Erzurum’u RTE’ye satan Bahçeli’ye 31 Mart’ta sandıkta ağır bir ders verilmelidir
3 Mart 2019 17:28

Değerli okuyucularım aslında Erzurum’u prototip bir örnek olarak anlatacağım çünkü çok sayıda seçim bölgesinde Devlet Bahçeli ‘’cumburlop ittifakı’’, kendi tanımlarıyla ‘’Cumhur İttifakı’’ çerçevesinde, aslında herkesin bildiği ama yargı çengeline takılacağı için yazıp çizmekten çekindiği nedenlerle RTE’nin AKP’sine peşkeş çekmiştir.

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM
Erzurum’u anlatalım.
MHP daha doğrusu Türk ulusunun gerçek beka sorunu Devlet Bahçeli Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak kardiyoloji uzmanı Prof.Dr.Serdar Sevimli’yi göstermişti.
Memleketim olarak yakından takip ettiğim Erzurum’da MHP’lisi, AKP’lisi, İYİ PARTİ’lisi, HDP’lisi, SP’lisi ve CHP’lisi ile adeta kilitlenmişti ve kazanma olasılığı hiç abartmadan söylüyorum yüzde 100’dü ve diğer merkezdeki ve bir kısım uzak ilçelerdeki belediyeleri de alıp götürecekti.
Peki Erzurumlu seçmenin Prof.Dr.Serdar Sevimli’ye kilitlenmesinin nedeni neydi?
1975 doğumlu genç bir kardiyolog olan Serdar Sevimli Erzurum’da ilçeleriyle birlikte hastalarını tedavi etmediği hiçbir aile kalmadı.
Gecesini gündüzünü yüksek bir idealle hastalarına ayıran Serdar Sevimli Atatürk Üniversitesi’nde ‘’Aritmi Laboratuarı’’nın kurulmasına öncülük etti, 2011 yılında daTranskatater Aort Kapak İmplantasyonu(TAV) uygulamasının Türkiye’deki öncülerinden oldu.
Serdar Sevimli ile ilgili bu kısa bilgiyi vermemin nedeni mesleği konusundaki yüksek başarıları ile herkesin gönlünü kazanması ve siyasi arenada bunun karşılığını çok fazlası ile görecek olmasıydı.
Öyle ki, bırakın HDP’ye oy verenleri, PKK’ya sempati besleyenler bile ‘’Oyumuz Serdar Hoca’nın’ diyorlardı.
İşte bu nedenle Serdar Sevimli’nin işareti ile birçok ilçe belediyesi de AKP işgalinden temizlenip MHP’nin yönetimine geçecekti.

MHP tarafından Serdar Sevimli Büyükşehir adayı olarak ilan edildikten sonra RTE’yi çok büyük korku aldı ve bir çırpıda Bahçeli’ye geri çektirilerek ‘’cumburlop ittifakı’’ çerçevesinde şimdiki başkan ortak aday olarak gösterildi.
RTE’nin Serdar Sevimli’nin adaylığından dolayı iki korkusu vardı.

Bunlardan biri AKP’nin bir kalesi olarak gördüğü Erzurum’un elinden gitmesi,-ki aldığım bir habere göre RTE Erzurum bizim kalemiz, orada kaybedersek her yerde kaybederiz diyerek Bahçeli’ye adayını geri çek baskısı yapmıştır- diğeri şehir merkezindeki yeni yapılaşmadan dolayı, eski evlerin yıkılmasından dolayı oluşan büyük rantın emir kulu şimdiki başkan tarafından yönetilmesinin sağlanması içindir.

Daha önce iki dönem milletvekilliği yapan ki bir dönem beraberdik TBMM’de; Kartal Belediye Başkanlığı’da yapmış ve yakın zamanda 17 kişinin ölümü ile yıkılan bina da onun zamanında yapılmıştır.

Şehir merkezinde evleri ellerinden çok sayıda aile Belediye ile davalıktır ve bu çerçeve de bizim de dededen kalma bir ev dolayısıyla dava açtığımızı belirtebilirim.

RTE tarafından aday olarak gösterilen şimdiki başkanı Erzurumlu asla sevmez, zaten kendisi de Erzurumlu olduğunu pek düşünmez çünkü çok küçük yaşta iken İspir ilçesindenailesi İstanbul Kartal’a yerleşmiştir.

