
Dipten gelen bir dalga var, tıpış tıpış dönemi bitti
30 Eylül 2023 13:25
Muhalefetin kendi içindeki iktidar sorunu en canlı ana muhalefet partisi CHP’de yaşanıyor. Oysa seçimi kaybettiği gece CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu siyasete veda etmeli, 44 yıldır müzmin muhalefeti sahneye koymuş bu cumhuriyetin kurucu partisinde yeni bir sayfa açılmasına zemin hazırlamalıydı. Partiyi “güvenli limana” götürme misyonunu kendisine biçmesi hiç isabetli bir karar değildi. Partiyi bundan sonraki seçimlere hazırlayacak, kitlelere umut verecek, yepyeni bir liderlik, misyon ve kadrolaşma gerekiyordu.
Mehmet Öğütçü/ yetkinreport.com
Bana kalırsa CHP genel merkezi, birkaç ay ötede, 31 Mart 2024’teki yerel seçimlerde hezimete uğramak, elindekileri de kaybetmek istemiyorsa, toplumda giderek kök salan öfkeli tepkiyi ve şu değerlendirmeleri hiç yabana atmamalı:
Son derece kazanmaya elverişli koşullara rağmen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini kaybeden, ta 1979’dan bu yana iktidar yüzü görmeyen, yüzde 25’e takılıp kalmış, dünyadan ve Türkiye dinamiklerinden çoğu bihaber (başarı göstermemelerine rağmen altı, yedi dönemdir milletvekili yapılan) eski tüfek kadroların yönettiği, ülkenin önüne inandırıcı bir vizyon ve icra ekibi çıkartamayan CHP ve mevcut liderliğine güven ciddi şekilde aşındı. Sadece aşınmadı aynı zamanda sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıldığı için parti kadrolarında ve sadık seçmenlerinde liderliğe karşı bir öfke seli yarattı.
Dipten gelen bir dalga var
CHP’li seçmenin önemli bir kısmı artık “tıpış tıpış” seçim sandığına gidip oy kullanmayacak, bıkkınlık ve memnuniyetsizlik had safhada, sonucu AKP’nin daha fazla yerel yönetim kazanması olsa dahi. Tüm sohbetlerde, kamuoyu yoklamalarında bu çok bariz şekilde ortaya konuluyor.
İstenen değişim, “mevcut lider gitsin yerine delege oyunlarıyla iktidar hırslısı başka bir lider gelsin” şeklinde sunulamaz. Daha derinden gelen bir dalga var. Hiçbir şekilde ihmal edilemeyecek, görmezden gelinemeyecek bir dalga. “Kol kırılır yen içinde kalır” mantrasını artık kabul etmeyecek. İktidarı hem yerelde hem de Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde kazanacak, kaliteli insanları cezbedecek, işçi, köylü, esnaf, aydın, kadın ve gençlere umut aşılayacak, ülkeyi ve insanlarını dünya şampiyonalar ligine çıkartacak köklü, kapsamlı program, kadro, teşkilat ve lider değişimidir beklenen.
Tıpış tıpış dönemi bitti
“Yamalı bohça” yeni bir geniş tabanlı koalisyon yaratmak insanları korkutur, ülke yönetimini güçleştirir. Zaten son seçimde ters tepti bu yaklaşım. Tek başına iktidar rüzgârı ve gerçeği yaratılmalı, kitleler bu hedefe inandırılmalı. Mevcut liderlik de değişime aday olanlar da ne yazık ki ihtiyaç duyulan bu temel dönüşümü gerçekleştirecek vizyon ve kapasite sergileyemiyor. Çok daha farklı bir liderlik, cesur ve yenilikçi yaklaşım gerekiyor.
Eldeki yerel yönetimler tüm çabalarına rağmen maalesef insanlara birkaç istisna dışında “bunlar merkezi iktidara gelse ülkeyi yeni zirvelere taşırlar” izlenimi veremedi. Kötü yönetim, rüşvet, sürekli şikâyet ve didişme bitmedi. Merkezi hükümetin engellemelerinden daha fazlası içeriden geliyor. Belediyeler ve onlara bağlı işletmelerin sahip olduğu kaynaklar, arazi rantı milyarlarca dolara hükmediyor, etrafa hoş olmayan kokular yayılıyor.