Esnaf CHP’li Başevirgen’e dert yandı! ‘Ülke freni patlamış kamyon gibi, erken değil hemen seçim’

Esnaf CHP’li Başevirgen’e dert yandı! ‘Ülke freni patlamış kamyon gibi, erken değil hemen seçim’
25 Kasım 2021 09:51

CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, partisinin esnaf masası ziyaretleri kapsamında gittiği Ağrı, Iğdır ve Kars’ ta esnaf ve vatandaşları ziyaret ederek dertlerini dinledi. CHP’li Başevirgen’e bir esnaf “Ülke freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Bir yere çarpıp duracağız ama ne kadar hasarla atlatacağız hiç birimiz bilmiyoruz.” Dedi.

 

 

 

“Seçimlerden Sonra Kim Gelirse Gelsin, Kurumlardan Elini Çeksin”

 

 

Tek adam rejiminin ülkenin geldiği durumun sorumlusu olduğunu söyleyen esnaf, bütün kurumların özgür bırakılması ve müdahale edilmemesi gerektiğini söyleyerek “ Seçimlerden sonra kim gelirse gelsin kurumlardan elini çeksin. Bütün kurumları özgür bıraksınlar. Hiç kimse yönetmesin. Kendi yöneticileri ile baş başa bırakılsalar ülke daha güzel işler. 43 yaşındayım. Bu zamana kadar böyle bir dönem yaşamadım. Alışveriş yaptığımız yerler her gün telefon açıp yarın veya sonraki gün zam geleceğini söylüyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.” Diye konuştu.

 

 

“Taze Ekmek Almak Lüks Oldu, Bayat Ekmekte Kuyruk Oluyor. Erken Seçim Değil Hemen Seçim!”

 

 

Ziyaretleri sırasında bir ekmek fırınına uğrayan Bekir Başevirgen’e fırıncı esnafının söyledikleri ise ülkenin içinde bulunduğu yoksulluğu bir kez daha gözler önüne serdi. Esnaf CHP’li vekile, “Vatandaş taze ekmek alamıyor, yarı fiyatına bayat ekmek alıyor. Artık taze ekmek yemek bile lüks oldu. Bunca yıllık fırıncıyım, sabahları bayat ekmek almak için kuyrukta bekleyenleri ilk kez görüyorum. Gerçekten de kuru ekmeğe muhtaç hale geldik.” Dedi. Kağızman’daki bir pastane sahibi ise un, şeker ve yağ fiyatlarındaki artışa yetişemediklerini, neredeyse saatlik gelen zamlar nedeniyle zam yapmaları gerektiğini, ancak vatandaş o fiyattan da alamayacağı için aynı fiyatlardan ürün satmaya devam etmeye çalıştıklarını söyledi. Esnaf, “Erken seçim değil hemen seçim” diyerek sandığın bir an önce gelmesini istedi.

 

 
“100 Bin Lira Olan Senelik Vergimi 350 Bin Liraya Yükselttiler”

 

 

Döviz bürosu sahibi bir başka esnaf ise CHP’li Başevirgen’e; “1996 yılından beri bu işi yapıyorum hiç böyle bir dönem görmedim. Bir yasa çıkardılar. 20 yıllık aile şirketim burası. Bir gece bir kararname imzaladılar ve bütün döviz bürolarının isim haklarını elimizden aldılar. Bugün kardeşime devir yapmaya kalksam 3 bin 500 lira hazineye para ödemem lazım. Hazine ve Maliye Bakanlığı diyor ki dövizi döviz büroları yükseltiyor. Böyle bir mantık var mı? Ben vergimi veriyorum ama hükümet benim 20 yıllık döviz büromun değerini düşürdü. Sermayemi 1 milyon liradan 5 milyon liraya yükselttiler. 5 milyon olan sermayeyi 10 milyona yükselttiler. 100 bin lira olan senelik vergimi de 350 bin liraya yükselttiler. Ben ne yapayım? Diye sordu.

 

 

“Çiftçiye, Üreticiye, Besiciye Destek Yok”

CHP’li Başevirgen’in kahvehane ziyaretinde denk geldiği bir hayvan yetiştiricisi ise yem fiyatlarındaki yükselişe rağmen et ve süt fiyatlarının düşük kalmasının kendilerini zora soktuğunu ifade ederek, “Çiftçiye destek yok, üreticiye destek yok, besiciye destek yok. Verdiği destek hiçbir masrafı kurtarmaya yetmiyor. Yakında hepimiz elimizdeki bütün hayvanları keseceğiz.” Diye dert yandı.

 

 

“İp İthal, Toptancı Fiyat Vermiyor”

 

 

Kağızman’da giyim üzerine faaliyet gösteren bir dükkanda Bekir Başevirgen’e sorunlarını anlatan esnaf ise, “Üretim durmuş halde. Ürün istediğimizde toptancı fiyat vermiyor. Mal alamıyoruz, raflar boş. İplik ithal. Belirsizlik içinde bekliyoruz. Ne alıyoruz, ne satıyoruz. Para da versek mal yok. Döviz kuru düşükken aldığımız ürünlerle ayakta kalmaya çalışıyoruz. Ne kadar kalabilirsek artık.” Dedi.

 

“Kağızmanlı Esnaf: ‘Fiyatlar Uçuyor Ama Biz Perişanız’”

 

 

Bir ayakkabı dükkanına girerek dükkan sahibi ile sohbet eden Başevirgen’e esnaf samimi tavrıyla yaşadıklarını anlattı. “13 senelik esnafım ama son 2 senedir tamamen çöktük. Küçüldük, tükendik. Tek başıma 3 çocuk okuttum. Üçü de üniversite mezunu, üçü de işsiz. Geçinemiyoruz. Eve 2 parça gıdayı birlikte götüremiyorum. Yağ alsam unu bırakıyorum. Sebze de yemeyeceğiz, zararlıymış. Un ve şeker de zaten zararlı. Dükkanın da dolu olduğuna bakmayın, kutular boş.

 

 

e1

e2

e3