‘Dava edeceğim’

‘Dava edeceğim’
5 Ekim 2021 10:17

AKP’li Hüseyin Yayman, Adnan Oktar Grubu ile yaptığı görüşmeye ilişkin, “Yalnız bir kez görüştüm, Aylin Atamaca’yı da Adnan Hocacıları da dava edeceğim” dedi.

 

 

Adnan Oktar grubuna yapılan operasyonda, Oktar’ın evinden çıkan notlar, polis raporuyla dava dosyasına girmişti. Söz konusu notlarda, Oktar grubunun temsilcileri, Adnan Oktar adına çeşitli görüşmeler yapıyor, bunları da Oktar’a raporluyordu.

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, dünkü yazısında, “Yayman ile görüşme” başlıklı nota dikkat çekerek, notun içeriğinde, Yayman ile Oktar grubundan Aylin Atmaca’nın, Oktar’a yapılacak operasyon üzerine konuştuğuna dair ifadeler yer aldığını belirtmişti.

 

 

Terkoğlu bugün ise AKP’li Yayman ile yaptığı görüşmeyi aktardı. Terkoğlu şunları yazdı:

 

 

Yayman, Aylin Atmaca ile sadece 5 dakika, danışmanının eşliğinde görüştüğünü ancak nota konu olan ifadeleri kullanmadığını söyledi. Yayman şu ifadeleri kullandı: “Tarih boyunca ne Adnan Oktar grubuyla ne de başka bir cemaat ile herhangi bir ilişkim olmadı. Oktar grubundan, yazınızda yer alan Aylin Atmaca ile hayatım boyunca sadece bir kez görüştüm. Belki 20 defa arayıp randevu talep ettiler. Aracı olanlar oldu, ‘Biz görüştük sen de görüşebilirsin’ dediler. Ancak Atmaca’nın not aldığı ifadeleri asla kullanmadım. Bütün görüşmemiz 5 dakikaydı. Ben o sırada bakan yardımcısıydım. Görüşme sırasında danışmanım da vardı. Bu şekilde konuşmamızı çarpıttığı için Aylin Atmaca’yı dava edeceğim.”

Yayman, Atatürk üzerine kendisine mal edilen ifadelerle ilgili olarak da açıklama yaptı. Hayatı boyunca Atatürk’ü saygı ile andığını söyleyen Yayman, “Atatürk’ü sözde değil özde seven biriyim” dedi. “Allah razı olsun Atatürk’ten” diyen Yayman, “Mustafa Kemal olmasaydı, Suriye gibi olurduk” ifadelerini kullandı. Yayman, Oktarcılar’ın aldığı notları işaret ederek “Benim Atatürkçülüğümü sorgulamak onlara kalmaz” dedi.

 

 

‘Üç temel amaç’

 
Yayman, önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelmesi beklenen “sosyal medya yasası” ile ilgili olarak da ilk açıklamasını Cumhuriyet’e yaptı. “Bizim komisyonumuz geçen yıl ekim ayında kuruldu, bugüne kadar 12-13 defa toplantı yaptık” diyen Yayman, Meclis’in en yoğun çalışan komisyonu olduklarını söyledi. Bu hafta da toplanarak yasayı şekillendirme sürecine devam edeceklerini söyleyen Yayman, “sosyal medyanın, konvansiyonel medyaya karşı bir çeşitlenme sağladığını söylüyorum, niyetimiz asla yasaklama ya da sansür değil” ifadelerini kullandı.

 

“Üç temel amacımız var” diyen Yayman, bunları şöyle sıraladı:

– İsteğimiz Türkiye’de yönetsel, mali, hukuki olarak somut temsilcilerinin olması. Bu Almanya gibi diğer ülkelerde böyle. Bu kurumların sorumluları belli olacak.

– Ulusötesi sosyal medya şirketleri yurttaşlarımızın kişisel verilerinin korunmasını garanti edecek. Bu verilerin kopyalanmasına izin vermeyeceğiz.

– Sosyal medyanın yıkıcı olarak kullanımı önlenecek. Yapıcı işlevi sürdürülecek. Bu meseleye siyaset üstü bakıyoruz. Sadece partimizi ve liderini değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Meral Akşener’i de bütün siyaseti koruma altına almak istiyoruz.

‘Davet edeceğiz’
Yasanın gecikmesi ve muhataplarla görüşülememesiyle ilgili eleştiriler için de Yayman şu ifadeleri kullandı: “Yaz döneminde vekiller seçim bölgelerinde olduğu için toplanamadık. Bundan sonraki süreçte de muhatapları komisyona davet edeceğiz. Söz uçar yazı kalır. İsteyenlerin bize yazılı görüş vermesine de hazırız.”

Yasanın ne zaman Meclis’e geleceğini sorduğumuz Yayman, “Meclis sürecine bağlı, tam olarak bir tarih söylememiz mümkün değil” dedi.