'Hamileler sokağa çıkmasın' diyen Ömer Tuğrul İnançer, Devrim Yasaları'na da karşıymış

'Hamileler sokağa çıkmasın' diyen Ömer Tuğrul İnançer, Devrim Yasaları'na da karşıymış
27 Temmuz 2013 11:05

TRT’de iftar saatinde canlı yayımlanan “Ramazan Sevinci” adlı programda “Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizliktir” diyen ve “tasavvuf düşünürü” olarak sunulan avukat Ömer Tuğrul İnançer’in, “Devrim Yasaları”na da karşı olduğu ortaya çıktı.

1991 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği
Topluluğu’nda çalıştığı da ortaya çıkan İnançer’in, geçen yıl Radikal
gazetesinde yer alan söyleşisinde, Atatürk devrimlerine ilişkin sözleri
de dikkat çekti. İnançer söyleşide, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması
Hakkındaki Yasa’ya ilişkin şu görüşleri savunmuştu:

“Hiçbir kanun, ne Hitler’i ne Mussolini’si, ne Stalin’i ‘Filancayı
seveceksin, filancayı sevmeyeceksin’ diye kanun çıkaramamıştır. Olmaz
öyle şey. Merasim yasaklanınca, yeni nesiller görmedikleri için bundan
bihaber yetişti. Bunun aşikâr olmaması aynı zamanda sahtekârlarını
türetiyor. Dergâhlar kapatılınca sahte mürşitler türer.”

İnançer, aynı söyleşide Harf Devrimi ile ilgili olarak da “Yazı devrimi
Türkiye’de çok ciddi bir mazi kopukluğu getirdi. Bir zamanlar bir elif
harfi bile hapis cezası gerektiriyordu. 2 nesil kaybı oldu. Bizim
zamanımızda özel öğrenenler dışında mektepte kimse öğrenemedi.

Bilgi eksikliği verirsen sen idareci olarak istediğin gibi gemler,
istediğin gibi yemlersin toplumu. Onun için yapıldı ama ‘Ecdâdımızın
heybeti ma’ruf-i cihandır, fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır.’
Olmadı”
görüşünü savunuyor. İnançer bir başka açıklamasında ise “tekke
ve zaviyeleri”
şöyle savunuyor:

“Devlet Hz. Mevlana’nın tarikatının ayininin yapılmasına müsaade
etmiştir. Diğer tarikatların ayinleri yasaktır. Onun için başka tarikat
yok zannediliyor. Ama aralık ayında, siyasetçisiyle, gazetecisiyle,
popüler simalarla herkes Konya’ya gittiği için Hz. Mevlana diğer turuk-u
âliyeden daha önde zannediliyor. Ancak Batı’nın üç Müslüman simaya ayrı
bir teveccühü var: Rabiatü’l-Adeviyye, Muhyiddin İbni Arabî, Mevlana
Muhammed Celaleddini Rumi.”

CUMHURİYET