İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak gelirse neler olacak?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak gelirse neler olacak?
22 Ağustos 2024 11:00

Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu ile 12’den programının bu haftaki konuğu Siyasal İletişim Uzmanı Necati Özkan oldu. Necati Özkan, İBB’nin Paris harcamalarındaki sponsor ayrıntısının ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan “Ahmak” davasının detaylarını anlattı.

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) tanıtım için sponsorlarla açtığını açıkladığı Paris’teki ‘İstanbul Evi’ ile ilgili tartışma yapılmıştı.

Paris’teki ‘İstanbul Evi’ ile ilgili yapılan ödemeler konusunda farklı ücretler ortaya atıldı, İBB’den yalanlama gelmişti. Sponsorların ise kim oldukları merak konusuydu.

 

 

Tuncay Mollaveisoğlu’nun “Paris’i konuşmak istiyorum. Ne oldu? Sponsorluklar var. Sponsorları açıklayın sesleri yükseldi. Niye Paris’e gittiniz, ne yaptınız?” sorusuna Necati Özkan ayrıntılı yanıt verdi. Özkan şöyle konuştu:

 

 

“Ekrem İmamoğlu 2019’da İstanbullulara bir söz verdi ve bir vizyon ortaya koydu. Dedi ki, İstanbul adil bir şehir olacak, İstanbul yeşil bir şehir olacak ve İstanbul yaratıcı bir şehir olacak. İstanbul’un adil bir şehir olmasıyla ilgili kamu kaynaklarının vatandaşlara nasıl kullandığına ilişkin Türkiye tarihinde olmamış örnekler var. Yeşil bir şehir olacak dendi yani 22 tane yaşam Vadisi şu anda inşa ediliyor, 15’i bitmek üzere ve İstanbul’a yeni yeni yeşil kuşaklar inşa ediliyor, bunların sonuçlarını göreceğiz. Keza İstanbul’un 100 yıllık tarihinde yapılmamış altyapıya, bunlara metrolar dahil olmak üzere yapılıyor.

 

 

Dolayısıyla özetle şunu diyebiliriz bu alanlarda Ekrem İmamoğlu yönetimi Türkiye tarihinde olmamış işler yaptı. İstanbul’a yeni sermayenin gelmesi İstanbul’da yeni yatırımların yapılması İstanbul’da yeni etkinliklerle dünyadan ziyaretçilerin İstanbul’a getirilmesi için ortaya konmuş bir vizyon da ve burada da festivallere kadar konserler, uluslar arası spor karşılaşmaları da önemli bir hedeftir. Yani size şöyle söyleyeyim, Londra sadece spor karşılaşmalarından yılda yaklaşık olarak 28 milyar Pound kadar bir gelir elde ediyor. O nedenle de yani İstanbul’da uluslararası büyük spor organizasyonunun getirilmesi önemli bir hedefti. Bu kapsamda da 2036 İstanbul’un olimpiyat adaylığı süreci başlatıldı ve yine bu kapsamda da Avrupa oyunları İstanbul’a alındı.

 

 

İstanbul’a 2027 Avrupa oyunları Ocak 2024’te Roma’da Avrupa Oyunları Komitesi’nin yönetim kurulunun açıklaması ve İstanbul’da da Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasıyla eş zamanlı olarak ilan edildi sonra bunun imzalanması için Roma’ya gidildi. Ekrem İmamoğlu liderliğiyle Paris’te 2027 Avrupa oyunlarını daha büyük yapabilmek için bir İstanbul evi kuralım bunu da bakanlıkla beraber yapalım diye başladığı bir giriş, tabii bakanlıkla bu konuda bir sürü yazışmalar yapıldı. Bakanlık duvar gibi hiçbir yazışmaya cevap vermedi. Bunun üzerine Ekrem İmamoğlu bu işi kendi başına belediye adına bunu yapmaya karar verdi.

 

 

Fakat burada şunun bilinmesinde büyük fayda var, olimpiyat zamanlarında dünyanın bütün ülkeleri de giderler o olimpiyat döneminde bir ev kurarlar. Sadece Türkiye’ye özgü bir şey değil. Örneğin Paris’te 50’ye yakın ülkenin evi vardı. Hindistan evi, Brezilya evi gibi… Türkiye’nin yoktu ama İstanbul’un vardı, İstanbul evi vardı. Şimdi bu İstanbul evi Paris Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetindeki bir binanın iki günlüğüne kiralanması ve o iki günde bir tane tüm spor dünyasına tümüyle olimpiyat dünyasına ve olimpiyat karar vericilerine ilişkin bir resepsiyonun verilmesi ikincisinde de orada yaşayan vatandaşlarımıza ilişkin bir resepsiyonun verilmesi şeklinde planlanmıştı ve böyle uygulandı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılmış en önemli lobi işlerinden biridir. Ekrem İmamoğlu ve ekibi uluslararası olimpiyat karar vericilerinin tamamıyla bu vesileyle tanıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesinin tamamı sponsorlar tarafından karşılandı.”

