Dikkat! kutsal inek vardır.. küfretmeyin !
10 Haziran 2013 11:03

Küfür hoş bir şey değil ama maalesef insanların canı yandığı zaman bunu yapıyorlar.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

İnsanların ağzı torba değil ki sıkasın.

Garip olan,herkese küfür edilebileceğini anlayamamak.

Ama gelin önce şu alçaklığın ölçüsünü belirleyelim,isterseniz.

Alçaklığın ölçüsü,kendi çıkarları için ülkenin bölünmesine zemin hazırlamaktır.

Alçaklığın diğer bir ölçüsü,birlik ve beraberliği bozmak için milleti 40 etnik gruba ayırıp sınıflayarak bunları ırkçılık ateşiyle birbirine düşürmektir.

Diğer bir alçaklık örneği, terör örgütü elebaşları ile masaya oturup terör sorununu çözmeye çalışmaktır.

Bir başka alçaklık örneği ise Müslümanları katleden ve kadınlarının ırzına tecavüz eden gayrimüslim askerlerin ülkelerine sağ salim dönmeleri için dua edip temennide bulunmaktır.

Bir başka alçaklık numunesi ise durmuş bir terörü,insanların ırkçılık damarlarını tahrik ederek binlerce daha askerin “Şehit’’ olmasına sebep olmaktır.

Katmerli alçaklık örneklerinden bir tanesi de mensubu olduğu “Asli Millet’’in milli değerlerini ayakları altına alıp çiğnemektir.

Alçaklık örneklerinden bir tanesi de, millet fakr-u zaruret içindeyken devletin malını ve ihale rantlarını kendisi,yakınları ve yandaşları tarafından paylaşılıp hortumlanmasını sağlamaktır.
Diğer bir alçaklık örneği ise “Medya’’yı korkutup baskı altına alarak,tıpkı “Hitler’’ gibi istedikleri haberleri yaptırmak, istemedikleri haberleri ise saf dışı ederek tüm milletin beynini kendi istekleri doğrultusunda yıkamaktır.

En alçakça işlerden birisi de bir milletin namusunun,canının,malının ve topraklarının bekçisi olan ordusunun subaylarını emperyalistlerle işbirliği yaparak,yargıyı siyasallaştırıp savcılık görevine soyunarak, toptan kodese tıktırmaktır.

Ayrıca bu alçaklıklar yetmezmiş gibi bir milletin aydınlarını,siyasi kişiliklerini,gazetecilerini de işine gelmedi diye içeri tıktırmak bambaşka bir alçaklıktır.

En affedilmez alçaklıklardan biride bir milletin tarihine,tarihsel kişiliklerine hakaret etmektir.
Diğer bir alçaklık örneği,komşu Müslüman bir ülkenin teröristlerini besleyip,eğitip,barındırarak oradaki on binlerce Müslüman’ın katline sebep olmaktır.

Yine buna bağlı olarak terörü kendi ülkesine çekerek kendi yurttaşlarından nicelerinin ölümüne sebep olmak ‘’Başçapulculuk’’,katillik ve alçaklıktır.

Çok önemli alçaklıklardan başka bir örnek ise bir milletin tarihsel dönemlerini kullanarak toplumu kutuplara ayırıp birbirleri ile çatıştırma girişimleridir.

Vatandaşlarına küfretmek,hakaret etmek apayrı bir “Çapulcubaşı’’lık ve iğrenç alçaklıktır.
Bu tür alçaklıklara ait daha yüzlerce örnek verilir ama esas konumuz başka.

Hatta şunu söylemeden geçemeyeceğim;patenti bana ait olmayan, rahmetli Necip Fazıl Kısakürek’e ait “Alçaklığında bir seviyesi var,bunlar dipsiz çukurdur’’ sözü yukarıda sıraladıklarıma nasıl da “Cuk’’ oturuyor.

Atıyorum,bir ülkede “Battal Gazi’’ masallarıyla beyni yıkanmış bir kişi başbakan olduğu taktirde böyle bir şahıs “Başbakanlara küfredilmez,bunun dışında herkese istediğin kadar,doya doya küfredersin’’ anlayışındadır.

Başbakana küfreden alçak olur,muhalefet liderlerine küfredene ise bir şey gerekmez.
Profesöre küfret,köylüye küfret,doktora küfret,işçiye küfret,memura küfret,öğretmene küfret,bakkala küfret,öğrenciye küfret vs.

Ama başbakana küfredersen “Yarı Tanrı’’ya küfretmiş olursun ve okkalı bir “Alçak’’ damgasını yersin anlayışı bilgisizliğin ve akılsızlığın alametidir.

Herkes şunu bilmeli ki,demokrasi ile yönetilen herhangi bir ülkede örneğin,köylüye küfrediliyorsa bir başbakana da küfredilir,üstelik yönetimin başında olduğu için en okkalısından edilir.

Başta bir başbakan olmak üzere herhangi bir bakan veya siyasiye işleri bozuk gittiği için vatandaşın küfretmesi tıpkı soluk alması gibidir.

