Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kadınlardan ‘Çözüm süreci’ne destek vermelerini istedi.

 

 

 

Başbakan Erdoğan, Ankara’da Hak-İş Konfederasyonu’nca düzenlenen, ‘Küresel Kadın Emeği Buluşması’ etkinliğinde konuştu. Yarın Dünya Kadınlar Günü’nün kutlanacağını belirten Erdoğan, 8 Mart’ın kaybedilmiş hakların yeniden elde edilmesine vesile olmasını dilediğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında Hak-İş’le birlikte çalıştığını kaydeden Erdoğan; şunları söyledi:

 

 

 

 

 

“Hak-İş dünyadaki değişimi yakından takip ederek küreselleşmenin emek üzerindeki etkisini çok iyi analiz ederek, yerelden küresele yayılan örnek bir sendikal mücadele ortaya koydu. Bunu müzakerelerimiz esnasında hep yaşadık. Hak-İş’i sürdürdüğü emek mücadelesinin yanında yerel ile küresel birlikteliği, oradaki zihniyeti buluşturma noktasında attığı adımı, muhafazakarlıkla değişim arasındaki o hassas çizgiyi büyük bir dikkatle gözettiği için özellikle kutluyor ve tebrik ediyorum. Bizim kendi öz medeniyetimizde ilim, yitik bir değerdir, öyle görülmüştür. Nerede bulunursa alınması gerekir. Biz, emek mücadelesi konusunda taklidi değil kendi öz değerlerimizin peşinde olmalıyız. Bizim medeniyetimizde çok temel bir ilke var; İnsan için emeğinden başka bir şey yoktur. Bir başka önemli ilke; Çalışana hakkını alınteri kurumadan verin. Bizim tarihimizde işçi ve işveren münasebetleri, emek mücadelesi, örgütlenmesi işte bu benzeri birçok temel ilke üzerinde gerçekleşti. İşçi ve işveren birbirinin tamamlayıcısıdır.”

 

 

 

‘KADININ HAK MÜCADELESİNİ BÜTÜN YÜREĞİMİZLE DESTEKLİYORUZ’

 

Kadının çalışmasında ‘esnek çalışma’ adımının çok önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bunun üzerinde bakanlıklarımızın çalışmaları var. Çünkü bu esnek çalışma metoduyla anneliği rahatlatacak adımları da getirmiş olacağız. Bugüne kadar hanımlarla alakalı olarak, biz dul hanımlarla alakalı 2 ayda bir 500 lira meselesini getirdik, amaç destek olunması. Evinde çocukları için, ilk öğretim ve lisesinde parasal destek veriyoruz. Biz bu desteği çocuğa ya da babaya vermiyoruz, anneye veririz. Çünkü biliyoruz ki anne onu çocuğa harcar. Kadının her anlamda hak mücadelesini bütün yüreğimizle destekliyoruz” diye konuştu.

 

 

 

 

‘HALKINA ZULMEDENLER BİZİM DOSTUMUZ OLAMAZ’

Dünyanın çeşitli ülkerinde kadınınların çok ağır zulüm altında yaşam mücadelesi verdiğini belirten Erdoğan, Myanmar’da, Somali’de, Senagal’de, Filistin’de, Suriye’de kadınların hunharca katledildiği, çocuklarının günbegün kollarında erimelerini izlemek zorunda kaldıklarını kaydetti. Suriye lideri Esad’ın da aile sahibi olduğunu belirten Erdoğan, “2 yıldır Suriye halkı elinde her türlü savaş makinesi olan bir diktatör tarafından alçakca kıyımdan geçiriliyor. Bununda evladı, hanımı var. Ailece görüştüğüm insanlardı bunlar, ama bir anda her şey değişti. Değiştiği anda biz de kitabımızdan sildik attık. Çünkü halkına bu şekilde zulmedenler bizim dostumuz olamaz. 2 yılda hayatını kaybenlerin sayısı 100 bine ulaştı. Suriye’de her gün çocuklar, kadınlar ölüyor, ama bu dünyanın dikkatini maalesef çekmiyor” dedi.

 

‘KADININ MUTLU OLMADIĞI HİÇBİR TOPLUM REFAH İÇİNDE OLMAZ’

Başbakan Erdoğan, kadınlara siyasette, iş hayatında, bilim ve sanatta, sporda özellikle de istihdamda farklı bir zemin hazırladıkların belirterek şöyle konuştu:

“Şiddete maruz kalan, şiddet mağduru hanım kardeşlerimize sahip çıktık. Şiddetle mücadele kapsamında çıkardığımız yasayla, şiddeti önlemeye ve cezalandırmaya yönelik etkili düzenlemeler yaptık. Şiddet nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan kadınların sığınması için sevgi evleri açtık. Zira kadının mutlu olmadığı hiçbir toplumun refah içinde olabileceğine inanmıyoruz.”

‘ÇÖZÜM SÜRECİNDE DESTEK BEKLİYORUZ’

Çözüm sürecinde kadınlardan destek beklediğini kaydeden Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

“Hak-İş demokratikleşme ve terörle mücadele konusunda verdiği desteğe teşekkür ederim. Hak-İş’in yerel değerlerle evrensel değerleri harmanlayan anlayışının, demokratikleşme, AB süreci ve terörle mücadelede hep yanımızda olacağına inanıyorum. Özellikle şu anda bir çözüm sürecinin içerisindeyiz. Bu çözüm süreci içersinde 81 vilayetimizde 76 milyon insanımızı ayırt etmeksizin Türküyle, Kürdüyle Lazıyla bu çözüm sürecinde elele vermeliyiz, birliğimizi beraberliğimizi bozmak isteyenlere kapıları kapayıp bu işi bitirmeliyiz. Ve burada ben hanım kardeşlerimden çok şey bekliyorum. Siz bir işe ‘Dur’ derseniz, o iş durur. Bu mücadelede sizin gücünüzü bilen, gören bir Başbakan olarak sizden özellikle bu desteği bekliyoruz.”