CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon davasının kilit ismi Tuncay Güney’ın açıklamalarını yorumlarken “Eğer adalet yoksa, zorbalık vardır.Bu da o ülkenin sonu demektir” dedi.

 

Ergenekon davasından tutuklu olduğu Silivri Cezaevi’nden geçen 5 Ağustos’ta tahliye olan CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, kurucusu olduğu Başkent Üniversitesi’nin Adana’daki Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde incelemelerde bulundu. Hastane Müdürü Yrd. Doç. Dr. M. Turgut Noyan ve Başhekim Prof. Dr. Ali Fuat Yapar ile birlikte servisleri gezen Mehmet Haberal, konferans salonunda doktorlarla bir araya geldi. Burada doktorlar ve hastane personeline çalışmalarından dolayı teşekkür eden Haberal, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tuncay Güney’in Ergenekon davası ile ilgili “Ergenekon’da bir numara yoktu. İlker Başbuğ, bir numara yerine konuldu”, “Ergenekon’un soğuk mührüyüm” sözleri için yorumu sorulan Haberal, “Bunların konuşulacağı yer burası değil. Ülkemiz, bir köprüden geçiyor. Adalet ve hürriyetin olmadığı yerde mutluluk yoktur. Romen Diyojen’e sormuşlar; ‘Yeryüzünün en güzel şeyi nedir?’ diye. O da; ‘Adalet’ demiş. Sokrates’e sormuşlar, ‘Dünya nasıl yerinde duruyor?’ diye. O da, ‘Adalet ile’ yanıtını vermiş. Eğer adalet yoksa, zorbalık vardır. Bu da o ülkenin sonu demektir. Burada önemli olan, birbirimizi anlamak, güvenmek ve inanmaktır” diye konuştu.

Hiçbir şeyin kavga ile çözülemeyeceğini, ülkedeki herkese görevler düştüğünü kaydeden Haberal, şunları söyledi:

“İnsan hayatında iki meslek var ki doğrudan insanın hayatı ile ilgilidir: hekimler ve hakimler. Ben bir hekimim ve bizlere çok görevler düşüyor. Bir karar vereceğimiz zaman ince eleyip, sık dokumak zorundayız. Eğer hekimler olarak doğru teşhis koyamazsak, hastamızı tedavi edemeyiz, belki bu durum onun hayatına mal olabilir. Hakimler de gerçekten somut olmaya dayanarak, olayları gerçeklere dayandırarak karar vermezlerse o zaman maalesef çok acı sonuçlar olabilir. İki şey vardır ki geri gelmez: Bunlardan biri insan hayatı, diğeri de zamandır. Bunların ikisinin de geri dönüşü yoktur. Dolayısıyla hepimiz bu insan hayatına ve zamana karşı çok hassas olmalıyız.”

‘ADALET MUTLAKA GERÇEKLEŞECEKTİR’

Ergenekon davasında mağdur olan çok insan olduğunu, tahliye kararının ardından cezaevindekilere karşı vicdani sorumluluğunun daha da ağırlaştığını ifade eden Haberal, şöyle devam etti:

“Çok şükür, ben buradayım ama demir kapılar arkasındaki arkadaşlarımın yaşadığı ortamı biliyorum. Ama inanıyorum ki ülkemizde adalet mutlaka gerçekleşecektir. Bu ülke ama başında, ama sonunda hedefine ulaşacak. Dolayısıyla adalet Allah’ın emridir. Mahkemelere baktığımız zaman, ‘Adalet devletin temelidir’ diyorlar. Adalet ve hürriyetin olmadığı yerde mutluluk yoktur. Bunları çözmek zorundayız. Ama bunu hiçbir zaman birilerine, kişilere istinaden değil, gerçeklere göre yapmalıyız. Meclis yasa çıkartıyor. Ne diyor; ‘Tutuklama istisnaidir ve somut olgulara dayanmalıdır.’ İnanıyorum ki bunlar gerçekleşecek. Ülkelerimiz, hakikaten dünya ülkelerinin örnek aldığı, adil, özgürlükleri gerçek kullanan bir ülke konumuna gelecektir. Bugün gerçekten problemlerimiz var ama beraber çözeceğiz. Bunu yapmazsak bir yere varamayız. Hepimiz birbirimize yardımcı olacağız.”

Haberal, daha sonra hastanenin diğer binalarında incelemelerde bulunup, yürütülen hizmetlerle ilgili bilgi aldı.