İBB’ye bağlı müdürlüklerin Çatalca’ya vereceği zararları ortaya koyduğu taşocağının genişletme projesine Valilik onay verdi. Yeni projeyle birlikte bölgedeki tarım alanları ve su kaynakları üzerindeki tehdit artacak.

 

 

İstanbul Çatalca’da kentin göbeğini taşocaklarıyla kuşatan şirketler hız kesmiyor. Büyükçekme Gölü’nü tehdit eden ve yerleşim yerlerini içine alan bölgede faaliyet yürüten şirket alan genişletmesine gidiyor.

Şirketin bölgede yarattığı tahribata ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) şerhine rağmen çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değildir kararı verildi.

Birgün’den Gökay Başcan’ın haberine göre İstanbul Çatalca’da önce taşocaklarının ardından enerji santrallarının kuşatması her geçen gün büyüyor. Tarım ve orman arazileri üzerinde kurulu taşocakları, bölge halkının sağlığını ve yaşam alanlarını tehdit ediyor. Ferhatpaşa Mahallesi’nde 10,16 hektarlık alanda faaliyet yürüten Etken Hafriyat, alanını 4 bin 200 metrekare daha büyütmek için başvuru yaptı. Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre faaliyet alanında yeraltı ve yer üstü su kaynakları bulunuyor. Proje alanı Büyükçekmece Gölü havzasının uzun mesafeli koruma alanında yer alırken yine mevsimsel akışlı Büyük Dere de proje alanından geçiyor. ÇED süreci yürütülürken kurumlardan alınan görüş yazılırken İBB projeye şerh düştü. Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı, İmar Şehircilik ve Daire Başkanlığı ile Çevre Koruma ve Kontrol Başkanlığı görüş yazısında hem proje tanıtım dosyasındaki eksikliklere hem de Çatalca’nın maden tehdidi altında olduğuna dikkat çekti.

 

 

İBB’nin ‘proje tanıtım dosyasının gerekli yeterliliği taşımadığı’ belirtilen görüşte şu hususlara dikkat çekildi:

 

 

Raporda yer alan “Tablo 56. Flora Listesi” tablosunda hangi türlerin arazi çalışmasından, hangi türlerin literatürden bulunduğu belirtilmemiştir.

“• Tablo 57. Flora Listesi tablosunda Akkuyruklu Kartal türü Bern-I olarak listelenmiştir. Bern Ek Liste I kesin koruma altında alınan flora türlerini içermektedir.

• Çatalca bölgesi ekosistemi, uzun yıllardır süre gelen yoğun madencilik faaliyetleri sebebiyle baskı altındadır. Madencilik faaliyetleri bölgede hali hazırda habitat kaybı ve parçalanmalarına neden olmuştur.

• … Çatalca ilçesinin yerleşim ağırlıklı olması ve karbon yutak alanı olması sebebiyle İstanbul kent iklimine katkı sağladığı bölgede yapılan/yapılacak olan bu faaliyetlerin bölgenin bu özelliğini olumsuz etkilediği görülmüştür.

• Madencilik faaliyeti talep edilen alanını bir kısmının tarım alanında olduğu görülmüştür. Bölgenin biyolojik üretim performansı, flora ve fauna çeşitliliğine sahip olması nedeniyle korunması gerekmektedir.

• İstanbul’a su temin edilen Büyükçekmece baraj havzası alanında kalması ve proje sahası ve mücavirinde ise akar ve kuru derelerin bulunması nedeniyle patlatma ve toz emisyonlarının içme suyuna zarar vermesi beklenmektedir. ”

 

 

BirGün’e konuşan Kuzey Ormanları Savunması’ndan Avukat Esma Çağlak ise, bölgenin taşocakları ve enerji santrallarıyla kuşatıldığını belirtti. Çağlak şu ifadeleri kullandı: “Projenin uydu fotoğraflarına baktığımızda zaten hali hazırda iki büyük taşocağının açık olduğu görülüyor. İki taşocağının civar yerleşim yerlerinde yarattığı mağduriyet ve tahripler yetmemiş olacak ki üstüne kapasite artışına gidildi. Yerleşim alanlarına bu kadar yakın olması taşımacılık faaliyetiyle oluşacak trafik yükü sonucu hava ve gürültü kirliliğini oluşturması muhtemel, bu da köy halkı için ciddi olumsuzluklar yaratacaktır.”