‘Erdoğan, seçmenini darbe gündemine ikna edemiyor’

‘Erdoğan, seçmenini darbe gündemine ikna edemiyor’
6 Mayıs 2021 09:03

Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi Araştırmalardan Sorumlu Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü’ye göre Erdoğan ve AKP, emekli amirallerin yazdığı bir bildiri ya da muhalefet milletvekilinin sarf ettiği cümleyle darbe tehdidini vatandaşların gündemi haline getirebilme kabiliyetini yitirdi.

 

 

Cumhuriyet’ten İpek Özbey’in haberine göre Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından, Türkiye Siyaset Panelistleriyle 27 ilde 3605 görüşme yapılarak gerçekleştirilen araştırma, bir haftadır açıklanan anketleri doğrulayan ortak noktalar olmakla birlikte yeni ve ilginç bilgileri de ortaya koyuyor.

Yurttaşın darbe olasılığına bakışı, 128 Milyar TL’nin siyasete yansıması, yoksullaşma ve elbette Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusu ana gündem maddelerini oluşturuyor.

Yöneylem Sosyal Araştırma Merkezi Araştırmalardan Sorumlu Genel Koordinatörü, siyaset bilimci Doç. Dr. Derya Kömürcü’yle ilk kez Cumhuriyet aracılığıyla açıkladıkları araştırmanın sonuçlarını değerlendirdik.

 

ARTIK GÜNDEM BELİRLEYEMİYOR

 

 

r1

– Merkez Bankası’nın buharlaşan 128 milyar Dolar’ı çok tartışıldı. Erdoğan’ın açıklamalarını tatmin edici bulmayanların oranı yüzde 58,1. Bu oran bize siyaseten ne söylüyor?

Her şeyden önce muhalefetin “128 milyar dolar nerede?” kampanyasının, beklenenin de ötesinde bir etkisi olduğunu, yalnızca Erdoğan ve AKP karşıtlarının değil, AKP-MHP ittifakına oy vermiş olanların da fazlasıyla dikkatini çektiğini söyleyebiliriz. Öyle ki 24 Haziran 2018’de AKP’ye oy verenlerin yüzde 43’ü, MHP’ye oy verenlerin yüzde 30’u bu açıklamaları tatmin edici buluyor. Aslında bu konu da diğer pek çok konu gibi, son dönemde Erdoğan’ın, kendi oluşturamadığı gündemleri idare etme sıkıntısını, açıkça ortaya koyuyor. Görmezden gelmeyle başlayıp, inkâra ve çekingen açıklamalara uzanan bir tutarsızlıklar siyaseti içinde, seçmen artık Erdoğan ve diğer yetkililerin açıklamalarını inandırıcı bulmuyor

 

İŞSİZ SAYISI 12 MİLYONUN ÜZERİNDE

 

r2

 

 

İMAMOĞLU VE YAVAŞ’IN OYUNU HANGİ GRUPLAR ARTIRIYOR?
– Bu pazar seçim olsa Erdoğan’ın karşısında kimin şansı daha fazla?

 

Erdoğan’ın oyu, karşısında kim olduğundan bağımsız bir biçimde yüzde 37-38 aralığında seyrediyor. Buna karşılık “Erdoğan’a asla oy vermem” diyenler her ay biraz daha artıyor. Araştırmamıza göre bu oran, yüzde 48’e çıkmış durumda. Öte yandan muhalefetin Erdoğan karşısında kesinleşmiş bir adayı olmadığı için, sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek amacıyla seçmenlere “Bu Pazar cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turu yapılsa, şu iki adaydan hangisine oy verirsiniz?” şeklinde bir soru yöneltmeyi tercih ediyoruz. Bugüne kadar Erdoğan karşısında 2. tur adayı olarak sorduğumuz farklı isimler arasında, düzenli olarak iki isim, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ı geçmeyi başarıyor. İmamoğlu’nun avantajı, net bir biçimde gençlerden, kadınlardan ve Kürtlerden daha fazla oy almayı başarıyor olması; dezavantajı ise milliyetçi-muhafazakâr seçmen kitlesinden sınırlı sayıda seçmeni kendisine çekebilmesi. Buna karşılık Yavaş, milliyetçiler ve muhafazakârlardan aldığı destekle kendi oyunu artırırken; Erdoğan’ın oy oranını da aşağı çekmeyi başarıyor. Bana öyle geliyor ki, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu, muhalefet açısından ikinci turundan çok daha kritik. Bu yüzden ilk tur için, doğru bir stratejinin geliştirilmesi, son derece önemli.

 

AKP’LİLERE GÖRE DARBE TEHLİKESİ YOK

 

035308147-ekran-goruntusu-2021-05-05-035237

 

 

- İktidar her fırsatta darbe konusunu gündeme taşıyor. Neredeyse 27 Mayıs’ı tartışamaz hale geldik. Ancak sizin araştırmanızda AKP’liler bile Türkiye’de bir daha darbe tehlikesi olduğunu düşünmüyor. Sürekli aynı tartışma etrafında dönmek AKP oylarını sanıldığı gibi konsolide etmiyor anlamına gelir mi bu?

 

Doğrusu bu bir strateji ve bu stratejinin işe yaradığı zamanlar yok mu? Var. Ama geldiğimiz nokta itibarıyla Erdoğan ve AKP’nin, emekli amirallerin yazdığı bir bildiri ya da bir muhalefet milletvekilinin sarf ettiği bir cümleyle, darbe tehdidini vatandaşların gündemi haline getirebilme kabiliyetini yitirdiğini görüyoruz. Çünkü darbe konusu da diğer pek çok konu gibi anlamlı bir ideolojik söylem içinde, başka unsurlarla eklemlendiğinde toplumda bir karşılık buluyor. Oysa bizim, AKP’de her gün biraz daha fazla gördüğümüz şey, ideolojisini, parti kimliğini ve kadrolarını yitiren, tek adamın arkasına dizilen bir siyasetçiler grubu. Tabii ki Erdoğan’ın kendi etrafında konsolide etmeyi başardığı ve “Benden sonrası tufan” söylemine inandırdığı bir seçmen kitlesi var. Türkiye Siyaset Paneli, Mart ayı araştırmamızda özel olarak partilerin çekirdek ve sadık seçmenlerini incelediğimizde gördük ki, AKP’nin yüzde 15 civarında “asla vazgeçmem” diyen çekirdek ve “Asla vazgeçmem” demese de pratikte vazgeçmeyen yüzde 9 civarında sadık seçmeni var. Aslında bence tüm araştırmalar AKP’nin her ay biraz daha kendi çekirdek ve sadık seçmenine doğru çekildiğini gösteriyor. Bu yüzden kopuşlar yavaş ama bir süreklilik arz ediyor.