Demokrasi ile yönetilen ülkelerde “Hinduların Dokunulmaz Kutsal İneği’’ yoktur ki, başbakanlara küfredilmesin.

Küfrediliyorsa,dokunuluyorsa herkese küfredilir,herkese dokunulur.

Hatta tam demokrasi ile yönetilen ülkelerde bir başbakanın yüzüne ve vücudunun çeşitli yerlerine domates,çürük yumurta,yaş pasta vs. fırlatılır;bunların hakkında da hiçbir soruşturma yapılmaz.

Hatta başbakanların posterleri ve maketleri meydanlarda yakılarak yurttaşlara önemli mesajlar verilir; yüksek demokrasi ile yönetilen ülkelerde.

Tam demokrasi ile yönetilen ülkelerde bu protesto davranışları ufak tefek haksızlıklar nedeniyle yapılır.

Yukarı da sıraladığım “Vatana ihanet’’ icraatları yapıldığı taktirde böyle hain bir kişi bizzat halk tarafından derhal görevden alınıp,adaletin önüne konulur.

Demokrasiler itiraz,gösteri ve protesto rejimleridir; kutsal krallar yoktur.

İhanet işleri olduğu taktirde bir vatandaş olarak tepkimi dile getirmek ve “Milli Vecd’’e gelmek için şahsen bende günde beş posta küfredebilirim; herhangi bir hain yönetici siyasi hakkında.

Hatta yatağa girdikten sonra da küfredebilirim; çünkü bunu yapmamış gözüme uyku girmeyebilir, böyle bir durumda.

Ayrıca böyle bir şey vuku bulduğu taktirde bu küfürleri “Müzik Notası’’na göre yaparım.
Yani “Do’’ notasından başlar, ’’Si’’ notasından çıkarım.

Bu “Müzik Notası’’ denilen şey mademki “Devletler Arası İlişkiler’’de işe yaramayıp süper Amerika’yı hizaya getiremiyor; hiç olmazsa belki icap ettiği zaman “Milli Küfürlerimiz’’de işe yarasın.

Haksız mıyım?

Alçak olan vatan hainleridir;onlara küfredenler milli duyguları yüksek erdemli yurttaşlardır.

TAAYYİP’İN “DEMOKRATİK EYLEMLERİ’’ YARMA GİRİŞİMLERİ

Tayyip Erdoğan şaşırmış ve tam bir panik halinde.

Dün akşam televizyonda Ankara’ya gelişinde havaalanı yakınındaki “Akköprü’’de, Melih Gökçek’in korkutarak belediyesinden doldurduğu bindirilmiş küçük bir kıtaya yaptığı konuşmadan yüzündeki derin korku ifadelerinden ve o kitleyi kışkırtmaya yönelik saçmalamalarından anladım ki, yanında bulunan eşi Emine Hanım bile fevkalede bir korku reaksiyonu içerisinde bulunuyordu.

“İlahi adalet’’ tecelli etmiş gibiydi.

Mübarek Türk Milleti’ne 11 yıl boyunca yapılan hakaretlerin ve onu yok saymanın sonucu idi bu.
Bu daha yeni,’’İlahi adalet’’in buzdağının altındaki minnacık kısmıydı.

Tayyip Erdoğanlar ve hempası “Yüce Türk Adaleti’’ne teslim edildiği gün daha neler olacak,hep birlikte göreceğiz.

Şimdi “786 bin 576 Kilometrekare’’ devasa toprak parçamızın her santimetrekaresinde “Tayyip istifa’’,’’Hükümet istifa’’ sesleri ile yer gök inliyor ve bu büyük millet demokratik hukuksal haklarını kullanarak yasal yollarla “AKP ve Tayyip’’in yönetimden uzaklaşıp yerine “TAM MİLLİ HÜKÜMET’’in kurulması için direniyor.

Yani Tayyip,Türk Milleti’nin “DEMOKRATİK HUKUKSAL MEŞRU EYLEMLERİ’’nin kuşatması altındadır ki, büyük panik yaşamaktadır.

Milyonlar ayaktadır ve yasal meşru sonucu alıncaya kadar eve dönmeyecektir yurttaşlar; Tayyip “Son verin bu eylemlere’’ dese bile.

Tayyip başta Ankara ve İstanbul olmak üzere bu “Meşru Demokratik Eylemleri’’ yarmak için mitinglere başlayacak ki,bu kendileri açısından hiçbir şeyi değiştirmez ve tıpkı “Örümcek Ağı’’ gibi ne kadar zayıf olduğunu yurttaşlara gösterecektir.

Ayrıca bu tutum daha çok yurtsever yurttaşın “Demokratik Eylemler’’i daha çok büyütmek üzere katılımını sağlayacaktır.

Tayyip ayrıca bir mahalle kabadayısı misali buradaki konuşmasında “Demokratik Eylem’’ yapan milyonları bol bol tehdit etti.

Örneğin,’’Bedelini ağır ödeyecekler’’ diye bir söz sarf etti ki, tıpkı bir kişinin “Mezarlıktan geçerken korkusunu belli etmemek için ıslık çalmasına’’ benziyordu.

