GÜVENLİK TEHDİDİ DE VAR
28 Temmuz 2019 17:30

Dün İstanbul Saraçhane’de Türk bir dernek öncülüğünde Suriyeli bir grup toplandı.

Safile USUL H&H YORUM

Saraçhane İBB’nin olduğu yer, Fatih’e bağlı ve Fatih tepeleme Suriyeli dolmuş olan bir ilçe.
Nitekim bu nedenle AKP orda çok oy kaybetti.
Bir sonraki seçimde CHP alabilir orayı, o kadar yani.
Fatih uzun yıllardır Milli Görüş’ün merkezi idi ve AKP’nin de oy deposu idi.
Bu durum değişti şimdi.
Hükümete çok tepki var.
Çok iyi bir seçim çalışması ile 2023’de orda dengeler daha da değişir.
Çok iyi bir aday da oraya bulursak, bu çok daha kolay olur.
Şimdi…
Suriyelilerin dün orda toplanması anlaşılırdı.
Zira dediğim gibi Fatih’i Suriyelilerle doldurdular.
Ümmet olarak.
Ama Türk halkı bunu istemiyor.
Ve, eminim dünkü Suriyeli mitingi Fatih halkındaki hükümet tepkisini daha da artırdı.
Sadece orda değil, dün burda yaşayan birçok kişiden bu konuda tepkiler duydum.
Özelllikle de, haberlere de yansıdığı üzere, söz konusu mitingde Suriyelilerin, “Almanya size bizim için para veriyor, bize bakmak zorundasınız” gibi sözler çok tepki topladı.
Suriyelilerin gelmesi bizim kararımız değildi.
Bu işin karar vericisi Erdoığan idi.
Dolayısı ile Suriyeliler Türk halkından birşey telep edemez.
Erdoğan ile halletsinler meselelerini.
Almanya bize üç kuruş versin de olanca Ortadoğu ümmeti buraya gelsin diye bir isteği asla ve asla olmadı Türk halkının, olmaz da.
Bu nedenle Beştepe’ye yerleştirilmeyi talep edebilirler mesela.
Orası da gerçi Başkentimiz’in bir yeri.
Ama neticede bu kararı Türk halkı ve/veya Türkiye Büyük Millet Meclisi vermedi.
Bizim bir Meclisimiz var, o Meclis asla bu yönde bir karar almadı.
Şimdi Türk halkını tehdit etmenin alemi yok.
Bu tehditlere kimsenin hakkı yok.
Ki, bu tehditler aynı zamanda Suriyeliler meselesinin nasıl bir güvenlik meselesi ve tehdidi olduğunu da gösteriyor.
Bu nedenle de zaten Avrupa devletleri göçmenleri sınırları üzerinden kontrol ediyor ve içeriye yüzbinlerce, milyonlarca göçmeni yollamıyorlar.
Almanya bize para vereceğine üç kuruş, istiyorsa kendisi alsın, o bize vereceği paralarla kendisi baksın onlara.
Biz Avrupa arkası çapul merkezi değiliz. (ama tabii, ülke olarak siyasi iktidarı denetleyemediğimiz, Suriye içinin karıştırılmasını engelleyemediğimiz için biz de neticede sorumluyuz)
Bu siyasi iktidarın kararları, evet devletler hukukuna göre devleti bağlar ama esasen siyaseten bizimle bir alakası yok.
TBMM bu yönde bir karar da almamıştır.
Ve, bu durum ilerde Türkiye açısından bir avantajdır kanımca.
Bir kişinin tek başına velev ki başbakan olsun, aldığı kararlar bir devleti ne ölçüde bağlar, bu konu da bence esaslı bir devletlerarası hukuk tartışması.
TBMM’siz alınan kararlar bence bağlayıcı olmaz, olmamalı.
Bir de…
Süleyman Soylu şu anda taktik icabı Türk halkını teskin etmeye çalışıyor ama Erdoğan’ı kafasında gerçekten de bu işe bir çözüm bulmak yok.
O ümmetinden memnun.
Onların ona destek olacağını ve kendi tabanı olduğunu düşünüyor ve onlara kendi tabiri ile muhabbet besliyor.
Bakalım bu iş nasıl yol alacak ama şurası kesin, Türk halkı bu işe artık çok kızıyor.
Bunun sandıktaki hesabı devamla da gelecek.