RTE’ye emir eri lazım ya, bunu da o çerçevede Erzurum’a gönderip zoraki monte ettirmiştir.
Erzurumlu bunu tekrar seçer mi, seçmez mi bilmiyorum ama benim anlatmak istediğim, makalenin
Başında kapalı olarak işaret ettiğim bir konuyu anlatmak istiyorum ki, tüm seçim bölgelerinde Bahçeli’ye inat bunun yapılması gerekir.
O da şu: Erzurum’da İYİ PARTİ ve CHP ‘’Millet İttifakı’’ çerçevesinde ortak aday gösterdiler.
İYİ PARTİ’nin gösterdiği Büyükşehir adayı eski MHP Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mahmut Uykusuz’dur.
Tüm MHP seçmeninin, ülkücülerin, AKP’den bıkmış RTE sevdalılarının İYİ PARTİ Büyükşehir adayı ve ilçe adaylarına oy vermemesi için hiçbir neden yoktur.
CHP, SP, HDP’nin’de hatırı sayılır oyları olduğunu da belirtmek isterim.
Son milletvekili seçimlerinde Erzurum’dan milletvekili çıkaran İYİ PARTİ’nin bu seçimde de başarı sağlayacağı umulur ki, AKP’nin hırsızlık oyları ile bir fazla ve MHP’nin’de yine hırsızlık oyları ile hak etmediği bir milletvekili çıkardığını iyi biliyoruz.
Bu çerçevede 31 Mart’ta sandıklara güçlü bir şekilde sahip çıkılması gerekmektedir.
Devlet Bahçeli’nin yukarıda anlattığım çerçevede Erzurumlu’yu RTE’ye sattığı çok iyi işlenmeli ve bu oyların İYİ PARTİ’ye kanalize edilmesi propaganda teknikleri en ustaca uygulanarak sağlanmalıdır.
Ki, şimdiki Başkan’ın kaybetme nedenlerinden biri de şu olmalıdır, eski evlerinin ellerinden yok fiyatına alınarak mağdur edilen seçmene gasp edilen haklarının seçildikleri taktirde iade edileceğinin sözü verilmeli ve belediyece bu meyanda yapılan yolsuzluklar hakkında suç duyurusunda bulunulacağı anlatılmalıdır.
Prototip olarak anlattığım Erzurum vakası ile ilgili çalışmaların Devlet Bahçeli’nin RTE’ye sattığı bütün seçim çevrelerinde yapılmalı ve oylar İYİ PARTİ veya kazanma olasılıkları varsa SAADET PARTİSİ’ne kanalize edilmelidir.
Örneğin Şanlıurfa’da SAADET PARTİSİ adayının kazanacağı belirtiliyor ki, güzel bir gelişmedir.
Hatta Ordu’da SADET PARTİSİ’nden aday olan eski AKP’li İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in kazanma olasılığı bile yüksektir.
Zira Ordu’ya bakanlık yetkisi ile büyükşehir statüsü kazandırmıştır ve şunu biliyoruz ki, şehir halkları böyle iyilikleri unutmaz, karşılığını verirler.

Şimdi bundan iki önceki ‘’31 MART BSEÇİMLERİ DOLAYISI İLE TÜRKİYE’DE SİYASETİN HAL-İ PÜRMELALİ’’ makalesinde belirttiğim bir hususu yinelemek istiyorum ki bu yazı tekrar okunursa çok yararlı olur kanısındayım.
Bu makalede mealen oyları düşen RTE’nin terör üzerinden CHP, İYİ PARTİ ve SAADET PARTİSİ’ni vurduğunu, teröristlerle seçim işbirliği yaptıklarını seçim meydanlarında anlatıyor yazmıştım ki şimdi buna daha katmerli bir şekilde sarılmış durumda.
Buna mukabil o makalede ben de sıraladığım geçmiş örnekleriyle terör odakları ile işbirliği yapanın kendisi olduğu ve bunun sosyal medyada youtube videolarında görüntülü sesli arşivlerinden bahisle, yapacağınız mitinglerde dev ekranlarla halka görüntülerini yansıtmalarını belirttim ama adamlarda ses seda yok ve üstelik muhalefete yaptığım bu öneriyi makalemin yayınlanmasından sonra RTE değerlendirip seçim meydanlarındaki dev ekranlarda önce teröristlerin faaliyetlerini gösteriyor, sonra da diyor ki işe bu CHP, iyi parti, SAADET PARTİSİ bu teröristlerle seçim işbirliği yapıyor diyerek seçmeni çok fena halde etkiliyor.
RTE’nin bu yaptığı HİTLER-GOEBBELS propaganda sisteminin yöntemlerinden biridir.

HİTLER-GOEBBELS propaganda sisteminde ‘’Hiçbir suçu asla kabul etmeyin ve kendi işlediğiniz suçları bile rakiplerinizin üstüne atın’’ der ve RTE şimdi bunu en kallavi şekilde uyguluyor.

Halbuki o makalede de detaylı olarak yazdığım gibi devleti terör odakları ile görüştürenin bizzat kendisi olduğunu itiraf ediyor, Oslo’da, İmralı’da koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni teröristlere yalvartıyor, Dolmabahçe Sarayı’nda bakanları ile Kürt devleti kurma peşinde olanlarla mutabakat zaptı imzalatıyor, bir zamanlar askere ve polise kışlalarınızdan, karakollardan çıkmayın talimatı vererek Güneydoğu’da teröristlerin ağır silahlar ve cephane depolamaları ile savunma hendekleri kazılmasına sebep olan kendisi, şimdi süt kuzusu gibi masum masum meydanlarda dolaşarak rakiplerini teröristlerle işbirliği ile suçluyor HİTLER-GOEBBELS propaganda yöntemi ile.

Bir zamanlar Meclis kürsüsünde Osmanlı zamanında Kürdistan eyaleti, Lazistan eyaleti vardı yalanlarını savuran RTE şimdi meydanlarda kendi yalanları üzerinden rakiplerini vurma peşinde.

Hitler ve Goebbels hayatta olsalardı vallahi bu duruma pes ederlerdi.

CHP ve İYİ PARTİ yetkililerine yeniden sesleniyorum, terör odaklarının gerçek işbirlikçilerini meydanlarda dev ekranlarda deşifre edin çünkü ona oy verenlerin sosyal medyadan haberleri bile yok, bari siz görüntüleyin aksi milletçe yine perişan olacağız.

Rahmetli İsmet İnönü’nün o meşhur sözü ile yazımı bitiriyorum: ’’Bir memlekette namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça , o memlekette kurtuluş yoktur.’’

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN Twitter