DİSK: “İktidarın ayrımcı, asimilasyoncu, dışlayıcı, otoriter politikaları sökmeyecek.”

DİSK: “İktidarın ayrımcı, asimilasyoncu, dışlayıcı, otoriter politikaları sökmeyecek.”
9 Eylül 2013 13:45

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, siyasi iktidarın Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Tuzluçayır’da “uyguladığı şiddet politikalarına karşı çıktıklarını” belirterek, “İktidarın ayrımcı, asimilasyoncu, dışlayıcı, baskıcı, otoriter politikaları sökmeyecek, halkın birleşik mücadelesi kazanacaktır” dedi.

 

 

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, ODTÜ ve Tuzluçayır’da yaşanan olaylara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Hükümetin Ankara başta olmak üzere tüm ülkede polis şiddetini tırmandırmakta ve toplumsal gerilimleri artırıcı politikalara yönelmektedir. ODTÜ ve iki mahalleden geçen yolun, ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planı henüz onaylanmamışken inşaatına başlanmasının; üniversitelilerin ve mahallelerin itirazlarının tamamen göz ardı edilmesinin; bu yola karşı çıkan üniversitelilere ve mahallelilere ‘düşman kuvvetleri’ muamelesi yapılmasının hukuk ile demokrasi ile bağdaşır herhangi bir yanı bulunmamaktadır” dedi.

 

ODTÜ’de başörtüsü ile hiçbir ilgisi olmayan tartışmanın çarpıtıldığını iddia eden Beko, “Haziran ayında yaşandığı ileri sürülen ve görüntüleri basına verilecek denip aylardır verilemeyen ‘türbanlılara saldırdılar’ yalanını hatırlatmaktadır. Öğrenci kazanmak için ODTÜ yurtlarına karşı karalama kampanyası yürüttüğü iddia edilen bir cemaate ait özel yurdun görevlilerine bazı öğrencilerin sözlü tepki göstermesi, öğrencilerin aksi yöndeki tüm beyanlarına rağmen medya tarafından ısrarla ‘türbanlı öğrenciye saldırı’ olarak sunulmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

“HALKIN İNANÇLARI VE TALEPLERİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR”

 

Beko, benzer bir geriliminde Ankara’nın Mamak İlçesi Tuzluçayır Mahallesi’nde yaşandığına dikkat çekerek, “Burada da halkın inançları ve talepleri görmezden gelinerek bir dinsel projenin temeli atılmış, buna karşı çıkanlara da oldukça vahşi şiddet uygulanmaktan kaçınılmamıştır.

Bir asimilasyon politikasının ürünü olarak, cemaati olmayacağı anlaşılan ve halkın tepkisi çeken bir ortak ibadethane projesini (cami-cemevi), halkı gaz bombalarına boğarak, evlerin, dükkanların camlarını kırarak, onlarca insanın yaralanmasına yol açarak inşa etmeye çalışmak hangi inanç sistemine uygun bir davranıştır? Bu ancak ve ancak inançların politika malzemesi, şiddetin gerekçesi olarak kullanılmasının bir yansımasıdır ve inançlara yapılan en büyük saldırıdır” dedi.