Homojen olmayan muhalif siyasi yapı çabuk dağılır

Homojen olmayan muhalif siyasi yapı çabuk dağılır
31 Mayıs 2013 22:31

Bu yazının başlığı ”Siyaset Sosyolojisi”nin bir gözlemsel tespitidir.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Siyaset ilişkisi olmayan ama çıkara dayalı ”Dernek”,”Vakıf” ve diğer ”Sivil Toplum Örgütleri”nde insanların siyasi görüşleri çok farklı olsa bile nimet bölüşümü devam ettiği sürece birliktelik çok güçlü bir şekilde devam eder.

Bu tür çıkara dayalı yapıları ancak bölüşümde yaptıkları adaletsizlikler ve kaptıkaçtılar yıkabilir.

Ama siyasi yapılarda bu durum oldukça farklıdır.

Yani farklı ideoloji, düşünce, fikir ve siyasi partilere mensup kişiler bir araya gelmişse bir süre sonra bu siyasi yapı dağılacaktır.

Hele bu siyasi yapı, iktidara karşı kurulmuş bir muhalefet örgütü ise çok daha çabuk dağılması kesin olan bir realitedir.

Neden?

Siyasi yapılarda güç birliği yapmak üzere bir araya gelen insanlar,inandıkları siyasi düşünceleri ve ideolojilerini ülke yönetiminde uygulamaya koymak üzere bulunurlar.

Bir arada oldukları insanların ideolojisi ve siyasi düşüncelerine asla tahammülleri yoktur.

Ama ”Güç Birliği”nden elde ettikleri gücü kendi ideolojilerini uygulamaya koymak için geçici bir süre seslerini hiç çıkarmazlar; daha sonra diğer görüştekilerin defterlerini dürmek üzere.

Bu konuda iki handikap daha var.

Biri liderlik sorunu.

Bir diğeri bu ”Suni Birliktelik” hangi ideolojik veya siyasi düşüncenin örgütü üzerinden yürütülüyor.

Yazdığım bu son iki ‘’Çıkmaz Sokak’’ta oldukça önemli.

Bakın nasıl.

Diyelim ki çok idealist bir şekilde 5-6 siyasi düşünce veya ideolojik grubu yansıtan bir birliktelik oluştu.

Şundan kesinlikle emin olunuz ki her siyasi düşünce mensubu kişi, liderin kendi ideolojisini yansıtan birisinin ve özellikle de önceden lider olarak kabul ettiği kişinin olmasını isteyecektir.

Hatta o grubun lideri peşine takılan insanların isteğine kalmadan kendini öne atacak,liderin kendisi olduğunu işleyecek ve bağlılarını da bu doğrultuda yönlendirecektir.
 
Belki strateji gereği böyle bir birliktelik, tam bir siyasi oluşuma dönüşünceye kadar,liderlik ihtirası olmayan herhangi birine başkanlık verilmesine gruplar ve grup liderleri seslerini çıkarmazlar ama boş durmazlar;liderliğin kendilerine ait olduğunu durmadan işler ve bu konuda ”Psikolojik Harekat” yaparlar; işi sağlama alıp birliktelik sürecinin sonunda kendi ideolojilerini hayata geçirmek üzere.

Böyle bir ‘’Suni Birliktelik’’ hangi siyasi örgütün üzerinden yapılıyorsa maalesef dağılma nedenlerinden önemli bir sorunu oluşturuyor.

Çünkü o ideoloji grubunda oluşan psikoloji, siyasi birlikteliğe tek başına sahip olma duygusudur ki, zaten o örgütün lideri gücü elinden kaçırmamak, halının ayaklarının altından kayıp gitmesini önlemek için örgütünün gücünden ve öneminden sıkça bahsetmeye başlar.

Bu tür başlangıçlar ‘’Suni Birliktelik’’in daha başlamadan yıkıldığının en önemli göstergeleridir.

Sanki ‘’Yağma Hasan’’ın malı gibi herkes bir şeyler kaçırmaya çalışır.

Çeşitli siyasi gruplar bir ülkenin hangi konularda sorunlar yumağına dönüştüğü konusunda ‘’Ortak Teşhis’’e sahip olabilir.

Ama teşhiste birliktelik ‘’Güç Birliği’’ için yeterli bir neden değildir.

Önemli olan tedavide birlikteliği sağlamaktır.

