Cumhuriyet ve tarımla geleceğimiz daha güvenlidir

Cumhuriyet ve tarımla geleceğimiz daha güvenlidir
28 Ekim 2018 09:03

Değerli okuyucularımız, Halkın Habercisi ailesi olarak, CUMHURİYET BAYRAMINIZI KUTLAR. SAĞLIK VE MUTLULUKLAR DİLERİZ.

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Cumhuriyet ve tarımla geleceğimiz daha güvenlidir.

Tarihi gerçekler ortadadır. Mübarek Anadolumuzun her noktasında şahlanan milli iradenin dünyaya ilan ettiği “Ya İstiklal, Ya Ölüm” kararından doğan kuvvet, karşı konulmaz bir güç haline gelip maddi hesaplara aldananları perişan etmiştir.

Cumhuriyrt, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk Milletini emin ve metin bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda meydana getirdiği güvenlik itibarıyle büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.

Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, milletin kendi iradesiyle kurulmuş olup, bu Devlet şeklinin adı Cumhuriyettir.

Dış düşmanlardan daha çok güncel çıkarcılık ve rüşvetçi iç düşmanların bir milleti çökertmeye hazırlandıkları tehlikeli günlerde, o milletin milliyetçi evlatları zorla hasta edilen, çürütülen milli terbiyenin, milli ahlakın sağlamlaşması için gerekli olan tedavi yolunu arar ve bu tedavisinin “Milli tarih” olduğunu ortaya koyarlar. Çünkü bir millet en büyük ziyneti, süsü milli terbiye ve ulusal ahlakı, gerçek milli Hükümetin yolu, milli politikası, yerli sermayeye destek vererek işsizliği ve her türlü ahlaksızlığı önlemiş olup, milli tarihini bilmekle güçlenir ve pekleşir. Millet, gelecekte başarılı olup, sanayi ötesi toplum olma yolunu açacak olan örnekleri, ancak geçmişin geleceklerinden alır.

Milletleri millet yapan ve insanlık alemindeki yerlerini belirleyen değerlerin başında, kendilerine has kültüridir. İç-dış vatan hainlerini etkisiz hale getirmek için, ağaçlandırma stratejik önem taşımaktadır. Eğer Türk Milleti olarak, modern tarım politikasıyla, ülkemizi ağaçlandırabilirsek hem halkımızın refah seviyesi yükselmiş olur, hem de buna bağlı olarak birlik-beraberlik sağlandığı için kimse ülkemize yan gözle bakamayacaktır.

Tarım ve tarımsal sananayi başta olmak üzere, tarımın modernleşmesine ve %100 yerli sermaye (Milli sermaye) tarafından üretilen ürünlerin tüketilmesini teşvik edersek, düşmanlar hedeflerine ulaşamazlar. Çünkü modern tarım, hedeflere en büyük engeldir.

Ayrıca tarımda yöresel olarak, Türk kadını ve gençliği, geleneksel Türk kültürüne göre yöresel üretime önem vermek, başta Türk gençliği olmak üzere Türk Milletinin, hem ekonomik hem de sağlıklı beslenmesi ile iş gücü kaybını önleyip ve üretim artışının sağlanması ve %100 yerli sermayenin güçlenmesi demektir. Ayrıca her türlü ahlaksızlıkların oluşmasını da ortadan kaldırılmasının en büyük desteğidir.

Merhum Muhhabere Orgeneral Hamza Günalp paşa diyor ki: “Düşmana karşı Zafer kazanmanın en kolay ve ekonomik yolu, ekonomik yaptırımlarla düşmanı ekonomik darboğaza sürüklemektir.” ayrıca düşman, ekonomik darboğaza girdiği zaman, karnını doyurmaya bakar ve düşman ile sıcak savaşa girmeye zamanı olmayacatır. Hamza Günalp paşa’nın, stratejik önem taşıyan bu milli slenişinden ders alarak, Cumhuriyetimize sahip cıkmalıyız.

Değerli okuyucular,
Üretim artışı demek; Türkiye’nin sanayi ötesi toplum olması demektir. Türkiye’nin sanayi ötesi toplum olması demek, Türkiye Cumhuriyeti’ne, daha güçlü ve huzurlu bir şekilde sahip çıkıp, yaşatmak demektir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı mühendis Binali Yıldırım diyor ki: “Lafla Millilik olmaz” ve “Gün dostunu düşmanını tanıma günüdür” o zaman, Türk Milleti olarak, Cumhuriyete sahip çıkmak, önce yerli sermaye tarafından üretilen ürünlerin tüketimine özen göstermeliyiz.