 

 

KİMDİ O SPONSORLAR

 

 

Tuncay Mollaveisoğlu’nun “Kimdi o sponsorlar?” sorusuna ise Necati Özkan şu yanıtı verdi:

“Sponsorların adı açıklandığında, bu gibi dönemlerde muhalefetten bir belediyenin sponsoru olduklarının açıklanmasıyla, zarar görüyorlar. O nedenle açıklanmamasına karar verildi ama sponsorlar bildiğimiz önemli markalar önemli kurumlar…”

 

 

AHMAK DAVASINDA BEDEL ÖDERLER

 

 

İmamoğlu’nun da seçim kampanyasını yürüten Necati Özkan çok önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan ve AKP üzerinde kritik değerlendirmeler yapan Necati Özkan Türkiye tarihine bakıldığında Türkiye’de toplumun seçilen partilere 3 dönemlik şans vermesine dikkat çekti.

Erdoğan’ın da 3 dönem seçilmesi üzerine aslında toplumun “Koalisyon” isteği olduğunu fakat Erdoğan’ın ülkeyi kaosa sürüklemesiyle toplumun isteğini yerine getirmediğini ifade etti.

Necati Özkan, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için de parlamentodan erken seçim kararı çıkması gerektiğinin altını çizdi. Ancak Erdoğan’ın son dakikaya kadar kalacağı yorumunu yaptı.

Necati Özkan İmamoğlu’na açılan ahmak davası için ise “Sadece kapağı var, dosyanın içi boş” ifadelerini kullandı.

 

 

Tuncay Mollaveisoğlu’nun “Konuyu işledim, bir ahmak davası… İşte sizinle de konuşmuştuk, kendi köşe yazımda da yazdım. Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesmeye yönelik yeni bir proje, bunu çok net söyleyebiliriz. Geçmiş dönemlerde de biz bunu gördük yaşadık. İmamoğlu’nun Kazanılmış bir seçimi hepimizin gözünün içine baka baka elinden nasıl aldıklarını bu iktidarın gördük böyle pervasızlık yapabilir mi, yaptılar. Hukuksuzluk dedik yaptılar ve bu toplumda ters tepki yaptı, Ekrem İmamoğlu ve ekibi çok daha güçlü bir şekilde yeniden İstanbul’u kazandı ama o süreç bitmedi sonra eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hatırlayın neler yaptı, neler söyledi? Ne iddialarda bulundu? Her gün Ekrem İmamoğlu ile ilgili İstanbul Belediyesi ile ilgili akıl almaz iddialarda bulundu ve bunu İçişleri Bakanı sıfatıyla yaptı. Ahmak davası ortaya çıktı. Biz görüyoruz, bu dava şimdi top gibi oradan oraya gidiyor oradan oraya gidiyor içi bomboş ama Türkiye’de bazı şeylerin yeri ve zamanı geldiği zaman kullanmak üzere maalesef arşivlendiği bekletildiğini de biliyoruz. Türkiye’de hukuk da yok, adalet de yok. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise Necati Özkan şöyle yanıt verdi:

 

 

“Öncelikle bir genel tespit yani bu tür rejimler otokrat rejimler, aslında diktaya giden rejimler, gücün hani her mekanizmayı yönetirler. Dolayısıyla Türkiye’de yargının bağımsızlığı artık tartışma konusu bile değil yani bunu entelektüel olarak bile tartışamıyorum. Lakin yani mevcut yönetimin mevcut iktidarın 2014’ten beri hedefine koyduğu bir kişi olarak Ekrem İmamoğlu’na yaptığı her hukuk dışı her siyaset dışı ve her hakikat dışı saldırı Ekrem İmamoğlu’nu güçlendirdi Olmayacak bir karara gidebilirler ama bunun faturasının çok ağır olacağı aşikar çünkü Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti…

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin en örgütlü partisi… Cumhuriyet Halk Partisi’nin başat oyuncularından birini tamamen içi bomboş olan bir dosyayla saf dışı edebilmek öyle kolay bir iş değil öyle kolay karar verilemez bunun faturasının ne kadar ağır olacağını en azından 2019 seçimlerine bakarak görebilirler. Bu hani toplumun refleksi olarak bunu söyleyebiliriz ama aynı zamanda partinin de örgütlü güçleri var yani kimse böyle şey beklemesin. Yani böyle yaptık oldu yaptık oldu, bu konuda kolay kolay cesaret edilebileceğini düşünmüyorum ama cesaret ederlerse de bunun faturasını bir şekilde ödemeye hazır olurlar diye düşünüyorum.”