Bir hastaya aynı teşhisleri koyan 5-6 doktor,o hasta üzerinde aynı zaman diliminde 5-6 tedavi yöntemi uygulayabilir mi veya böyle bir tedaviyi o hastanın organizması kaldırabilir mi ve de hasta buna müsaade eder mi?

Yukarıda son tümcede sözünü ettiğim konular aklın sınırlarını zorlayan ve olması olası olmayan şeylerdir; değil mi?

Çeşitli siyasi ve ideolojik grupların ülkenin ve milletin varlık-yokluk meselesi ile ilgili teşhisteki ortak görüşleri ‘’Cicim Ayları’’ denilen geçici bir birliktelik oluşturabilir.

Meselelerin çözümü ile ilgili tedavide ortak görüş noktasına gelindiğinde derhal dağılma süreci başlar bu ‘’Suni Birliktelik’’te.

Diğer taraftan birlikteliğin üzerinden yürütüldüğü ‘’Örgüt’’ün ait olduğu grup yukarıda açıkladığım gibi oluşan sahiplik psikolojisi nedeniyle birlikteliğin dağılmasında katalizör rol oynar.

Son aşama lider kim veya hangi siyasi düşünce veya ideolojik gruptan olacak noktasına geldiğinde kavga doruk noktasına gelecek, birliktelik ‘’Toz ufak’’ olacak veya iktidar ele geçirilse bile örgütçülüğü, komiteciliği ve darbeciliği iyi bilen taraf diğer ideolojik grupları diskalifiye ederek yönetimi ele geçirecektir.

Diğer siyasi ve ideolojik grupların enayiliği ve yorulmaları yanlarına kar kalacaktır.

Bu yurdumuz dahil bütün dünyada böyle olmuştur ve olmaya devam edecektir.

Tek bir örnek veriyorum.

‘’İran Devrimi’’nden önce Şah’a karşı direnişte sosyalist olan ‘’Halkın Mücahitleri Örgütü’’ ile Şeriatçı ‘’Humeyni’nin dini örgütü’’ birlikte mücadele ediyorlardı.

Ama iki tarafında şöyle hesapları vardı.

‘’Şah’ı devirdikten sonra diğer grubu diskalifiye edip yönetimi biz ele alacağız’’ düşüncesiyle.

Nitekim öyle oldu.

Ama Humeyni’nin örgütü daha güçlü idi ve mensupları daha iyi eğitilmiş örgütçü,komitacı ve darbeci karaktere sahiplerdi.

Ve devrim bittikten sonra ‘’Halkın Mücahitleri Örgütü’’nün mensupları kendilerini vinçlere asılı olarak buldular.

Bir milletin,düşünceleri,dini inançları,ideolojileri,dünya görüşleri nedeni ile her zaman baş tacı ettiği bir siyasi düşünce grubu hiçbir zaman şu veya bu nedenlerden dolayı yine milletçe toptan reddedilen bir ideolojik grubun tahakkümü altına girme lüksü ve fantezisine sahip olamaz.

Böyle bir şeyi akılla açıklamak olası bir durum değildir.

Çünkü ilk seçimde ancak marjinal bir grubun aldığı oyu alır; mücadele ettiği siyasi grup, seçim sandıklarının açıldığı akşam bir yerleri ile gülmeye başlar.

Zaten bir millet senin siyasi düşünceni, geleneksel değerlerini, demokratik ve özgürlük anlayışını,savunduğun ekonomik modeli, hedeflediğin cumhuriyet değerlerini, inanç ve ifade özgürlüğünü, emeğe verdiğin değeri vs. toptan tasvip ediyorsa sen iktidarsın.

Kime gereksinim duyabilirsin ki?

İktidar senin bir adım ötende.

Eğer gittikçede yıpranan bir iktidar varsa tam bir ballı börek.

Tadından doyum olmaz.

Yeter ki cesur olunsun.

Emeğe ve birikime yazık olmamalı.

Bir siyasi oluşumda ‘’Lider,kadro,ekip,program ve söylemler’’ çok önemlidir.

Bunlarla siyasi arenada ya varsın ya da yoksun.

Siyaset gerçekler üzerine yapılır ve kesin sonuç alınır.

Bir milletin sevmediği fikirlerle birliktelik asla iktidara götürmez.

Her zaman ve her işte aynı yol aynı neticeye ulaştırır.

Milletin çoğunluğunun istediği bir siyasi yapı kesin olarak neticeye ulaşır.

Zararın neresinden dönülürse kardır ve eli çabuk tutmak gerekir.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!