ERDOĞAN'IN İNİSİYATİFİ SADECE ABD İLE GERÇEKLEŞEBİR

ERDOĞAN'IN İNİSİYATİFİ SADECE ABD İLE GERÇEKLEŞEBİR
13 Şubat 2012 13:25

İsrailli Debka sitesi, “askeri ve istihbarat kaynakları”na dayanarak Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, Başbakan Erdoğan’ın, Suriye’nin çatışmaların yoğunlaştığı kentlerde “bir Türk-Arap gücü tarafından denetlenecek insani bölgelerin oluşturulması ve bu bölgeleri konuyacak uçuşa yasak bölgeleri içeren planını pazarlamak üzere” Washington’a gittiğini öne sürdü.

İsrailli Debka sitesi, “askeri ve istihbarat kaynakları”na dayanarak Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, Başbakan Erdoğan’ın, Suriye’nin çatışmaların yoğunlaştığı kentlerde “bir Türk-Arap gücü tarafından denetlenecek insani bölgelerin oluşturulması ve bu bölgeleri konuyacak uçuşa yasak bölgeleri içeren planını pazarlamak üzere” Washington’a gittiğini öne sürdü.

 

-Uçuşa yasak bölgeler için ABD’nin katkısının şart olduğunu savunan Debka, Obama Yönetiminin, Suriye’de “askeri maceraya” atılmaya hiç de acele göstermediğini, “Beyaz Saray’ın da Davutoğlu’nu kabul etmek konusunda temkinli davrandığını ancak, Erdoğan’ın bir görüşme yapılması için bastırdığı”nı iddia etti.

 

TEL AVİV  – İsrailli istihbarat çevrelerin yakınlığıyla bilinen Debka sitesi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Washington’a Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın “son Suriye inisiyatifini pazarlamak üzere” gittiği iddiasında bulundu.

Sitenin “Debka Net Weekly” yayında yer verdiği geniş analizde Başbakan Erdoğan’ın, Rusya ve Çin’in vetosu nedeniyle BM Güvenlik Konseyi’nde yaşanan “fiyasko’yu bypass etmeyi amaçlayan” planla Rusya’nın Akdeniz’deki deniz gücünün karşısında Batılı ve Arap hava ve deniz gücünün oluşturulmasının umulduğunu öne sürdü.

Plana göre, Suriye’nin çatışmaların yoğunlaştığı Humus gibi, kentlerin askeri niteliği olan “bir Türk-Arap ortak gücü tarafından işgal edileceği”ni bu kentlerin korunması için de “uçuşa yasak bölgeler”in oluşturulacağını öne süren Debka, şu iddialara yer verdi:

“Kaynaklarımız Türk askeri planlamacılarının, hangi Arap ve Müslüman hükümetlerinin, güce katkıda bulunacağını veya Suriye’ye nasıl girileceğini, çatışmalara sahne olan kentlerin kontrollünü nasıl ele geçirileceğini ve onları Suriye’nin saldırılarına karşı nasıl korunacağını henüz belirlemediklerini söylüyorlar.”

 

-“ERDOĞAN, KATAR, KUVEYT VE BAE’DEN SÖZ ALDIĞINI ÖNE SÜRÜYOR”-

 

Analizde Başbakan Erdoğan’ın, “Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirliklerinden söz aldığını öne sürdüğü, operasyonun içine Suudi Arabistan’ı da sokmaya çalıştığı” da iddia edildi.
Debka, Suriye’nin kentlerini ele geçirmek ve orada faaliyet göstermek için söz konusu gücün, uçuşa yasak bölgeleri uygulatmak üzere önemli bir hava şemsiyesine ihtiyacı olacağı iddiasını öne sürdükten sonra Türk Hava Kuvvetlerinin 24 saat denetimleri için gerekli olan askeri ve lojistik teknolojisinden yoksun olduğunu, bu tür yeteneklerinin sadece Libya’da görüldüğü gibi ABD’nin elinde bulunduğunu da yazdı.

Başbakan Erdoğan’ın planının Obama Yönetimi’ni “ciddi ikilemler”le karşı karşıya bıraktığı savunulurken, askeri kaynaklara dayanılarak Suriye’nin “dünyanın en sofistike füze savar güçlerinin birine sahip olduğu, uçuşa yasak bölgeyi uygulatacak uçakların kalkacağı, üsleri bombalayabileceği de iddia edildi.

 

-“ERDOĞAN’IN İNİSİYATİFİ SADECE ABD İLE GERÇEKLEŞEBİR”-

 

Debka, söz konusu üslerin aynı zamanda İranlı füzelerin mevzili içerisinde de olduğunu vurguladığı analizinde “Erdoğan’ın inisiyatifinin sadece ABD’nin katkısının gerçekleşebileceği”ni de yazdıktan sonra Obama’nın ise, Suriye’deki bir askeri maceraya atlama konusunda hiç de acele etmediği yorumunu da yaptı.

“Washington’un Rusya ile ilişkileri ne ölçüde gerginleştirmeye hazır” sorusunun da sorulduğu analizde, “ABD, Erdoğan’ın Suriye üzerindeki bir uçuşa yasak bölgeye destek verir ve Rus savaş uçakları ve savaş gemileri koalisyon uçaklarını düşürürse ne olur” denildi. Debka, “Bütün bu mülahazalar nedeniyle Obama Yönetimi, Başbakan Erdoğan’ın yeni girişimine ilk yanıtında son derece ihtiyatlıydı” diye yazdı. Analizde şu iddialar da aktarıldı:
“Washinton ve Ankara’daki kaynaklarımız, Beyaz Saray’ın, Washington ziyareti sırasında Davutoğlu’nu kabul etme konusunda temkinli olduğunu bildiriyorlar. Türk Başbakanı da, bir görüşme için çok bastırdı, Suriye için koalisyonuna katılmaları için kendisinin temas kurduğu Arap ve Müslüman hükümetlerinin Obama’nın Dışişleri Bakanını kabul ettiğini görmeleri halinde bunun ABD’nin plana destek olarak değerlendirip katılacakları argümanını kullanarak.”