Harekat daha da izolasyon getirdi
23 Ekim 2019 17:30
Son harekatla esasen Kürt devleti bir adım daha yaklaştı.
Safile USUL H&H YORUM
Şimdi…
Dünkü Soçi’deki basın toplantısında Erdoğan 8, Putin 6 dakika konuştu.
Putin tamamen ayrı bir telden çaldı konuşmasında söyledikleri mealen şuydu…
-Suriye rejimi, yani Esad Kürtlerle diyalog kurmalıdır, ki bu cümlenin alt anlamı, “YPG bir terör örgütü değildir”dir
-İŞİD ile savaş asıl önemlisidir ve YPG bu konuda yardım etmektedir
-Rusya için aslolan Esad’ın tüm Suriye’ye hakim olmasıdır
Erdoğan ise, bambaşka bir yorum yaptı Putin ile konuşmalarının içeriği konusunda ve dedi ki, “Tarihi bir anlaşma yaptık”
Kastettiği Türkiye’nin yaklaşık 400 km’lik Suriye sınırı boyunca Rusya ile devriye yapacak olması ve Türkiye sınırının 10 kilometre Suriye içindeki bölgede YPG’nin yaşatılmaması.
Tamam.
Ama 10 km derinlikte, yani, Türkiye sınırından Suriye içine doğru 10 km’lik bölgede zaten Türk Ordusu’nun kontrolü her zaman vardı.
Ki, uluslararası hukuk zaten bir ülkenin sınırına çok yakın bir başka ülkenin alanından gelen terör saldırılarına müdahale edilmesine cevaz veriyor.
Bunun için 32 km. içeriye girmeye gerek yoktu.
Gelelim 32 km. derinlikten sonra ne olacağına…
Bu noktada ABD-Rusya anlaşmış, çok belli.
Her ikisi de YPG’nin 30 km derinliğin hemen altından itibaren YPG’nin varlığını sürdürtecek.
ABD ilerde orda bir Kürt devleti kurdurmak için, Rusya da YPG’yi Esad’ın Türkiye’ye karşı müttefiki olarak kullanmak ve onlara bilahare özerklik vermek için.
Şu anda ama asıl hedef Türkiye.
Ki, Esad da dün İdlib ziyaretinde, “Türkiye’nin saldırılarına karşı herkesle çalışırız” dedi.
Rusya ve ABD de Türkiye’yi 10 km ile teskin ederek ve frenleyerek, aynı planlarına 30 km derinlik hizasının altından devam edecekler.
Şimdi…
Bu son harekat ile Türkiye karşıtı cephe çok daha fazla bilendi.
Trump’ın haraketa olur vermesinin sebebi kendi deyimiyle, “Okul çocukları gibi Türkiye ile YPG’yi savaştırmak ve bunun bir sonuç getirmeyeceğini göstermek”ti.
Zira, yine Trump’a göre, Türkiye harekata başladıktan sonra bir müddet sonra işlerin istediği gibi gitmeyeceği gerçeğini görecek ve bir askeri harekatı da zaten uzun süre sürdüremeyecekti.
Rusya ise, bir hafta kadar sabretti ve biliyordu ki akabinde bu harekat duracak.
O noktada Putin Erdoğan ile masaya oturdu ve Erdoğan’ı 10 km’ye kilitledi.
Kürt devleti zaten 10 km derinlikte kurulmaz ki, biraz daha içerde kurulur.
Bir husus da şu…
Türkiye’nin harekatından sonra Almanya ve Fransa da işin içine girdi (bu devletler her an ABD ve Rusya ile irtibattadır, her an) ve, “Madem Türkiye harekat yapıyor, o zaman o bölgeye uluslalarası askeri güçler girsin” dedi.
Yani Suriye’nin kuzeyini Türkiye’nin harekat alanı olmaktan çıkarmak için ortaya çıktılar.
Şimdilik ama buna gerek kalmadı kendi açılarından zira Rusya insiyatif aldı.
Ama ilerde bu da gelecektir bizdeki siyasi iktiadarın bu politikalarıyla.
Ki, böyle bir durum Kürt devleti kurulmasını hzılandıracaktır.
En önemli hususlardan olarak ise, Türkiye’nin her askeri harekatıyla Esad’ın Türkiye karşıtlığı, daha doğrusu Erdoğan düşmanlığı artıyor ve YPG ile işbirliği güçleniyor.
Türkiye her, bu tür harekatla bölgede denklemin dışına daha da itiliyor.
Üstelik bir de, ulusal bütçemizden milyarlarca dolar gidiyor ve iç gelişmemiz, yani ülke olarak iç politik anlamda ilerlememiz akamete uğruyor.
Kaybettiğimiz evlatlarımız ise, bazılarının umrunda bile değil.
Yani, hem Türkiye’yi dışarda daha da izole ediliyor hem de Türkiye dışarda daha da izole olsun diye canlarımız ve milyarlarca dolar paramız gidiyor.
Esad düşmanlığı ve Suriye’nin içişlerine müdahaleler bizi bu elim noktaya getirdi.
Tamiri çok zor ve asgari şartı hükümet değişikliği.
Veya şöyle de denmeli…
Yeni bir hükümet, tabii ki, bu bir Cumhuriyet hükümeti olmalı, yeni bir başlangıçla tüm dış ilişkileri yeniden dizayn etmeye başladığında yeni fırsatlar çıkacaktır Türkiye’nin karşısına.
TÜRKLER’İN DOSTU YOKTUR HİKAYESİ
Şuna da değinmek istiyorum ne zamandır.
Ekranlarda zebul miktardaki gülünçler sık sık, “Türkiye’nin dostu yok, yalnızız” diyor.
Bu dünyada her ülke yalnız.
Her ülke tek başına.
Her ülkenin yaraları ve acıları var.
Ama bunlar içinde akıllı olanlar uluslararası planda doğru politikalarla kendilerine zarar gelmesini önlüyor ve tepki çekmeden hareket etmenin yollarını biliyorlar.
Yoksa her ülke yalnız.
İngiltere, Avrupa’nın çıkıntı olarak görülen ve itilen ülkesi…
Fransa dış politika gücünü yitirdi ve etkisizdi, aşağılık kompleksi taşıyordu.
Almanya her işin yükünü ben çekiyorum, her konuda yalnızım diyor. İngilizler Almanlara hala Nazi muamelesi yapıyor.
Eski doğu bloku ülkeleri Avrupa’nın 3. sınıf ülkeleri olarak görülüyor.
İtalya huzursuz, bir türlü istediği yerde olamadı.
İspanya’nın içi kanıyor, destek alamıyor kimseden.
Rusya 20. asrın yaralarının ateşi içinde. Dünyada tek başına hep.
Vs. vs. vs.
Bırakın şu, “Türkiye yalnız” laflarını, çıkın biraz dünyayı görün.
Tv’lerde Türk halkını kandırmayın.
Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar
