Dokunulmazlığını kaldıramazsınız

Dokunulmazlığını kaldıramazsınız
8 Mart 2020 17:30

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un dokunulmazlığını kaldırma konusunda hükümet cephesinde büyük bir iştah var.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Engin Özkoç’un sarf ettiği, “İkiyüzlüsün, şereften yoksunsun. Haysiyetten yoksunsun, onursuzsun ve şeytansın. Senden korkacak mıyız? Biz bu ülkenin topraklarında adım adım işgal edenlerden hiç korkmadık. Bu vatana ihanet edenlerden hiç korkmadık. Gazeteciler de şehit verdi, akademisyenler de siyasiler de şehit verdi. Senin söylediğin hiçbir şeyin, bizim inancımızda karşılığı yoktur. Sen bunların hepsine ihanet etmiş olan birisin. Şehide kelle diyen kişi, haysiyetsiz kişidir, onursuz kişidir, şerefsiz kişidir.” sözleri de size bu hakkı vermiyor.

 

Çünkü…

 

1-Bu sözler CHP Genel Başkanı’na yönelik olarak, Erdoğan’ın 4 Mart Çarşamba grup toplantısında söylediği şu sözlerin iadesi mahiyetini taşıyor…

 

“Türkiye’nin bu tarihi mücadelesini fitneyle iftirayla lekelemeye çalışan kim olursa olsun, haysiyetsizdir, şerefsizdir, alçaktır, haindir. Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal’in Çanakkale’yi savunduğu zaman İdlib’in de vatan toprağı olduğunu bilmeyecek kadar şuur kaybı içinde”

 

Erdoğan bu sözleriyle Kılıçdaroğlu’na, haysiyetsiz, şerefsiz, alçak diyor.

 

Engin Özkoç da bilahare, bu sözleri aynen kullanarak cevap veriyor.

 

Genel hukuk kaidelerinde de, siz birisine şerefsiz, alçak, haysiyetsiz deyip mesela, ardından bunları söylediğiniz kişi de size aynı sözleri sarf ettiğinde onu şikayet edip, lehinize bir sonuç alamazsınız.

 

Zira bu durumda, eğer bir ceza verilecekse bile önce bu ceza size verilir.

 

Ayrıca, bu tür hakaret iddialarında kullanılan sözlerin hangi aşamada sarf edildiği, onun öncesinde bu kişiye neler söylenmiş olduğuna bakılır.

 

Yani, siyasi olmayan bir hukuk davasında da, hakaret eden kişi, önceden diğer kişi tarafından aynı sözlerle hakarete uğramışsa ya ikisine de ceza verilir veya hiçbirine.

 

Bu işin günlük ve asliye hukuksal boyutu.

 

Bu konu ama bir de siyasi ve milletvekilliği dokunulmazlığı hususunu içeriyor.

 

Ve, bir milletvekilinin dokunulmazlığını söylediği sözler ve kullandığı kelimeler nedeniyle kaldıramazsınız.

 

Cumhurbaşkanı’na hakaret de diyemezsiniz.

 

Zira Erdoğan AKP Genel Başkanı ve bir cumhurbaşkanı ana muhalefet liderine, şerefsiz haysiyetsiz demez normal hiçbir ülkede.

 

Hem AKP Genel Başkanı olarak ana muhalefetle ağız dalaşına girip, karşı taraftan cevap gelince de cumhurbaşkanı şemsiyesinin altına sığınamazsınız.

 

Ya ulvi ve tarafsız bir cumhurbaşkanı olursunuz ve bu tür olayların içine hiç girmezsiniz veya bir siyasi partinin genel başkanı olarak ana muhalefete bu tür kavramlarla saldırıp, ardından aynı laflar kendinize edildiğinde o kişiyi mahkeme cenderesine sokamazsınız.

 

AİHM’in bu konuda net içtihatları da var.

 

Siyasiler kendi haklarında söylenen kelimelere, çok ağır olsa bile özel hakaret olarak bakamazlar.

 

Hele de bir milletvekilinin dokunulmazlığı bu nedenlerle kaldırılamaz.

 

Buna hakkınız yok.

 

Bir milletvekilinin sonsuz kürsü bağışıklığı vardır.

 

Dokunulmazlığı ise, ancak ağır cezalık durumlarda (cinayet, silahlı terör, tecavüz, dolandırıcılık, hırsızlık gibi) kaldırılabilir.

 

Gerisinde duracaksınız.

 

BU DİLİ KULLANMAYALIM

 

Ama CHP yüzleri bu dili yine de kullanmamalı.

 

İki nedenle…

 

1-Bu dil siyasi iktidarın dili ve bize bulaşmasın, bu, mafya jargonu ihtiva eden bir dil, biz siyasetin kaliteli dilinde kalalım, ve en ağır şeyler dahi bu kelimeler olmaksızın ve hatta çok daha etkili olarak ifade edilebilir

 

2-Hukuk devletine saldıran fil gibi davrananlara malzeme verilmesin

 

Not: CHP’li Özkoç dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik teşebbüsler hususunda asla yalnız bırakılmamalı tabii

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar