Hemen açıklama yapmak şart mıydı?

Hemen açıklama yapmak şart mıydı?
26 Şubat 2021 13:07

Dün sabah saatlerinde Ermenistan’da siyasi krize bağlı sokak hareketliliği başladı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

Fotoğraf: Reuters

 

Habertürk canlı yayındaydı.

 

 

Ordu Paşinyan’ın istifasını istemişti, Paşinyan ise, direniyor, istifa etmiyor ve kendisini destekleyenleri sokağa çağırıyordu.

 

 

Ancak dünyadan, özellikle de de Fransa ve ABD’den açıklama gelmiyordu.

 

 

Rusya sadece, endişeliyiz, anayasaya bağlı kalınsın gibi bir açıklama yaptı.

 

 

Ama Rusya Ermenistan devletinin (ki, Ermenistan diye bağımsız bir devlet yok aslında, Rusya tarafından ayakta tutulan bir yapı var) hamisi, hemen açıklama yapabilir.

 

 

Ki, Rusya da açıklamasında son derece yüzeyseldi. Paşinyan’ın gitmesini istemesine rağmen onu da hedef almadı.

 

 

Rusya çelişkileri sertleştirmeme yolunu izliyordu. Yumuşak bir geçiş hedeflediği oldukça belliydi.

 

 

Ve, daha dünyada kimse doğru dürüst bir şey dememişken, bizdeki hükümet sözcüleri bildikleri ne varsa söylediler.

 

 

Darbe nerde olursa olsun, karşıyız.

 

 

Sanki darbe tehlikesi var bir yerde.

 

 

Akılları devamlı orda.

 

 

Gerçi Paşinyan’ın gitmesini istemiyorlar. Bundan dolayı da Paşinyan lehinde açıklama yapıyorlar. Olabilir de. Paşinyan’ın kalması Türkiye ve Azerbaycan için daha iyi olabilir.

 

 

Ama hemen bu açıklamayı ilk yapması gereken Türkiye mi? Kesinlikle hayır.

 

 

Ayrıca komik de. Zira daha yeni Karabağ savaşı olmuş ve bu tür bir açıklamayı yapacak ilk devlet olma özelliği yok.

 

 

Ki, birkaç saat içinde oldukça net biçimde görüldü ki, Ermenistan’da olan öyle kanlı bir darbe, Paşinyan yakasından tutulup atılıyor gibi bir olay değil.

 

 

Son derece sakin ve kontrollü bir süreç var ve olayın komutası Rusya’da.

 

 

Yani, Türkiye’nin hemen öyle öne atılıp, büyük açıklamalar yapmasının daha da garip olacağı şartlar hakim.

 

 

Fakat, olur mu, ilk açıklama onlardan gelecek. Dünya gücü olarak.

 

 

İyi de niye Fransa bile açıklama yapmıyor. Yani, her şeyde hemen ilk açıklamayı yapmak sizi dış politikada hakim mi kılıyor zannediyorsunuz?

 

 

Hele bir de, Türk ordusu ile Ermenistan ordusu arasında paralellik kurmak anlamına gelen cümleler tam bir talihsizlik.

 

 

Ermenistan ordusu diye bile bir şey yok.

 

 

Ermenistan’da yaşayan nüfus bile yok.

 

 

Ermenistan’ı fiziki olarak mukayese etmek isterseniz, onu İstanbul’un en küçük ilçesi ile bile mukayese edemezsiniz altyapı ve organizasyon olarak.

 

 

Biraz kendinize gelin Allah aşkına.

 

 

Türkiye Cumhuriyeti kendisi kurulmuş, tüm coğrafyasına yayılmış, altyapısı muazzam bir devlet.

 

 

Ermenistan ise, bugün bile bir devlet değil.

 

 

Ekonomik olarak sıfır. Ordu olarak da yok Rusya olmasa.

 

 

Ermeni nüfusu da tek tek terk ediyor Ermenistan’ı.

 

 

Biraz neden bahsettiğinizin farkında olun. Her gördüğünüz şeye atlamayın.

 

 

Söz gümüş, sükut altındır diye bir şey yazdırıp, duvara asın hatta.

 

 

DÜN, KILIÇDAROĞLU, DEDİ

 

 

Geçtiğimiz pazartesi günü, hafta sonu çok çalışıp, dinlenmeye vakit olmamış olduğu için, öğlen biraz dinleneyim dedim.

 

 

Uzandım, dalmışım.

 

 

TV de açıktı. Oysa önümüzdeki saatlerdeki yüksek ses riskini dikkate alıp, onu açık tutmamalıydım.

 

 

Dalmışım ya, bir müddet sonra, “Bayyyyyyyy, Kemaaaalllllll” , “Ulannn siz ne diyorsunuz” diye çok yüksek bir sesle uyandım.

 

 

Sersem gibiydim. İlk anda ne olduğunu kavrayamadım ama sonra hemen aydım.

 

 

Erdoğan konuşuyordu.

 

 

İnanın, bir çocuğu uyutun ve öğlen saatlerinde tv sesini açık bırakın, bakın ne oluyor.

 

 

Bu arada…

 

 

Dün dikkat ettim.

 

 

Erdoğan bu sefer Bayyyyy Kemaallll değil, Kılıçdaroğlu diyordu.

 

 

Ki, basında da kendi partisi içinde bile Kılıçdaroğlu’na bu tarz hitaptan hoşlanılmadığı yazmıştı.

 

 

Daha geçenlerde de KIlıçdaroğlu’na, “Terbiyesiz herif” demişti. O gün de küçük dilimi yutmuştum.

 

 

Anlayacağınız TV’yi kapatmadan uyumak veya hazırlıksız yakalanmak bayağı sarsıcı olabiliyor.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar