Erkek gibi değil, kadın gibi başkan

Erkek gibi değil, kadın gibi başkan
13 Haziran 2012 10:40

Türkiye’nin iki kadın il belediye başkanından biri olan Özlem Çerçioğlu, 2009’da CHP milletvekili iken istifa etti ve Aydın Belediye Başkanı seçildi. Çerçioğlu’nun başkanlığı döneminde, CHP Aydın’da birinci parti oldu.

Aytepe’nin yamacındaki anfi tiyatro tıklım tıklımdı… Yaşadıkları kentin adı gibi, binlerce aydın insan bir araya gelmişti… Üniversitelisi, memuru, esnafı, köylüsü çitfçisi… Erkeği, kadını; modern giysilisi, mütedeyyin başörtülüsü… Hepsi, (3 Haziran 2012 pazar günü) ölümünün 49’uncu ölüm yıldönümünde hasretle anacaktı Nazım Hikmet’i… Yaşayan en ünlü şairlerimizden Ataol Behramoğlu, hem kendi şiirleri, hem de Nazım’m dizeleriyle seslenecekti onlara… Ama olmadı, olamadı. Çünkü bir “Nuh tufanı” gelip geçti üzerinden insanların… Bardaktan boşanırcasma bir yağmur…

Nihayetinde; gölgeler gölgelendi, yağmur dindi… Gece bütün haşmetiyle geçti akşamın sınırından ve yeni bir gün başladı…

Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile büyük usta Nazım Hikmet’in, “Saman Sarısı” şiirindeki “iki şey var ancak ölümle unutulur; anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü…” tümcesiyle başladık söyleşiye… Zira Özlem Hanım, hem bir anne hem de bir kentin “şehr-i emini”ydi… Sormaya başladım;

2009’da milletvekilliğini bırakıp, Aydın’da belediye başkan adayı oldunuz ve seçildiniz. Siz mi istediniz, yoksa o günkü CHP yönetimi mi?

Bugün Türkiye siyasetine baktığınızda Aydın önemli bir ildir. Başbakan çıkartmıştır. Çok önemli, bakanlar ve siyaset isimlerini yetiştirmiştir. Tabi ki bir takım eksikleri de vardır. Hem benim hem de o günkü genel başkanın (Deniz Baykal) isteği doğrultusunda, ortak bir kararla aday oldum. Bugüne kadar Türkiye’de milletvekili iken belediyeyi züyle, bazen kadın gözüyle, bazen de anne gözüyle bakıyorum. Bizim Aydın’da bahar ve yaz ayları oldukça uzun. 8-9 ay… Dolayısıyla, kadınlar çocukları ile beraber sürekli sokakta bahçede… Bu bakımdan kente bugüne kadar 16 park kazandırdık, yıl sonuna kadar bu sayı 20’ye çıkacak.. Kadın olarak asla, herhangi bir zorlukla karşılaşmadık. Aydın’ı çok seviyorum. Çağdaş modern bir kentte belediye başkanı olmak beni onurlandırıyor.

Kadınlardan mı yoksa erkeklerden mi daha çok destek görüyorsunuz? “Kadın eli değdi” kavramı ne kadar gerçekçi Aydın’da?

Tabi ki hem cinslerimden büyük destek alıyorum. Fakat bu konuda cinsiyet ayrımı yapmak da istemiyorum. Aydın halkı, kadını, erkeği ve gençleriyle her zaman destek oldu. Özellikle, Aydın’da çarpık bir kentleşme vardı, görüntü kirliliği arz eden yapılar vardı… Bunların yıkılmasında, sivil toplum örgütleri ve Aydın halkı kenetlendi ve destekleri her zaman yanımda oldu.

Efeler diyan, erkek hakim bir toplum düzeni kültürünün olduğu yerde, bu geleneği nasıl yıktınız?