Özellikle Ermeni soykırımına yıllardır açıkça destek veren bazı Avrupa ülkelerinin, Türkiye de, temel gıda, bitkisel yağ, petrol orjinli sentetik temizlik ürünleri, içecek, ulaşım ve her türlü sektörde faaliyet gösteren ticari kurumları araştırıp, onların yerine, %100 yerli (Milli sermaye) sermaye tarafından üretilen ürünleri, genç nesillere öğretmeliyiz ki, geleceğimiz teminat altına alınsın.

NOT: Türk sermayesi imiş gibi markaya aldanmayın. İnternette x firmasının sahibi kimdir ve hisse oranı nedir diye araştırdığınız zaman, herşey karşınıza çıkacaktır. İşte Cumhuriyete sahip çıkmak budur.

Türk Milletinin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bazma hayalinde olan iç-dış, bölücü-çıkarcı vatan hainlerine, Avusturalya-Silver şehri, Brokin Hil savaşında iki isimsiz kahraman Türk’ün, nasıl Zafer kazandıklarını hatırlatmaları iyi bir ders olacaktır. Önce bu iki isimsiz Kahraman Türk’ün, tarihini araştırdıktan sonra, Türk Milletini daha iyi tanıyacaklardır.

Milli Eğitim Bakanı’na öneri: İsimsiz iki Kahraman Türk’ün tarih derslerinde yer alması, öğrenim gören Türk gençleri, atalarının kazandığı Zaferlere özen göstermesine vesile olacaktır. Ayrıca gençlerimiz, Cumhuriyetine ve vatanına daha sıkı bağlanıp sahip çıkacaktır.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde Kahraman Ordumuz, Çanakkale Zaferinden sonra milleti ile el ele verip, Türk Kurtuluş Savaşını kazanarak, laik ve demokratik ilkelerine bağlılığı ile Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur.

Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana yurdumuzu dahili-harici, çıkarcı “İhanet şebekesi” düşmanlara haddini bildirmiş ve iman gücü ile mücadele etmiştir. 15 Temmuz günü Büyük Türk Milletinin, birlik-beraberlik ruhu, gücünü göstermiştir. 15 Temmuz da yapılan ihanetliliğin başında, Ermeni soykırımına destek veren bazı Avrupa ülkelerinin, ülkemizde ki, Feto zihniyeti gibi riyakar, çıkarcı ve rüşvetçi ihanet şebekelerini kullanarak, sözde Zafer kazanacağını zannedenler, iyi bilmelidirler ki, sinek fil için büyük bir düşmandır; fili ısırdığı zaman, onu zıp zıp zıplatır. Bundan sonra da Türk Milleti’nin, birlik-beraberlik kararlılığı ilalebet devam edecektir.

Tarihi görkemli zaferlerle dolu olan Türk Milleti, başarılarının kazanılmasında aynı fedakarlığı, aynı cesaret ve kararlılığı gösterdiği Cumhuriyetimiz bugün de karekteri bağımsızlık olan, anlayış ve kardeşlik duyguları ile birlik-beraberliğini kurmuş ve Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağının dalgalanarak göklerde gül açması, vicdan ve adalet’e dayalı sevgi ile kenetlenmiş olan millet temelinin yüksek korumasındaki en değerli mirasımızdır.

Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetimizin geleceğine yönelik hangi tehdit olursa olsun Türk Milletinin kale gibi iradesi (Kararlılığı) karşısında dün olduğu gibi, yarınlarda da bozguna uğrayacaları kaçınılmazdır. Çünkü Türk Milleti asiliyetinin ta kendisi olan, topraklara sahip çıkarak, o toprakları Vatan yapan topraktan ürettiği ve stratejik önemi olan değerlerle Cumhuriyetimizin Türk Milletinin geleceğini teminat altına alan Türk sanayicisini ve çiftçisinin, stratejik önem taşıyan tarımsal ürünlere ve içeceklerimize sahip çıkmayı ön planda görmeliyiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ”Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” kavramından hareketle, barış ve istikrarın Ay yıldızlı Şanlı Türk bayrağının dalgalandığı her yerde büyük rol oynamıştır ve 15 Temmuzda da bu vazgeçilmez kararlılığını ispatlamıştır.

Değerli okuyucularımız,
Cumhuriyet ile ilgili bilgiler, bir hatırlatmadan ibarettir. Önemli olan husus bu hakka, milletçe bilerek sahip çıkmak ve onu nesilden nesile devretmektir.

Cenab-ı Allah, vatanımıza, Bayrağımıza, toprağımıza, ezanımıza göz diken çıkarcı riyakar ve rüşvetçilere fırsat vermesin. Onları kahr-ı perişan etsin inşallah. Amin…

Milli varlığımız yönünden önemi çok büyük olan bayramları kutlarken bugünleri bize armağan edenleri ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına emeği geçenleri rahmet, Gazileri minnet ve saygı ile anar. Hastalara acil şifalar dileriz.

CUMHURİYETİMİZİN 95. YILI KUTLU OLSUN.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun