Gıda mı öncelikli, enerji mi?
7 Şubat 2013 09:41
İlk yazımda su , gıda ve enerjinin artan bir ilişki içinde olduğundan söz etmiştim .
Dursun YILDIZ – Yüksek İnşaat Mühendisi – H&H YORUM
Akıl odur ki başa geleceği bile.
Şimdi de gıda ve enerji güvenliğinin yollarının kesiştiği bir kavşakta olduğumuzu yazıyorum.
Aslında dünya kararını verdi. Benzine katılan Biyoetenol için ABD, Çin, Brezilya, Hindistan, Kanada ve Tayland'da büyük enerji tarlaları oluştu. Mazota katılan Biyodizel ise en fazla Almanya, Fransa, İtalya, ABD, Endonezya, Malezya, Brezilya, Çin, Kanada, Tayland, Hindistan ve Arjantin'de üretiliyor. Dünya bu tarlalarda artık biyoyakıtın ham maddesi olan tarım ürünlerini üretiyor.
Hızla yayılan enerji tarımı gıda fiyatlarını arttırıyor.Hem de dünyada 1 milyar insan kronik açlık içindeyken… Bu nedenle de haklı eleştirilere konu oluyor.
Türkiye bu yılbaşından itibaren kademeli olarak biyoyakıt uygulamasına geçti. EPDK tebliği ile benzin türlerine “yerli tarım ürünlerinden” %2'lik etanol harmanlanması uygulaması resmen başladı. Böylece Petrol ithalatımız 40 milyon dolar civarında düşecek.
Şimdi yılda 52 bin metreküp etenol gerekli. Bu da 612 000 ton şeker pancarı veya 144 bin ton mısır üretimi demek.
Hesaplamalara göre; benzine katılacak bir litre biyoetenolün üretilmesi için 14 kilogram şeker kamışı, 9 kilogram şeker pancarı veya 2,5-3 kilogram mısır'a ihtiyaç var.
Mazota katılacak olan 1 kilogram biyodizelin üretilmesi için ise 2,2 kilogram kanola kullanılması gerekiyor.
Benzin İçin Üretim yeterli
Türkiye'de benzin tüketimi 3 milyon ton civarında. Bunun yüzde 2'si 60 bin ton demektir.
Benzine katılacak Biyoetenol için 3 tane hazır tesis var. Bursa'da buğday nişastası, Adana'da mısır nişastasından, Konya'daki de melastan biyo etenol üretiyor. Bu üç tesisin toplam kapasiteleri 160 bin ton. 2014'te zorunluluk yüzde 3'e çıkacak. O zaman da üretilecek biyo etenol miktarı 90 bin ton. Yani biyo etenolle ilgili bir sıkıntı yok.
Sıkıntı Biyodizelde Yaşanacak !
Sıkıntı Biyodizelde yaşanacak. Genelde biyodizelin yüzde 86'sı kanola'dan üretiliyor. Soya, aspir, ayçiçeği de biyodizel üretim hammaddeleri.Türkiye'de mazot tüketimi benzinin 5,5 katı. Yılda yaklaşık 16 milyon ton mazot tüketiyoruz. Dolayısıyla 1 Ocak 2014'e kadar 160 bin ton biyodizel üretilmesi gerekiyor. Bu 2015'te 320 bin tona, 2016'da 480 bin tona çıkacak.
Yani EPDK tebliği uygulanacaksa 3 yıl sonra ilave olarak 480 000 ton Kanola,Soya veya Ayçiçeği yağına ihtiyacımız olacak.Bu da mevcut üretimimizin 3 yıl içinde ikiye katlanması demek.
Bitkisel Yağ Üretimimiz İkiye Katlanacak mı ?
Halen 1,6 milyon ton civarındaki yağ tüketimimizin sadece 600 bin tonunu kendimiz üretiyoruz. 1 milyon ton yağı da ithal ederek açığı kapatmaya çalışıyoruz.
Biyodizel ihtiyacını karşılamak için üretimi ya ikiye katlayacağız ya da mevcut üretimin tümünü biyodizelde kullanıp yağlı tohumlarda net ithalatçı bir ülke olacağız.
2010 yılında yağlı tohum, bitkisel yağ ve küspe ithalatına 2,3 milyar dolar ödemişiz.
Yağlı tohum açığını kapatıp biyodizel üretecek seviyeye getirmek için başta GAP, KOP gibi büyük sulama yatırımlarının bir an önce tamamlanması ile yağlı tohum üretiminin artırılması
gerekiyor. Özellikle GAP bölgesinde, yağlı tohumların hemen hemen tamamı üretilebiliyor.
Şimdi Planlama Zamanı
Bu uygulama gıda fiyatlarını arttırır. Dünyadaki örnekler de bunu gösteriyor.Türkiye'nin petrol ithalatı bütçesindeki azalma çok önemli ama yeterli gıdaya ulaşma güvencesi ondan daha önemli.
Biyoyakıtlar, başta petrolde dışa bağımlılığın azaltılması olmak üzere, tarımsal üretimde çeşitliliğin artırılmasını ve kırsal kalkınmayı destekliyor. Ancak iyi bir planlama ile Gıda Güvenliğini tehdit etmemesi gerekiyor.
Suyun yönetimini de planlarken önce insan ve canlılar için içme ve kullanma suyu temin edilir. Sonra tarımsal sulama ve endüstri suyu gelir. Canlıların su ihtiyacını karşılamadan endüstriye su tahsisi yapmak nasıl doğru değilse gıda güvenliğini sağlamadan bunu tehdit edecek bir enerji tarımı yapmak da doğru değildir.
Doğru olup olmaması bir yana toplumsal huzur ve güvenlik açısından riskli ve yeterli gıdaya ulaşma gibi bir insan hakkının da ihlali olur.
Türkiye çok uzun dönemdir unuttuğu Planlama kavramını hatırlayıp enerji ve gıda güvenliğimizin çatışmaması ve gıda fiyatlarının artmaması için bir planlama yapabilecek mi?
Yazarın Son Yazıları:
Teknoloji enerjiyi uçurdu
Gıda mı öncelikli, enerji mi?
Toprak, su, enerji