İnsanlar Aydın’da sizi cinsiyetinizle değerlendirmiyor, yaptığınız işle takdir ediyor ya da etmiyor. Üç yıllık sürede, gerçekten Aydın’ın çok önemli sorunlarını çözdük. Aydın 81 il içerisinde herhalde tek kirada oturan bir belediyeydi. Şu anda içerisinde bulunduğumuz binaya 10 gün önce geçtik. Kentin tam merkezinde 13 yıldır yapılamayan natamam bir binaydı. Çok kısa sürede tamamladık. Ve burada halkımıza, daha kaliteli daha çağdaş bir hizmet veriyoruz.

Aydın’da sokak çocukları var mı?

Oldukça az. Hem emniyetimiz çok iyi çalışıyor hem belediyemiz. Çocuk projesiyle de bu sorunu bitirme noktasındayız, Aydın’da… Bu merkezlerde kışın çocuklarımıza etüt yaptırıyoruz, derslerine yardımcı oluyoruz, yazın da satranç, bilgisayar, drama, tiyatro ile tüm sportif faaliyetlere katıyoruz.

İşsizlik oranı nasıl?

Türkiye ortalaması ile hemen hemen eş değer, yüzde 11 civarında. Ancak biz, diğer illere göre biraz daha şanslıyız. Aydın’ın ekonomisinin yüzde 51’i tarıma dayalı olduğu için çalışan kişi sayısı oldukça fazla. Ama ne yazık ki çoğu sigortasız ve mevsimsel çalışmak zorunda. Bu da sosyal bir takım sorunları, tüm Türkiye’de olduğu gibi gündeme getiriyor.

Adnan Menderes Üniversitesinin kent içi sosyal yaşama etkisi nasıl oldu, nasıl etkiliyor Aydınlıları?

Üniversitenin etkisi büyük… Hem sosyal yaşama hem de kent ekonomisine… Üniversitenin 25 bin civarında öğrencisi bulunuyor… Bu sayı yeni kurulacak bölümlerle önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Üniversite öğrencileri kente büyük bir dinamizm kazandırıyor… Biz de belediye olarak üniversitemize elimizden gelen yardımı ve katkıyı yapıyoruz. Mesela; 25 derslikli bir binayı üniversiteye tahsis ettik…

Aydın, ortalama ömrün en yüksek olduğu il. Aydın’ın havasından mıdır, suyundan mıdır?

Doğrudur, Türkiye’nin en uzun ömürlü insanları Aydın’da yaşıyor. Havası, suyu çok etkili. Tarımsal verimliliği, inciri, zeytini, zeytinyağı, kestanesi, bizim memleketimizde yetişiyor. Birinci elden alma şansınız var, gıdalarımız hormonlu değil.
En önemlisi Aydınlıların genlerinde var uzun yaşama. .. Bunda Akdeniz mutfağının etkisi çok fazladır. Bol, çeşitli otlarla besleniyoruz…

2014 seçimleri için ne düşünüyorsunuz, tamam mı devam mı?
Daha yapılacak çok işimiz var. Ancak bu kararı verecek olan ben değilim, partimin genel merkezi ve tabi ki Aydın halkı. Ama ben; Aydın’da yapacağım çok iş olduğu için devam etmek kararındayım.

Aydın, yeni 13 büyükşehir belediyesinden biri olacak… Ne diyorsunuz?

Başında büyük sözcüğü olan ne varsa insanların hoşuna gidiyor tabi. Ancak bunun avantajları ve dezavantajları var. Büyükşehir olmayan belediyelerin ciddi finansman sıkıntıları var.
İmar yönünde sıkıntıları var. Büyükşehir olduğu zaman, özellikle imarın tek elden yapılması, çarpık kentleşmenin önüne geçeceği inancındayım. Bu doğru bir karardır. Fakat büyükşehir olmayan iller için de bir yerel yönetim yasası çıkması lazım. Aydın’ın büyükşehir olmasından yanayım, kentin daha iyi hizmet alacağı kanısındayım.

Bu yasanın, kimi siyasal kaygılarla çıkarıldığını düşünüyor musunuz? Yani, özellikle AKP’nin kazanamadığı Akdeniz ve Ege sahillerindeki kentleri belediye sınırlarını genişleterek, seçimde kazanma olasılığı ile böyle bir düzenlemeye gidildiği söylenebilir mi?

