Eski Deniz Harp Okulu Komutanı'ndan TSK'ya muhtıra

Eski Deniz Harp Okulu Komutanı'ndan TSK'ya muhtıra
4 Aralık 2012 10:46

Eski Deniz Harp Okulu Komutanı ve Aydınlık Gazetesi yazarı Türker Ertürk’ten TSK’ya muhtıra gibi yazı.
Eski Deniz Harp Okulu Komutanı ve Aydınlık gazetesi yazarı Türker Ertürk, bugünkü köşesinde TSK’ya muhtıra gibi bir yazı kaleme aldı.

Ertürk, “Komutanlar Rehin” başlıklı yazısında, geçen hafta Cuma günü kış dönemi çalışması için toplanan Yüksek Askeri Şura’yı ve Şura’ya katılamayan tutuklu komutanları gündemine aldı.

 
Yazısında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereğince Başbakan’ın başkanlık ettiği YAŞ’a Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, kuvvet komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup tüm Orgeneral/Oramiral rütbesindeki komutanların katılması gerektiğini dile getiren Ertürk,   “Fakat geçen hafta yapılan YAŞ toplantısına 3 Orgeneral katılamamıştır. Bu komutanlardan birisi NATO izmir Kara Komutanlığı’nın açılış törenine iştirak ettiği için mazereti nedeniyle, diğer ikisi olan Orgeneral Bilgin Balanlı ve Orgeneral Nusret Taşdeler ise rehin alındığı için katılamamıştır.” dedi.

Bu iki komutanın Türkiye Cumhuriyetinin dönüştürülebilmesi, rejim değişikliği yapılabilmesi, yeni rejim ordusunun kurulabilmesi ve bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerinin taşeron rolünde kullanılabilmesi maksadıyla sürdürülen operasyonların bir parçası olarak rehin tutulduklarını söyleyen Ertürk, “Bugün muvazzafı ve emeklisi ile zindanlarda bulunan tüm komutan ve askerler emperyalizmin emrinde ve onun başkentinde konuşlanan F Tipi Örgüt’ün Delil Üretim Merkezlerinde (DÜM) imal edilen dijital terör unsuru sahte belgelerle esir edilmişlerdir.” dedi.

Ertürk  yazısına şöyle devam etti:
 
“Basına yapılan açıklamaya göre YAŞ toplantısında ordunun harbe hazırlık durumu, ihtiyaç duyulan savunma sistemleri ve modemizasyonlan, Suriye krizi, terörle mücadele ve Türkiye’nin NATO’dan talep ettiği Patriot füzeleri konusunda gelinen son durumun ele alındığı ifade edilmiştir.

Gelin sizle duygudaşlık (empati) yapalım! Kendinizi YAŞ üyesi bir Orgeneral veya Oramiralin yerine koyun.

“Sayın Başbakan Suriye’den Türkiye’ye yönelik askeri bir tehdit yoktur. Patriotların ülkemizde konuşlandırılmasına lüzum olmadığı gibi ülkemizin sıcak bir savaşa girmesine neden olabilir. Aynca ABD bölgede adım adım kukla Kürt Devleti’ni kurmaya çalışmaktadır. Bu nedenle çıkarlanmız Irak Merkezi Hükümet ile işbirliğini gerektirmektedir” diyerek başlayan bir değerlendirme yapabilir misiniz?

YURTSEVERLİK KIRATI

Hemen cevap vermeyin! Daha önce yanınızda oturan silah arkadaşınız şimdi uydurma belgelerle zindanda olduğunu gözünüzün önüne getirin! Hukuk yok, adalet yok! Gidenin arkasından sahip çıkan yok! Sesinizi çıkanr ve ülkenizin çıkan için konuşursanız, sizi de sahte dijital delil ile örgüt üyesi olarak alırlar! Hem silah arkadaşlarınız rehin, hem siz tehdit altındasınız!

Hâlâ konuşurdum ve inandığımı söylerdim diyor musunuz? O zaman sizin yurtseverlik kıratınız bayağı yüksekmiş!

Osmanlı da kendisine tabii ülkelerdeki yöneticilerin iradelerine ipotek koymak ve kendisine kul etmek için o yöneticilerin oğullarını İstanbul’da rehin tutardı. Aynı yöntemi PKK da kullanıyordu. PKK bazı ailelerin çocuklarını dağa kaldırarak rehin alıyor ve ailesinin kendisine muhalefet etmesini ve devlet ile işbirliği yapmasını engelliyordu.

Suriye’den Türkiye yönelik tehdit yoktur. Türkiye’den Suriye’ye yönelik emperyalizmin emri ile düşmanlık ve terör ihracı vardır. Patriotlar Kürecik’te kurulan radarın da içinde bulunduğu Füze Kalkanı sisteminin bir parçasıdır. Patriotlar Suriye ile savaş çıkarmak, Suriye hava gücünün Suriye kuzeyinde yaptığı iç güvenlik harekatını tehdit ederek ve sınırlayarak teröristlere destek vermek ve İran’a yapılacak müdahalede İran’ın misillemesine maruz kalacak ABD üslerini ve Kürecik radarını korumak için Türkiye’ye getirilmektedir.

Patriot füzelerini asker istememiştir. ABD Patriotların NATO’dan istenmesini istemiş ve bu isteğini aracısı Davutoğlu vasıtası ile Türkiye’ye empoze etmiştir. Konuşlandırma tamamen ABD’nin ihtiyaçlanna göre gerçekleştirilecektir.

HALK İÇİN GAZ MASKEMİZ YOK

Suriye’nin Türkiye’ye yönelik kimyasal ve biyolojik silah tehdidinden bahsediliyor ve Patriotların bu tehdidi uzaktan karşılayacağı belirtiliyor. Bu da koca bir yalandır. Suriye Güneydoğu bölgemize böyle bir tehdidi kimyasal başlıklı topçu ateşi ile de yaratabilir. Patriotlar top mermilerine karşı kullanılamaz. Eğer söyledikleri gibi kimyasal ve biyolojik silah tehdidi varsa bölge halkı için maske temin edilmesi ve dağıtılması gereklidir. Böyle bir çalışma olmadığını biliyoruz. Sonuç olarak Patriotlar ülkemizin çıkarları ve güvenliği için değil ABD’nin çıkarları ve güvenliği için Türkiye’ye getirilmektedir.

Komutanlar, ülkemizin çıkarına olan bu değerlendirmeyi YAŞ’ta ve Milli Güvenlik Kurulu’nda yapamasınlar, Türk Milletine bu gerçekleri söylemesinler ve ABD’nin Türkiye için çizdiği işbirlikçi rotanın dışına çıkacak refleksleri geliştiremesinler diye rehindir, esirdir ve tehdit altındadırlar.

Türk Milleti ülkesinin kaderine sahip çıkmak ve komutanlarını özgürleştirmek zorundadır. Yıldırım Beyazıt’ın Timur a esir olduğu gibi komutanlar da rehindir, esirdir ve özgür iradeleri yoktur. Bu durumun devam etmesi halinde güvenliğimiz yoktur ve sonumuz hüsrandır.
Saygılar sunanm.