Her yan toz duman içinde

Her yan toz duman içinde
18 Nisan 2012 19:03

Dışarıda fırtına var…
İstanbul birbirine girmiş, Boğaz'dan geçiş yok. Vatandaş panikte.

Dışarıda fırtına var…
İstanbul birbirine girmiş, Boğaz'dan geçiş yok.  Vatandaş panikte.

 

 

 

Deniz Bilgen ÇAKIR H&H YORUM

 

Ankara, İstanbul'a nazaran daha iyi durumda, İbn-i Sina hastanesi'nin çatısı uçmuş bir tek.

 

Anadolu'da vukuat çıkmadı şu satırları yazdığım saate kadar. Bir şey olduysa da biz duymadık. Yani fırtınada bile kaderi aynı Anadolu insanının.

*

Penceremden dışarı bakıyorum, etraf toz duman. Aynı memleketin gündemi gibi memleketin havası da. Yalandan bir güneş açıyor iki üç günde bir, sonrası yine karanlık…

*

İçişlerine bakan bakanımız, çok fazla bakmış olacak ki bunalmış, vatandaşa 'takla at' demiş. Eleştiri üstüne eleştiri aldı günlerce. Halbuki kötü bir niyeti yoktu bence. Takla atmak kötü bir şey değil kimileri için. Öyle çok taklalar atıyorlar ki hayatları boyunca, bir yerlere o taklalar sonucu geldiklerinden, başkalarından takla atmalarını istemekte bir sakınca görmüyorlar. 

*

Emre Belözoğlu, 'pis zenci' demiş Zogora'ya… Yaptığının savunulacak bir tarafı yok ama biraz da oturup düşünmek lazım; Yıllarca zenci görünce yamyam diyen bir halk olmadık mı biz?

Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba, çok değil birkaç sene önce, şimdi futbolcusuna hakaret edildiği için kıyametleri kopartan Trabzonspor'un o dönem ki başkanı, yine kendi zenci futbolcusu için “Bizim yamyamı gol makinesi diye aldık çamaşır makinesi çıktı” dememiş miydi?

*

 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, tutuklu vekiller için devreye girecekmiş. CHP'ye formül üretin demiş. Bu zamana kadar devrede elektrik falan mı var zannediyordu acaba?

 

*

Deprem uzmanı Celal Şengör, 'Bir gün Erdoğan'dan da intikam alırlar' demiş… Aman  demesin, Silivri'de bir deprem uzmanı eksikti, o da olacak…

*

Soner Yalçın'ın cezaevinde yazdığı kitabı çıkmış; Samizdat

Kitabın adı, içeriğe tam uymuş. Samizdat nedir diye merak eden varsa; sansürlenen ya da yasaklanan yayınların kaçak olarak, türlü yoksunluklar içinde ve hatta el ile çoğaltılması ve yayılması anlamına geliyor.
Tam da günümüze uymuyor mu? Kitabı okuyun derim ben… Bir bakın Ergenekon aramalarının, bulunan silahları, belgelerin gerçek yüzü neymiş. Kitabın baş kısmında benim de tanığı olduğum bir anısını paylaşmış Yalçın. Bir ara yazarım uzun uzun…


Yazarın Son Yazıları:
Bizim artık bir şehidimiz daha var
Meğer ben 28 Şubatçıymışım…
MHP Erdoğan dedi!