Yasa tasarısını görmedik, bilmiyoruz. Komisyona, meclise gelmedi. Bu konuda, bizden de büyükşehir olacak il belediye başkanları ile herhangi bir toplantı yapılmadı.
Ümit ederim ki bizim de fikir ve düşüncelerimizi almak üzere, merkezi hükümet bir toplantı düzenler. Karşılıklı bir görüş alışverişinde bulunulursa, daha iyi bir noktaya gelineceği inancındayım.

Şimdi eğer çıkacak yasa tüm il genelini kapsıyorsa, il genel meclisi kapatılmayacaksa, köylere kim hizmet verecek, büyükşehir belediyesi mi yoksa il özel idaresi mi?

Burada bir kavram karışıklığı olacak, yetki sorumluluk çatışması olacak.
Bu bakımdan, bilmediğimiz bir konu üzerinde yorum yapmak da tartışılır. Bu konuda ortak akılla hareket edilmesi gerekiyor. Önce grupların tartışması, ondan sonra büyükşehir olacak il belediye başkanlarının görüşlerinin alınması gerektiğini düşünüyorum.

Peki, seçim kampanyasındaki vaatlerinizden ne kadarını yapabildiniz?

Sadece ışıklı yaşam parkını hayata geçiremedik. İnsanların rahat nefes alabileceği, yürüyüş yollarından, yeşil alanlardan göletlere kadar bir yaşam parkı… Aynı İzmir Sasalı’daki doğal yaşam parkı gibi… Şu anda işlemlerimiz bakanlıkta, 150 bin metrekarelik bir yer… Mera kapsamından çıkartıyoruz. Ama bu döneme yetişmeyebilir. Sadece yetiştiremeyeceğim proje bu var. Fakat, kentin başka ihtiyaçları doğdu. Örneğin, kent trafiğini rahatlatmak için yeni bir proje yapmak zorunda kaldık.

Bir “Battı-çıktı” diye tanımlanan yerin altından geçen, tünelli yol… 250 metre uzunluğunda olacak ve diğer yollara bağlanacak. Bu proje, büyük oranda kent içi trafiği rahatlatacak.
Bir başka yeni proje ise balık çarşısı…Ayba projemiz tam hızıyla devam ediyor…
Aydın’da yaşayan insanları taradık. Önemli bir veri tabanı oluşturduk. Eksikleri, ihtiyaçları tek tek tespit ettik. Özellikle son bir yıl içerisinde, 4 tane çocuk kültür merkezi açtık. Amacımız, çocukları sokaktan ve kötü alışkanlıklardan kurtarmaktı.
Bu merkezlerimizde tüm spor faaliyetleri var.
Yaşlılara evlerinde berber ve kuaför hizmeti de veriyoruz. Ayrıca sağlık hizmetleri alanında, evlerde seyyar muayenehaneler kurarak, özellikle yatalak hastalara diş tedavisi yapıyoruz.

Evet, görevde üç yılı tamamladınız, başka neler yaptınız?

Aydın, yıldızı parlayan kentlerden biri… Üç yıl içinde Aydın’ın bir takım sorunları vardı. En büyük sorun, tam kentin ortasından doğu batı istikametinde geçen İzmir-Denizli karayolu…
Bu karayolu üzerinde bir otogarımız var. Bu otogar 35 yıl önce yapılmış, hem Aydın’a küçük geliyordu hem de görüntüsü, güzel Aydınımıza yakışmıyordu. Bunun yanında bu transit yol, kent içi trafiği yoğunlaştırıyor, hava kirliliğine neden oluyordu. Bu bakımdan otogarı, kentin 7 kilometre dışına aldık. Muğla yolu üzerine…
Otobanla ve çevre bulvarıyla bağlantısı var. 1 yıl sonra hizmete girecek. 28 bin metre kare kullanım alanı var ve üç kattan oluşuyor.