Erdoğan'ın Yavuz Aşkı

Erdoğan'ın Yavuz Aşkı
28 Kasım 2011 11:55

Yavuz’u Övüp, Dersim İçin Özür Dilemek

Yavuz’u Övüp, Dersim İçin Özür Dilemek…

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dersim belgeleri” açıklayıp “özür dilediği” konuşmasında, gözlerden kaçan iki önemli detay var. Erdoğan’ın konuşmasını manşetlerden veren medyanın da “gözünden kaçan” bu iki detay, aslında Erdoğan’ın “Dersim’in acılarına” yönelik samimi bir arayıştan çok, Dersim üzerinden CHP’yi hedef aldığını gösteriyor. Erdoğan konuşmasında Dersim konusuna gelmeden hemen önce bir padişahtan övgüyle söz ediyor.

 

Kim bu padişah?

 

 Bu topraklarda en büyük Alevi katliamını yapan padişah Yavuz Sultan Selim.

 

Aleviler arasında adı “kanlı, zalim, kızılbaş düşmanı, melun, Yavuz it…” sıfatlarıyla anılan Yavuz Sultan Selim. Erdoğan’ın, bu sultan için söyledikleri aynen şöyle: “Ben bu salonda sizlere tarihin en büyük medeniyetlerinden birini inşa etmiş Endülüs’ten örnek verdim. Gırnata’da El Hamra Sarayı’nın duvarlarına yazılmış bir sözü ben burada sizlere özellikle hatırlattım, bugün bir daha hatırlatacağım. ‘Vela galibe illallah: Allah’tan başka galip, zafer sahibi yoktur.’ Bunu niçin acaba o dönemin Müslümanları El Hamra Sarayı’nın dikkat edin, sarayın duvarlarına bir nakış gibi işlemişler? Oradaki sultanlar, oradaki liderler devamlı onu okusunlar ve kendilerine çekidüzen versinler diye. Bu mütevazı olmanın, adeta küçülmenin bir ifadesidir. Ama küçülürken büyümek, işte mesele bu. Yavuz’u büyük kılan neydi? İşte her sabah sarayın kapısında, sarı altın verdiği o gencin ona söylediğiydi. Neydi? Gururlanma padişahım, senden büyük Allah var. O da böyle küçülürken büyüdü, mesele bu.”

İkinci detay ise Erdoğan’ın Alevilere nasıl baktığının bir göstergesi. Erdoğan aynı konuşmada okuduğu şiir yüzünden mahkûm olduğunu anlatırken “Bu şiirden dolayı biliyorsunuz bana o ceza verildi. Peki, o cezayı onayan yüksek yargıdakiler kimlerdi? CHP’nin hem adayı hem parti meclisi üyesi olan kişilerdi. Değerli arkadaşlarım, onlar da yine belli bir inanç grubunun, belli bir mezhebin mensuplarıydı ve bana o cezayı verdiler” sözleriyle doğrudan “beni mahkûm eden Yargıtay üyeleri Aleviydi” mesajı veriyor…

 

Cumhuriyet Parlamento kulisi