Kabineden iki bakan istifa etti.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

Fotoğraf: AFP

 

 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki.

 

 

İkisinin de neden istifa ettiğini net görecek kadar bu süreci izlemiştim.

 

 

Bundan yaklaşık 1 yıl önce Erdoğan ve Fahrettin Koca bir resepsiyondayken gazeteciler, Erdoğan’a açıklanacak bir “müjde” ile ilgili bir soru yöneltmişti.

 

 

Erdoğan gazetecilere, biraz da kızgın bir biçimde, “Yoksa Fahrettin Koca size bir açıklama mı yaptı?” dedi.

 

 

Sonra Fahrettin Koca’yı yanına çağırdı.

 

 

Ve, gazetecilerin önünde ona ilkokul çocuğu gibi hitap ederek, “Sen açıklama mı yaptın?” diye fırçaladı. (yanlış anlaşılmasın, ilkokul çocukları ile de böyle konuşulmaz)

 

 

Fahrettin Koca çok utandı ve kıpkırmızı oldu ve, “Hayır, efendim” dedi.

 

 

Eminim Fahrettin Koca çok uzun zamandır istifa etmek istiyordu ama Erdoğan gitmesini istemiyordu.

 

 

Ama Fahrettin Koca bu sefer muhtemelen kesin gitme yönünde tavrını koydu.

 

 

Mehmet Özhaseki’ye gelince…

 

 

Bakın, AKP içinde deprem ve kentsel dönüşüm konusunda samimi olan tek kişi oydu.

 

 

Son yıllarda, daha bakan olmadan önce, onun açıklamalarında görüyordum bunu.

 

 

Nitekim bu nedenle de, bence, Erdoğan işin çok ciddi ve vahim olduğunu aniden vuran depremler nedeniyle tam da kendini çaresiz hissettiği bir zamanda Özhaseki’yi bakan yaptı.

 

 

Ama Özhaseki kısa sürede gördü ki, bu hükümetle hiçbir şey yapamaz.

 

 

Ve, bir deprem olsa kabak kendi başına patlayacak.

 

 

Deprem bu şakası yok.

 

 

Bu nedenle de, ben gideyim en iyisi, diye düşündü.

 

 

Ki, AKP hükümetlerinde başından beri tüm işler şöyle gider…(daha doğrusu gitmez, yürümez)

 

 

Kriz dönemlerinde bir fikri iyi bulur Erdoğan…

 

 

Sonra ama o fikrin uygulanması aşamasında her şey karmakarışık ve belirsiz olur, kimse bir şey yapamaz.

 

 

Ve, sürekli sorun üretir AKP hükümetleri.

 

 

Ki, şu anda zaten sürekli olarak ürettikleri sorunlar, geçen sene yediğim hurmalar…. şeklinde birer birer patlak veriyor.

 

 

Ben uzun zamandır elimde tuzluk, gördüğüm her salatalığa koşmuyorum ve bazı konularda yazmak bile gereksiz.

 

 

Ama Türkiye ağır ağır hataların götürdüğü kaçınılmaz noktalara öyle bir gidiyor ki, tarihin bir kuralını tekrarlamakla yetineyim….

 

 

Toplumlar uzun süre yapmaya devam edilen hatalara zamanında müdahale etmemişlerse, o hatalar onları dibe kadar indiriyor.

 

 

Çıkış dipten sonra başlıyor.

 

 

Bizim çıkışımız ise, CHP ile, yani kurucu parti ile olacak…

 

 

Ama CHP aman aklı selimde kalsın.

 

 

Bir duruşu olsun ve nitelikli ve toplumu dönüştürmeye yetkin siyasetin duruş istikrarı, ilkeler ve muazzam bir ahlaktan geçtiğini asla unutmasın.

 

 

Safile USUL X

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Kılıçdaroğlu İmamoğlu’na destek verir mi?
Erdoğan’ın hedefi parlamenter sistem!
Meksika’ya sevinebiliriz