Pazar akşamı eve geldiğimde haberlere bir baktım hemen; yeni birşey yoktu.

 

Safile USUL H&H YORUM

Ki, tek adam da Abant’ta tatildeydi ve kalıbımı basarım ki, 29 Ekim Ankara yürüyüşünün polisiye olarak durdurulması için telefon trafiği yürütüyordu.
 
Tek adam,İdris Naim Şahin, Vali Yüksel, Emniyet Müdürü vs.
 
Haberlerde ama dikkatimi hemen Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in Cumhuriyet Bayramı mesajı çekti.
 
Pazartesi günü ilk kez eşli kutlama da olacaktı.
 
O halde, ilk eşli kutlamalı Cumhuriyet Bayramı’nın, mesajında da herhangi bir ilk var mıydı?
 
Meraktan geberir biçimde metni okudum.
 
Okumak demeyelim de buna; didikledim. Elimde özel bir mikroskop olsaydı daha da didiklerdim ama ancak Allah’ın verdiği iki gözü kullanabildim.
 
İşte, Allah’ın verdiği iki gözle yaptığım didiklemenin sonucu… (Metin ekranda açık şu anda, paragraf paragraf gidiyorum)
 
Mesajın giriş bölümünde, “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir” deniyor.
 
Bu bölümde ufak bir yenilik görüyorum.
 
Şöyle ki…
 
Özel, Cumhuriyet idaresinin halkın geleneklerine uygun olduğunu söyleyerek, AKP’yi ve tabanını Cumhuriyet’ten dışlamama yönünde bir ifade kullanmış.
 
İkinci paragrafta, ”
Millî Mücadele, yüce Türk milletinin büyük fedakârlıkları ve ordumuzun destansı kahramanlıkları sayesinde tüm güçlüklere karşın eşine az rastlanır bir zaferle sonuçlanmıştır.” denilerek, Cumhuriyet’in kuruluşunda ordunun rolü kadar halkın da rolüne atıfta bulunulmuş.
 
Bu da biraz bir yenilik, zira önceki kutlamalarda ordunun rolü daha çok vurgulanırdı.
 
Üçüncü paragrafta, “…Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün halkıyla birlikte kazandığı savaş sonrası tüm dünyaya kabul ettirdiği büyük bir eserdir.” denilerek, hakeza, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in kuruluş sürecini halk ile beraber yürüttüğüne vurgu yapılarak, AKP tarafından, “milli irade” diye öne çıkarılan halk oyuna selam verilmiş.
 
Dördüncü paragrafta, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak, Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri en elîm ve zor şartlar içinde dünyanın takdirine hakkıyla layık olmak niteliği kazanan ordumuzun kahramanlığı.” denilerek, Erdoğan’ın ve genel olarak da AKP’nin siyasi çekirdeğinin, orduya karşı ön plana çıkardığı, “Millet, millet iradesi, milli irade” ifadeleri onaylanmış.
 
Daha sonra gelen bir paragrafta, “Mustafa Kemal ATATÜRK’ün düşünce ufkunu kavrayıp bir yaşam tarzı olarak benimsemiş Türk Silahlı Kuvvetlerimizin…” denilerek, “Biz TSK olarak, Atatürk’ün laiklik vizyonunu, yaşam tarzı modelini vs. içselleştirmiş bir kurumuz, bundan da şüphe duymayın.” anlamında bir cümle kurulmuş.
 
Özet olarak benim dikkatimi çeken yenilikler bunlar.
 
Bundan çıkardığım sonuç peki???
 
Allah’ın, hamd olsun, verdiği iki göz tam bir sonuç çıkarabilmem için yeterli değil.
 
Elektronik bir mikroskopa her zamankinden fazla ihtiyacım var.
 
Ancak bazı tahmini sonuçlarımı aktarabilirim.
 
O da şöyle…
 
Necdet Özel’in mesajının alt iskeletinde, ordunun halk ile karşı karşıya gelemeyeceği düşüncesi var.
 
AKP’nin aldığı oyu, ordunun dikkate almak zorunda olduğu düşüncesi var.
 
AKP’ye, “Cumhuriyet size de uygun” ve, “Elbette ki, milli irade dediğiniz şeyi biz de dikkate alıyoruz.” mesajı var.
 
AKP’yi ve tabanını Cumhuriyet’le barışık bir psikolojiye ulaşmada teşvik etme çabası var.
 
Peki, sonucun sonucu ne?
 
Bunun için de metni didikleyen iki gözüm yetmedi.
 
İki gözüm bana dedi ki…
 
“Metin tek başına yeterli olmaz zaten, sen bir mikroskop bulmaya çalış.”
 
“Mikroskop bulamazsan da, aklın var, aklını diğer veri olabilecek düzlemler üzerinden inceleme yapmaya çalıştır.”