatıyla görev yapıyor, ABD askerlerinin tecavüzüne uğrayıp hamile kalan Müslüman kadın ve kızların kocalarına, kardeşlerine, babalarına “Ne olur beni öldürün. Karnımdaki Amerikan piçini doğurmak zorunda kalmayayım” yakarışlarına kulak tıkıyordu.

 

Mustafa Kemal Atatürk, “Bir Türk dünyaya bedeldir” demişti ama başbakanın ağlamasından anlaşılıyor ki bir Mısırlı Esma yukarıda anlatılanların hepsine bedelmiş!

 

Yukarıdaki soruların yanıtı “hayır” olduğu için başbakanın ağlamasını rol kesmek olarak anlayan da var, hayır o aslında kendisine ağlıyor diyen de. Hangisi olursa olsun, yine de başbakanın ağlamasını iyiye yormak gerek. Çünkü, ağlamak insani bir durumdur ve ağlayabildiğine göre hala başbakanda umut var demektir!

 

Mısır’da, Suriye’de demokrasi savunucusu olan Başbakanın ülkemizdeki baskı ve zorbalıklardan eminim ki haberi yoktur! Haberi yoktur ve bunun sorumlusu da yandaş medyadır. Yandaş medya ortalığı süt liman gösterdiği için doğal olarak başbakan polis kurşunuyla öldürülen gencin varlığından haberdar olmuyor! Sokak ortasında polis ve sivillerin oluşturduğu ortak çetenin döve döve insan öldürdüklerini göremiyor! Gaz fişekleriyle gözleri çıkarılan gençlere başbakanın yüreği dayanır mı hiç? Tazyikli suyla, panzer tekerlekleriyle telef edilen insanların görüntüsü onun gözünde yaş mı bırakır sanıyorsunuz? Görse hiç izin verir mi böyle barbarlığa! Görse, duysa, bilse taaa Mısırdaki Esma için ağlayan başbakanımız kendi insanımızdan gözyaşını esirger mi? Hadi bunlar için ağlamadı diyelim. Bunların yakınlarına bir başsağlığı dilemez, bir geçmiş olsun demez miydi!? Yo, yo bütün bunların sorumlusu olayları saklayan yandaş basındır? Ee, şimdi koskoca başbakan da kalkıp Ulusal Kanal, Halk tv. İzleyecek değil ya!

 

Gerçi yandaş medya bunları başbakandan sakladı ama, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’den saklayamadı! O hepsini gördü; üstelik soyadı görmez olduğu halde! Dedi ki: “Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı şiddeti önleyin” Belli ki Sayın Görmez’e göre kadınlar insan değil! Kadına karşı şiddet insanlığa şiddet değilmiş! Bu bana İlhan Arsel’in “Şeriat ve Kadın” kitabının önsözündeki “Burada okuduklarınıza şaşıracak, hayret edecek, muhtemelen yazarın uydurduğunu düşüneceksiniz. Onun için söylediğimiz her şeyin kaynağını gösterdik.” sözlerini anımsattı.

 

Kadına insan gözüyle bakmayan anlayış sahipleri Esma için ağlasa ne olur, ağlamasa ne…