Aytun Çıray yerel seçim sorularına yanıt verdi.

 

 

Yerel seçimler yaklaştıkça partilerin adayları da tek tek gündeme gelmeye başladı. CHP’de merkezden gelen isimler arasında öne çıkan İzmir Milletvekili Aytun Çıray’a yerel seçimlerde stratajik öneme sahip olan İzmir’i sorduk. İşte o röportaj:

 

Merkezde siyaset yaparken neden CHP’ye geldiniz?

 

CHP’den milletvekili oldum çünkü; Türkiye 1918-1922 şartlarında ne yaşamışsa şimdi olanların da o olduğuna inanıyorum. Atatürk ve kurucu değerlerimizle hesaplaşılıyorsa bununla mücadelenin yeri CHP’de birleşmektir. O yıllarda da Atatürk, Celal Bayar, İsmet Paşa ülke için bir aradaydılar. Sayın Kılıçdaroğlu bunu gördü ve laik, Atatürkçü tüm demokratlara partinin kapılarını açtı.

 

Gezi Parkı olaylarının yerel seçimlere etkisi ne olur?

 

Gezi olayları AKP’nin millete karşı ilk yenilgisidir. Ben orada Türkiye’nin yeni gençliğini keşfettim. Ve gördüm ki o gençlik yeni Türkiye ideali arayışında. Bu ideali önlerine koymak ve “düşün peşimize” demek siyasetçinin işidir. Gençler, özgürlük istiyor. AKP’nin topluma sunduğu ileri demokrasi yalanına inanmıyor. Toplum özel yaşamına müdahale edilmesini istemiyor. Temel insan haklarına saygılı olan ve bu anlayışını hizmete çeviren CHP’nin yerel seçimlerde önemli bir fark atacağına inanıyorum.

 

Siz İzmir milletvekilisiniz, İzmir’in durumu nedir?

 

İzmir demokrasinin, yüksek ahlakın, modernleşmenin, değişimin, devrimin kalesidir. Bu değerlere uygun kimi görürse onu seçer. İzmir, doğru kullanılırsa CHP’yi iktidara getirecek kaldıraçtır. Ben yeni bir kavram ortaya attım: İzmir medeniyeti, diyorum. Eğer İzmir bu değerleriyle bir örnek kent haline getirilirse, “Yerel Yüksek Siyaset” üretilebilirse işte gerçek “barış” ve “kardeşlik” projesi oradan yükselir.

 

İzmir hizmet için hükümete ve Ankara’ya muhtaç mı?

 

Hayır. Yerel imkanlar birçok sorunu İzmir’de ve gerekirse uluslararası kredi kuruluşları ile çözme imkanı tanıyor. Ankara bizim ne rakibimiz ne de göbeğinden bağlı olduğumuz yer değildir. Bizim kalkınmada rakibimiz İstanbul. Biz, onu geçebilecek dinamikleri hayata geçireceğiz. AKP, İzmir’i kendi gündemine çekmek istiyor. Bizi savunmaya zorlayacak. Asıl gündem ise AKP’nin beceriksizliği nedeni ile işsizlik ve onun getirdiği beyin göçüdür. İşte asıl mesele bu…

 

Bu konuda partinizin projesi var mı?

 

Birini Sayın Kılıçdaroğlu açıkladı: İzmir tıp turizminin başkenti olacak. Bu iş başarılırsa 5 yıl sonunda sadece bu kanaldan ek olarak 6-8 milyar dolar İzmir’e yeni kaynak girer. Bundan taksici esnafı da pay alır, marangoz da, çiftçi de, büyük işadamı da… Ama yeni atanan Turizm Bakanı daha İzmir’in yolunu bilmiyor.

 

‘AK­P’­nin yan­lış gi­di­şi­ni ter­si­ne çe­vi­re­ce­ği­z’

AK­P’­nin bir ye­rel se­çim­le ik­ti­da­ra gel­di­ği­ni ha­tır­la­tan Ay­tun Çı­ray, “Ye­rel se­çim­ler­de ba­şa­rı­lı ola­ca­ğız. İlk ge­nel se­çim­ler­de de ik­ti­dar ola­rak, AK­P’­nin yan­lış gi­di­şi­ni ter­si­ne çe­vi­re­ce­ğiz.” de­di.

 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sarı ışık yaktı!

 

Başkan Aziz Kocaoğlu hakkında açılan davalara ne diyorsunuz?

 

Uyduruk davaları Sayın Kocaoğlu açısından önemsemiyorum. Hiç kimse onun namus ve şerefine söz edemez, kuşku da duyamaz. Ancak AKP bu davalarla belediye bürokrasisini durduruyor. Eski bir bürokrat olarak söylüyorum; bu davalar Sayın Kocaoğlu ve bürokratları üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılıyor. AKP hukuku yerine gerçek hukuk olsa en ufak bir endişemiz olamaz. Ama bakın Aytaç Durak’a neler yaptılar? Adam beraat ediyor ama başkanlık başka ellerde.

 

Basında İzmir Belediye Başkanlığı için adınız geçti… Aday mısınız?

 

Bu sorunuza daha önce söylediğim gibi kişilerden bağımsız olarak particilik anlayışımı ortaya koymak isterim. Bana göre İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa, Adana gibi büyük illerde Sayın Kılıçdaroğlu, kendisine niyet bildirimi yapmış veya yapmamışlardan biri hakkında yetkili organlarla beraber karara varıncaya kadar adaylığın ilanını doğru bulmuyorum.

 

Sayın Kılıçdaroğlu birisini çağırıp ‘partimizin adayı sizsiniz’ demesi beklenmeli. Aksi halde niyetli, niyetsiz adı geçen herkes ve partimiz yıpratıcı bir tartışma ortamının içine düşebilir.

 

Başak KAYA / SÖZCÜ