F tipi ile İhlas-Amerikan kardeşliği

F tipi ile İhlas-Amerikan kardeşliği
9 Mayıs 2012 13:36

Geçen gün kanallarda gezinirken TGRT’ye takıldım.
Baktım Hüseyin Gülerce Yalova’dan canlı yayında!
O kim mi?

F Tipi Cemaatin sözcülerinden!
Gülümseyip geçtim!

Ertesinde TGRT’yi daha yakın takibe aldım!
Aman Allahım, F Tipi’nin karargahı olmuş bu kanal!
O TGRT ki kuruluşunda profesyonel yönetici olarak büyük emeğim geçmişti!

Derken hatıralar canlandı gözümde!
Enver Ören’in Fethullah Gülen için iman tebliği misali ettiği o dehşet sözleri hatırladım!
Neler mi söylemişti?

Vallahi ifşa edemem, eğer edersem Fethullah Gülen’e hakarete aracılıktan kesin mahkum olurum!

Ve heyhat dün onları bana söyleyen Enver Ören’in kanalında bugün F Tipi fink atıyor!

Hayır, bu F Tipi AKP misali iktidar partisi değil, yani iktidara mahkumiyetlik söz konusu da öyle davranılıyor değil, tersine Tayyip beyin F Tipi’nde çok hoşlanmadığı vakıa ve biliniyor. Dolayısı ile Enver Ören ya da İhlas Gurubunun bu tutumu yani F Tipi ile olan yakınlaşması zorunluluğun tersine bir tercih ve hatta kader ortaklılığıdır!
Peki, ne midir o kader birliğinin esası?
Amerikan kardeşliğidir!

Evet, Fethullah Gülen’in ahiret akıbeti için bana dehşet şeyler söyleyen Enver bey bugün onunla ABD kardeşliği adına kol kola ve gönül gönüledir!
İşte bu kırılma ya da dönüşümü o günlerden gördüğüm içindir ki 10 küsur sene önce İhlas Holding’in tarihinde rızasıyla istifa dilekçesini yazıp ayrılan tek yönetici bu satırların yazarıdır!
ABD Ankara Büyükelçiliğinden İhlas’ın danışmanlığına sıçrayan Marc Grossman’ın ABD vatandaşı olan Mücahit Ören ile olan özel ilişkisine şahit olduğum an, “Hadi bana eyvallah” demişimdir! (Grossman’ın aylık yüz küsur bin dolar maaşla danışmanlık olayını TGRT bile haber yapmıştır ki isteyen Google’den bunu görebilir)
Benim anlayamadığım İhlas’ın içindeki temiz olduğuna inandığım kimi isimlerin hala bu tezgahı görememesi ve de susmasıdır!

Aynı şekilde kendilerine mümin diyenlerin, bazı cemaatler üzerindeki bu korkunç Amerikan ipoteğine suskun kalmaları ve sineye çekmeleri asla anlaşılır değildir!

Kıyamet alametleri denilen şeylerden biri de herhalde bu olsa gerektir!Yenimesaj gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, TGRT kanalının Gülen Cemaati’yle olan ilişkisini yazdı. TGRT’nin kuruluşunda kendisinin de emeğinin geçtiğini yazan Önkibar, “Enver Ören’in kanalında bugün F Tipi fink atıyor” dedi.

İşte Önkibar’ın o yazısı;

Geçen gün kanallarda gezinirken TGRT’ye takıldım.
Baktım Hüseyin Gülerce Yalova’dan canlı yayında!
O kim mi?

F Tipi Cemaatin sözcülerinden!
Gülümseyip geçtim!

Ertesinde TGRT’yi daha yakın takibe aldım!
Aman Allahım, F Tipi’nin karargahı olmuş bu kanal!
O TGRT ki kuruluşunda profesyonel yönetici olarak büyük emeğim geçmişti!

Derken hatıralar canlandı gözümde!
Enver Ören’in Fethullah Gülen için iman tebliği misali ettiği o dehşet sözleri hatırladım!
Neler mi söylemişti?

Vallahi ifşa edemem, eğer edersem Fethullah Gülen’e hakarete aracılıktan kesin mahkum olurum!

Ve heyhat dün onları bana söyleyen Enver Ören’in kanalında bugün F Tipi fink atıyor!

Hayır, bu F Tipi AKP misali iktidar partisi değil, yani iktidara mahkumiyetlik söz konusu da öyle davranılıyor değil, tersine Tayyip beyin F Tipi’nde çok hoşlanmadığı vakıa ve biliniyor. Dolayısı ile Enver Ören ya da İhlas Gurubunun bu tutumu yani F Tipi ile olan yakınlaşması zorunluluğun tersine bir tercih ve hatta kader ortaklılığıdır!
Peki, ne midir o kader birliğinin esası?
Amerikan kardeşliğidir!

Evet, Fethullah Gülen’in ahiret akıbeti için bana dehşet şeyler söyleyen Enver bey bugün onunla ABD kardeşliği adına kol kola ve gönül gönüledir!
İşte bu kırılma ya da dönüşümü o günlerden gördüğüm içindir ki 10 küsur sene önce İhlas Holding’in tarihinde rızasıyla istifa dilekçesini yazıp ayrılan tek yönetici bu satırların yazarıdır!
ABD Ankara Büyükelçiliğinden İhlas’ın danışmanlığına sıçrayan Marc Grossman’ın ABD vatandaşı olan Mücahit Ören ile olan özel ilişkisine şahit olduğum an, “Hadi bana eyvallah” demişimdir! (Grossman’ın aylık yüz küsur bin dolar maaşla danışmanlık olayını TGRT bile haber yapmıştır ki isteyen Google’den bunu görebilir)

Benim anlayamadığım İhlas’ın içindeki temiz olduğuna inandığım kimi isimlerin hala bu tezgahı görememesi ve de susmasıdır!

Aynı şekilde kendilerine mümin diyenlerin, bazı cemaatler üzerindeki bu korkunç Amerikan ipoteğine suskun kalmaları ve sineye çekmeleri asla anlaşılır değildir!

Kıyamet alametleri denilen şeylerden biri de herhalde bu olsa gerektir!