Vatansever yurttaşlar bu tehditkar “Meydan okuma’’ya ancak gülümseyerek “Hodri meydan’’ der.

Tayyip Efendi beni dinle: Çıkarları için şu anda etrafında dolaşan yalakalar, gücü bu tarafta gördükleri an tabanları yağlayıp yanından kaçacaklardır ve bu çok yakındır. O zaman milyonlarca yurtseverle karşı karşıya kalacaksın.

Şimdi sana soruyorum:Bir mi büyük yoksa milyonlar mı?

Tayyip Efendi diyorsun ki, o gençlik benim gençliğim değil; elbette o gençlik senin olmadığı gibi çünkü onlar hortumcu hırsız değiller, aynı zaman da özgür ruhlu oldukları için kimsenin de gençliği değiller; onlar ülkelerinin gençliği.

Tayyip Efendi! İşte sendeki “Ortaçağ’ın biatçı kafası’’ onları kendi malın gibi görüyorsun.
Benim bakanım, benim valim, benim müdürüm, benim genelkurmay başkanım vs, şimdi de benim gençliğim ne demek?

Her şey benim, benim, benim ,benim, benim, benim.

“Demokratik Eylem’’ yapan yurtsever milyonlara yine orada “Yeniçeri Ocakları gibi bir hareketin içine girerseniz, kusura bakmayın’’ lafını etti ki ne kadar da tehlikeli aman yarabbi.

Ne demek istiyor Recep Efendi,buna bir açıklık getirmelidir.

Malum “Osmanlı Tarihi’’nin çeşitli dönemlerinde padişahların haksız tutumlarından hesap soran “Yeniçeri Ocağı’’nı “Padişah 2.Mahmut’’ kışlalarını top ateşine tutarak çoğunu öldürmüş,birçoğu da yaralanmış,kaçanlar ise canını zor kurtarmıştır.

2.Mahmut’da “Yeniçeri Ocağı’’nı top ateşine tutup hepsini öldürmrden önce “Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz’’ demişti.

Recep Efendi’de “Demokratik eylem’’ yapanlara 2.Mahmut’un yolundan gider gibi “Çapulcu’’ diyor.

Ne demek istiyorsun Recep Efendi, sen de milyonlarca yurtsever yurttaşı “Padişah 2.Mahmut’’ misali topçu ateşine tutup telef mi edeceksin?

Yurtseverlere tonlarca püskürttüğün “Biber gazı’’ yetmedi mi?

Çıkar ağzındaki baklayı Recep Efendi.

Ve şunu unutma: Tek kahredici güç, halkın kenetlenmiş gücüdür.

Böyle bir güce karşı koymak beyinsel olarak hayra alamet değildir.

Göreceğiz yakında her şeyi.

Ey kurban olduğum ALLAH! Sen ne büyüksün, mazlum Türk Milleti’ni imtihan ettin, şimdi her şey bizim lehimize,ihanet edenlerinse aleyhine gelişmektedir.

Allah verdikçe veriyor.

CIA’YA DİKKAT!

Yerli işbirlikçileri vasıtasıyla bir ülkede siyasal gelişmeleri kendi çıkarları doğrultusunda yöneten ABD, halk hareketi kendi kontrolünden çıktığı taktirde,bilfiil (kendiliğinden) gelişen bu olayları kendi politikalarına en az zararla uyarlamaya çalışır ve CIA elemanları yoğun bir çalışma dönemine girerler.

Çünkü emperyalist Amerika “Ortadoğu’’ bölgesinde kendi çıkarlarının politikalarını uygulayacak bir yönetim ve lider kadrosunun iş başına gelmesine çalışır.

Şimdi, ABD bu gayretin içindedir ve Tayyip Erdoğan sonrası Türkiye’yi “Milli Kadro’’ ve “Milli Lider’’ yönetmesin diye azami gayret sarf ederek “Demokratik Eylemler’’i başka mecralara yöneltecektir.

Şimdiden CIA’nın yeşil dolarla çalışan basındaki ve her meslekteki yerli ajanları demokratik direnişe geçen Türk Milleti’ni şaşırtmak ve yönlendirmek için harıl harıl çalışmaktadırlar.

CIA’nın bu konudaki taktiği,bu olayları biz çıkardık havasını yayarak sonra da istediği lider adayına desteğe yönlendirmek şeklindedir.

Şimdi dikkat edin;Tayyip’e yalakalık eden nice yerli CIA ajanı alçaklar yavaş yavaş dönüş yaparak “Sureti Hak’’tan görünmeye çalışarak “Demokratik Eylem’’ yapan halkı yönlendirmeye başlamışlardır.

Şunu gerçekten söyleyeyim ki, ABD Tayyip’i tamamen silmiştir ve desteğini başka bir işbirlikçiye vermeye başlamıştır.

“ABD’nin Tayyip’e desteği sürüyor’’ diyenler, Türk Milleti’ni ters yatırıp aldatmaya çalışanlardır.

Tüm halk önderlerine diyorum ki, dikkat!

“Demokratik Eylemler’’e capcanlı devam.

“Tweet’’e son sürat devam.

Şu anda yaşamın dinamikleri bu ikisinde.